~1~

429 21 3
                                    

"Ben geldim!"

Saatlerdir beklediği an gelmişti. Kurt gibi açtı. Bir hışımla mutfağa gidip küçük bir buse kondurdu sevdiği adamın yanağına.

"Hoş geldin. Nasıl geçti günün?" bir yandan sorarken bir yandan da ellerini kuruladı üzerindeki önlükle.

"Yorucu."

Cevabı beğenmeyince ellerini beline atıp sıkıca sarıldı. Özlem gidertikten sonra masayı kurmaya gidecekken sorularını cevaplıyordu.

"Senin okulun nasıl geçti?"

Suratını asarak cevap verdi.

"Bugün gitmedim."

Bu cevap hiç hoşuna gitmemişti Zafer'in. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Ahir, seninle konuşmuştuk ama kaç kez. Acil bir durum olmadığı sürece okulu asmak yok."

"Biliyorum." dedi göz devirerek. "Ama bugün özel bir gün. Misafirimiz var. Okula gitseydim aç kalırdık akşam. Bugün çok dersim vardı, geç gelecektim eve."

Zafer aşkına yenik düşüp susmayı tercih etti.

"Hem dinlenmiş oldum bir güncük."

Gülümsemesiyle Zafer'i kendine çekmişti her zamanki gibi bu sefer de ve konu kapanmıştı.

"Ben duş alacağım. Kendini daha fazla yorma lütfen. Hepi topu üç kişi olacağız. Bu kadar yemek yeter de artar bile."

Ahir fırından yeni çıkmış börekten bir dilim alıp Zafer'e yedirirken susmasını planlamıştı. Ama aldığı tepkiden de memnundu.

"Çok lezzetli olmuş. Yakışıklı aşçım olmasa açlıktan ölürdüm herhalde."

"Haydi duşa gir. Yeter oyalanman." Gülmeyle karışık bir yanıt almıştı Ahir'den. Merdivenleri çıkarken övgülerde bulunuyordu aynı anda.

Ahir ise masayı hazırlamaya koyuldu. Bir yandan da misafirini düşünüyordu. Zafer'i seviyordu ama endişesi de vardı. Kuzeni kendisini sevmez miydi.

Kendini toplayıp masayı donatmaya devam etti. Tabaklar yerleşmişti. Bardakları almaya giderken telefonuna gelen bildirimi duydu ve bakmaya gitti. Gelen bir mesajdı.

'Bir uyarıya ihtiyacın yok, işinde profesyonelsin. Ama dikkatli ol. Arkada bir iz bırakma. İşini temiz yaptığın takdirde karşılığını alırsın.'

'Tamam.' demekle yetinmişti. Mesaj kutusunu silip işini yapmaya devam etti.

Aradan dakikalar geçmişti. Masa hazırdı. Zafer de öyle. Aşağı, mutfağa inip Ahir'e sarıldı.

"Muhteşem."

Etrafa göz gezdirip, "Masa mı? Elimden geleni yaptım." dedi Ahir gülümseyerek.

"Hayır, sen. Kokun, görünüşün, becerilerin. Muhteşemsin."

Her kelimesinden sonra bir öpücük yerleştiriyordu narince. Ahir memnundu halinden gayet.

Zilin çalmasıyla ayrıldılar birbirlerinden ve Zafer kapıyı açmaya gitti. Ahir de yanına.

Kapı açıldığında Ahir'i hızlıca süzüp Zafer'e odaklandı Hayal.

"Sonunda geldin canım."

Zaferin açık kollarını havada bırakmayıp hemen atladı.

"Evet, sonunda geldim kuzen. Çok özledim seni."

"İçeri geçelim haydi." eliyle yönlendirip kapıyı kapadı ve Ahir'in ardından o da salona geçti.

"Zafer, bizi tanıştırmayacak mısın?"

"Ah, doğru. Hayal, bu Ahir. Hayatıma renk katan adam. 'Aşk' kelimesi onunla hayat buldu bende. Ahir, bu kuzenim Hayal. Muazzam bir kadındır."

"Memnun oldum, Ahir." elini uzatıp onu tekrar süzdü.

Bekletmeden karşılık verdi Ahir.

"Ben de. İsterseniz yemeğe geçelim?"

Ahir'in omzunu sıvazlayarak girdi lafa Zafer.

"Sabahtan beri bu anı bekliyorum. Sevgilim diye demiyorum, muhteşem şeyler hazırladı. Çok marifetlidir."

"Masayı gördüm ucundan. Çok zahmet vermişsin. Ne gerek vardı bu kadarına, yormasaydın kendini."

"Olur mu hiç öyle. Zafer için çok önemlisiniz. Benim için de öyle. Hem çok güzel vakit geçirdim hazırlarken. Afiyetle yeriz artık."

Herkes masaya ilerledi ve yerine oturdu. Zafer hemen tadı damağında kalan böreklerden başladı.

"Çok güzel."

"Ağzın doluyken konuşma Zafer." demişti gülümseyerek Hayal.

Kahkaha eşliğinde güzel bir akşam yemeği yediler ve salona tekrar geçtiler. Hayal merak ettiği şeyi sordu konu açmak için de iyi bir fikir olduğunu düşünerek.

"Nasıl tanıştınız?"

Ahir donakalmıştı. Zafer fark edip araya girdi.

"Bari burada bırak sorgu sual işini be kuzen."

İki kuzen karşılıklı gülüşürken Ahir anlatmaya başladı.

"Bir buçuk yıl önce tanıştık. Ben buraya yeni gelmiştim. Sosyal medyadan tanışmıştık biz daha önceden. Bu şehirde olduğumu öğrenince yüz yüze görüşmek istediğini söyledi. Buluştuk. Sonra evine davet etti. Sonra... O gün Zafer'de kaldım. Gidecek yerimin olmadığını bildiği için bana teklif sundu. Ev arkadaşı olmamı istedi. Ben de kabul ettim. Zamanla hislerimizden emin olduk ve birlikte olmaya karar verdik."

"Wow... Gerçekten güzelmiş." şaşkınlığını saklamaya niyeti yoktu. Düşüncelerini de öyle.

"Sanal alemden tanıdığım kimseye güvenmem. Kuzenimse hep zıttını yaptı."

"Hayal..."

"Bir dakika Zafer." sözünü böleni durdurup devam etti. "Ama bu sefer değmiş. Çok tatlısınız. Zaten aradan epey zaman geçmiş. Tanımışsınız birbirinizi. İmrendim."

Tatlı bir gülümsemeyle karşılık verdi çift. Ahir her ne kadar istemese de.

"Bugün burada kalsana?"

Kuzeninin teklifi hoş da olsa Hayal reddetti.

"Evime gitsem iyi olacak. Yol yorgunuyum, zaten size de zahmet verdim."

"Ne zahmeti, benim için büyük zevkti." samimiyetinden ödün vermiyordu Ahir.

"Emeklerine sağlık canım. Her şey çok güzeldi ama dediğim gibi gitmeliyim. Görüşürüz, iyi geceler."

"İyi geceler." sözleşmiş gibi aynı anda demişlerdi. Hayal arabasına binip gittikten sonra ikili içeriye girdi.

"Nasıl buldun?"

"Hayal'i mi, çok tatlı." zoraki gülümsemesi belli oluyor gibiydi.

"Öyledir. Dur sana yardım edeyim. Hatta sen dinlen istersen, ben hallederim."

"Bunu reddedemeyeceğim." dedikten sonra dudaklarına teşekkür niyetine samimi bir öpücük bıraktı Ahir ve basamakları ikişer ikişer çıktı odasına giden.

Mesaj bildirimi gelmişti yine telefonuna.

'Zamanı geldi. Bu gece bitir şu işi. Gerekli ekipmanları getirecek adamlar istediğin yere.'

Cevabı bekletmeden verdi Ahir.

'Tamam.'

KAN ÇANAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin