o tren gitti, içindeydim

201 30 3
                                    

tanrım, nasılsın. seni ara sıra hatırladığım için özür dilerim. şu günlerde kafamın içine dönmeye, yeni dünyalar bulmaya vaktim kalmıyor. ilham derelerim kurudu. duygusuz, kaskatı bir şey oldum. çok fazla kişiyle konuşuyorum ama kimseyle anlaşamıyorum. samimiyetsiz, gündelik sohbetlerden ileri geçemiyorum. güven duygumu uzun süre önce yitirdim, yalnızca arkadaşmışız gibi davranıyorum. ama değiliz, biliyorum bunu. arkadaş uğruna her şeyin yapacağın kişidir. onların beni ilk durakta otobüsten atacağına adım kadar eminim, şayet aynı şeyi benim yapmayacağımı kim bilebilir? genç werther'in acıları kitabını okuyorum, cümlelerin altını o kadar çok çiziyorum ki kalem elimden düşmüyor. goethe benim yaşantımı görseydi yazarlığı bırakırdı. gerçi bunlar anlamsız. artık sorunlarımla boğuşmuyorum, çünkü onlara yüzmeyi öğrettim. voleybol kursuna gidiyorum, buz pateni yapıyorum ve resimler çiziyorum. yetişkin bir kadın olduğumda geçmişimde bir şeyleri başarmış, bir şeyler için çabalamış olmak istiyorum. ve şimdilik yalnız kalmamak bana özgüven veriyor. çünkü yalnızlıkta bulunur bütün kusurlar ve acılar birden gün yüzüne çıkar. o eski depresif kıza dönmek en büyük korkum. omurgam henüz dikleşmişken tekrar eğrilmek istemiyorum. bir denememde "sırtımın kamburu, merhaba." demiştim. artık zayıflıklarıma selam vermiyorum. geçmişi unutamayız ama belki alışabiliriz buna. ben alıştım ve alıştığın şeyleri yok saymak daha kolaydır. sırtımın kamburu, hoşçakal.

yirmiikişubat-

birileri ve gürültüleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin