Yoru telefonu açtı Japonca bir şeyler konuşuyordu. Phoenix merakla dinledi belki anladığı bir şeyler çıkar diye ama eli boş kalmıştı. Yoru "Eve gitmem lazım annem çağırıyor. Özür dilerim." dedi. Phoenix "Yo yo yoo özür dileme, dilemene gerek yok, nolucak... Bir şey mi olmuş?" dedi panikle
"Bilmiyorum eve gel dedi nedenini sordum ama söylemedi." dedi bıkkınca. Çantasının diğer kolunu da geçirdi "Hadi gidelim, sen yine de kütüphaneye gidecek misin?" dedi Yoru. Phoenix "Ben sen bana bir şeyler anlatırsın diye umuyordum tek başıma napayım?" dedi ve çıkışa ilerlediler.
Birlikte yol ayrımına kadar gelmişler sonra el sallaşıp ayrılmışlardı. Yoru hızlı hızlı eve gitti. Kapıya tam anahtarı sokacaktı ki annesi açtı.
Yoru içeriye girdiğinde bir adamla karşılaştı "Anne?" dedi sorgularcasına. Annesi "Bu yüzden seni çağırdım oğlum... Bir süredir görüşüyoruz ve..." Yoru sözünü kesti "Hayır, duymak istemiyorum." dedi. Hızla odasına koştu. Daha ayrılıklarına yeni yeni alışıyordu ve şimdi annesi başka bir adam mı bulmuştu? Bir kaç kıyafet aldı ve kumbarasını açtı. Neyi sığdırabilirse aldı yanına ve çıktı.
Annesi "Saçmalıyorsun Yoru bu illa ki bir gün olacaktı." dedi, Yoru sinirle annesine döndü "Sizin yüzünüzden ne haldeyim görmüyor musun? Bir de üstüne bunu gülümseyerek karşılamamı bekleme!" dedi. Annesi Yoru'nun bağırmasıyla geri adım atmıştı "Yine de kabullenmelisin..." dedi Yoru ise dinlemeyi bırakıp kapıyı çarpıp çıkmıştı.
Yoru daha hiçbir şeyi atlatamamıştı. Babası ile annesi aldatılma yüzünden ayrılmışlardı. Kendi ülkesinden ayrılıp buraya gelmesinin stresinin üstüne kendisi de aldatılmıştı. Sınav haftasıydı ve hiçbir dersi anlamıyor gibi hissediyordu. Hiçbir şeye alışamamıştı. Aşırı stresliydi.
Kalacak bir yere ihtiyacı vardı. Yanındaki parasıyla bir kaç gün otelde kalabilirdi. Fazlaca para biriktirmişti. Aklına Phoenix'i aramak geldi. Gözlerinin dolduğunu hiç farketmemiş olacak ki telefonunun ekranını okuyamadığında anladı. Koluyla gözlerini silip Phoenix'i aradı.
Phoenix o arada annesine dışarıdan yemek söyletmek için ağlıyordu "Anne hadi ya valla canım çok çektiğğğ"
Annesi güldü "Phoenix eşek kadar adam oldun hâlâ McDonald's için ağlıyorsun ya." dedi. Phoenix küçük bir "hmph" sesi çıkarıp çalan telefonuna gitti.
Phoenix ciddiyetle telefonu açmıştı bir süre karşısındakini dinledi, annesi hayretle bakıyordu. İlk defa çocuğunu bu kadar ciddi görüyor olabilirdi. Phoenix "Ne oteli be saçmalama." diyip mikrofonunu kapattı "Anne bir arkadaşımın yardıma ihtiyacı var bir kaç gün bizde kalsa olur mu?" dedi annesine. Annesi kafa salladı.
Phoenix mikrofonunu açtı "Yoru nerdesin söyle ben seni almaya geliyorum... Hayır bizde kalacaksın... Saçmalama otele ne gerek var? Hem bugün ders çalıştırma sözün vardı bana. Sus yerini söyle çıktım bile." bir yandan konuşurken bir yandan giyinmiş ve çıkmıştı.
Yoru'yu bulduğunda el salladı. Yoru yanına geldi "Phoenix sorun olu-" Phoenix hemen susturdu "Bana sorun olacak son kişi sensin. Hem ailemle de tanışmış olursun. Annem arkadaşlarımla tanışmayı çok sever. Jett ile benden daha yakın kankiler resmen." dedi ve ilerledi.
Birlikte eve gittiklerinde annesi şok olmuş bir ifadeyle karşıladı, kapıdan çekildi ve içeri davet etti "Et yersin di mi hamburger söyleyeceğim istersen tavuklu söyleyelim." diye seslendi Yoru'ya. Phoenix Yoru cevap vermeden atlamıştı "Et yiyor da hamburgeri tavuklu seviyor anne." dedi. Yoru Phoenix'e memnunca bakmış içeri geçmişti. Maria (Phoenix'in annesinin adı) Phoenix'e seslendi "Arkadaşına odayı göster ve iki dakika yanıma gel Phoe."
Phoenix "Şurdan ilerle zaten üstünde yazıyor adım hemen geliyorum." dedi Yoru'ya. Yoru kafa sallayıp ilerledi.
Phoenix, annesinin yanına ilerledi. Maria "Sevgilinin geleceğini söyleseydin hazırlık yapardım." dedi. Phoenix şaşırmıştı "A-anne ne diyorsun ne sevgilisi?" dedi. Maria "E bu senin sevgilin değil mi? Senin hoşlandığın mavi saçlı çocuk işte. Jett anlatmıştı. Hâlâ sevgili olamadınız mı?" Phoenix kaşlarını çattı "Jett mi anlatmıştı? Şerefsize bak sen. AYRICA anne o benim sevgilim değil sakın öyle şeyler söyleme- hem sen benim gay olmamı neden bu kadar kolay kabullendin ki?" diye sorguladı.
Maria "Belliydi zaten hiç kız getirmemenden. Ayrıca bana ne senin yöneliminden benim hayatım değil sonuçta." dedi sırıtarak "ama eve oğlan atmanı da beklemiyordum hee.." dedi. Phoenix "Anne!" diye kızınca Maria "Tamam tamam..." dedi.
İlham akıyor lan şu an ne oluyoooo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Valorant Highschool
FanfictionYorunix - Slight platonic Jeon, Yomber fanfic. Valorant School Au.