biriktirdim

186 33 1
                                    

canın hiç acıdı mı. hastalıklı kalbimi bin parçaya bölerken, yaşantımı kirli ağzınla alaya alırken canın hiç acıdı mı. doğumunda göbek bağın yerine vicdan damarların kesilirken, körelirken günden güne şefkatli bakışların hiç hissettin mi acıyı. avuçların kana bulandı mı, gözaltların karardı mı uykusuzluktan, yüreğin gibi. sen hiç cam yuttun mu. ben çok yuttum ve inan kimse sulamadı ciğerlerimi. tanrı'dan başka şahit bulamadım kendime ve o bile bazen yarı yolda bıraktı beni. dizlerim kaldırım taşlarının izleriyle oyuldu, bileklerimdeki kesikler avuç içlerime uzandı. burdan çocukluğumuza kadar uzandık. hiç çocuk oldun mu. koşturdun mu o taşlı yollarda mavi sandaletlerinle. kaç pamuk şeker tükettin bu acımasızlığa bürünmek için. sokak aralarında kaç kedinin başını okşadın benim başımı ezmeden önce. peki şuan nasılsın. umarım her şey yolundadır ve umarım yolun çiçeklidir, demek isterdim. ama umarım dostlarınla bol kahkahalı masalarda otururken gülüşün yarım kalır, aklına ben düşerim. umarım baktığın yerde gördüğün ben olurum ve umarım gözlerinin ardındaki karanlıkta dahi benim bakışlarımı yakalarsın. umarım dünyan on iki yerinden çatırdar, sen bana bir santim bile yaklaşmazsın. umarım canın çok acır. senin hiç canın çok acıdı mı.

yirmiyedimart

birileri ve gürültüleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin