9. Bölüm

3.9K 156 6
                                        

Güne güzel uyanmıştım. Yataktan çıkmadan önce telefonuma bakmak istedim. Şimal'den mesaj vardı.

"Bekle beni bebek! Akşama oradayım!" İnanamadım,uzun zamandır görmediğim dostum Şimal geliyordu. Hemen onu aradım.

"Yaa neden daha önce haber vermedin?!" Neşeli sesiyle cevap verdi.

"Benim gibi müthiş harikası bir insana kavuşacağın için çok heyecanlısın biliyorum ama ben de dün gece karar verdim."

"Ya tabi tabi. O zaman ben akşam mekanı ekstra güzel hazırlatıyorum. Hem bizim çocuklarla da bayadır görüşmüyoruz."

"Ayy süper tamam o zaman birazdan uçağım var ben kapatıyorum. Öptüm bebiş!"

"Ben de! Görüşürüz."

"Görüşürüz." Hemen arkadaş grubumuza Şimal'in geleceğini ve buluşacağımızı yazdım. Yataktan çıktım,banyo işlerimi halledip üzerimi değiştirdim. Öğleden sonra Yağız'la buluşacağım için çok resmi giymemiştim.

Mehmet ile birlikte saçma muhabbetler eşliğinde kahvaltımızı yapmıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mehmet ile birlikte saçma muhabbetler eşliğinde kahvaltımızı yapmıştık. Marcel sabah erkenden kendi şirketine geçmişti. Ben de arabama binip şirkete gittim. Öğlenarasına az kalmıştı ki telefonum çalmaya başladı. Yağız arıyordu.

"Duru?"

"Yağız?"

"Şirketin önündeyim gel." Emrin olur beyefendi. Aslında çok bir işim kalmamıştı ama üslubu yeterince sinirimi bozmuştu.

"Aslında hala biraz işim var sen şimdilik buraya gelsin iyi olur, görüşürüz." Telefonu kapattım. Çok geçmeden masamın üzerindeki telefon çaldı. Muhtemelen asistanım arıyordu. Yağız gelmiş olmalıydı. Telefonu açamadan odamın kapısı açıldı. Üstünde baştan aşağı simsiyah takım elbisesiyle,parlak gür saçları ve hafif kirli sakallarıyla oldukça iyi gözüküyordu.

"Affedersiniz Begüm Hanım. Yağız Bey-" devamını getiremeyeceğini anladığımda arkama yaslanıp kafamla gitmesini işaret ettim. Yağız'a baktığımda iki eli de ceplerinde bana bakıyordu. Buradaki varlığını önemsemeden önümdeki bilgisayarımla ilgilenmeye devam ettim. Kalemle topladığım saçlarımdan bir tutam önüme gelince geriye ittirdim ve kalemi çıkardım. Gerçekten az işim olmasına rağmen onu bekletmek için fark etmeden pek çok işimi halletmiştim. Kafamı kaldırdığımda ne ara oturduğunu anlamamıştım. Gözleri zaten benim üzerimdeydi. Çantamı alıp ayağa kalktım.

"Gidelim." Bakışları ifadesizdi. Odadan çıktığım anda herkesin bakışlarının bize döndüğünü hissettim. Tanımayanlar onun kim olduğunu ve ne kadar yakışıklı olduğuyla ilgileniyorlardı muhtemelen. Tanıyanlar ise benimle neden yan yana olduğuyla. Koridorun sonundaki asansöre doğru ilerlerken yanımıza şirketimin mimarlarından Özge gelmişti. Nasıl karakterde bir insan olduğunu elbet biliyordum ama çizimleri ve projeleri iyiydi. Bu yüzden onu işten çıkarmamıştım.

AMORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin