2. Bölüm - ''Fourteen.''

10.7K 853 481
                                    

Y/N: Bölümü 24 saat bile geçmeden paylaştım çünkü okumanız gerektiğini düşündüm asdkjdsfjkdas zaten kısa. Bu ficin kurgusu aklımda çok iyi bir şekilde kurulu, o yüzden her hafta 2 bölüm yayınlayabileceğimi düşünüyorum-zorlanmadan. Teşekkür ederim, yorum yaparsanız çok sevinirim :')

Jongin ve Baekhyun okulda bütün derslere girdikten sonra eve gitmek üzere oradan çıktılar. Arabaya doğru yürürlerken esmer olan oldukça mutlu görünüyordu ancak diğerinin yüz ifadesi meraklıydı.

Chanyeol? Onu daha önce hiç görmemişti ancak tavırlarını ve nasıl davranışları olduğunu sevgilisinden çok iyi bir şekilde duymuştu.

Chanyeol soğuktu. Aşırı derecede mutlu olan birinin kaldıramayacağı bir soğukluluğa sahipti yüzü. Baekhyun onu canlı bir şekilde görmemesine rağmen Jongin'in ona gösterdiği fotoğraflardan Chanyeol'ün ne derece ruhsuz olduğunu anlayabiliyordu.

Chanyeol, uzun boyluydu. Kül rengi, kulak hizasında bulunan saçları beyaz teniyle kaplı olan yüzüne alnına nazikçe dökülürken, dudakları dolgun ve gülkurusu rengindeydi. Baekhyun onu ilk gördüğünde Jongin ve Chanyeol'ün nasıl kardeş olabildiklerine çok şaşırmıştı çünkü gram kadar birbirlerine benzemiyorlardı. Ama ortak noktaları çok fazlaydı.

İkisi de lanet olasıca derecede seksiydi.

Baekhyun bütün düşünceleri kafasından silip sürücü koltuğunun yanına oturdu ancak dışarıdan kafasının dağınık olduğu hala belliydi. Jongin anahtarı kontağa takıp kafasını çevirdiğinde, Baekhyun gözlerini dışarı dikmiş bir şekilde bakıyordu.

''Neyin var?'' diye sordu, Baekhyun'un küçük ve kahverengi gözlerine doğru eğilerek. Bunu duyan Baekhyun irkilerek kafasını kaldırdı ve Jongin'e baktı, ardından gülümsedi.

''H-Hiç,'' dedi nazik bir sesle, ''Yalnızca sabah babamın dediklerini düşünüyordum.''

''Chanyeol hakkında mı?'' diye sordu Jongin tekrardan gülümseyerek, arabayı çalıştırmaya başladığında, Baekhyun onu incelemeye devam ediyordu.

''Evet,'' dedi kısa olan, ''Açıkçası onunla anlaşabilecek miyim, merak ediyorum.'' Sevgilisine tatlı bir şekilde sırıttı.

Jongin yavaşça park yerinden çıkıp sokak arasına doğru yol alırken kıkırdadı. ''Sen mükemmel bir kişiliğe sahipsin, Baekhyun,'' dedi ve ardından ekledi, ''Buz soğukluğuna sahip olan ağabeyimle anlaşacağına inanıyorum. Bu konuda çok fazla düşünme, anlaşamazsan bile sorun olmaz çünkü burada ben varım.''

O an için Baekhyun, Jongin gibi birine sahip olduğu için tanrıya şükretti. Onu seviyordu, hem de çok fazla seviyordu. Esmer olan dünyanın en güzel kişiliğine sahipti, ona aşık olması için ortada hiçbir engel yoktu.

Üvey kardeş olmaları dışında.

''Teşekkür ederim Jongin,'' dedi Baekhyun kızararak, ''Çok naziksin.''

Esmer olan araba sürerken bir anlığına kafasını çevirip ona baktı ve gülümsedi. Dolgun dudakları ayrılıp, düzgün dişleri gözükürken Baekhyun kendini ölecekmiş gibi hissetti. Jongin çok fazla güzeldi... Bu dünyadan olamayacak kadar güzel ve büyüleyici.

''Sen de öylesin,'' dedi esmer genç, önüne dönerek, ''Sana sahip olduğum için şanslıyım Baekhyun.''

*

Chanyeol, büyük evin bahçesinin kapısından içeri girmeden önce durdu. Bugün hava sıcak ve nemliydi, ılık rüzgar yüzüne nazikçe vuruyordu. Ancak Chanyeol sıcak havadan nefret ederdi, o yüzden bu onun sinirini bozuyordu.

BromanceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin