Top Havuzu

296 39 6
                                    

Top havuzları, kaç yaşında olursam olayım vazgeçilmezlerimden olmuştur. Bunu belki yaşım henüz 17 olduğu için diyebiliyorum ancak 80 yaşımda bile olsam kendimi onların içinde bulacağıma oldukça eminim. Çünkü insan 7'sinde neyse, 70'inde odur!

Ve benim yaş sınırı dinlemeksizin bu cici havuzlara girmek için birçok yöntemim var.

"Ah, pardon. Küçük kardeşim kendi oynamaktan pek hoşlanmıyor da."

"Sana giriş parasının iki katını veririm."

"Kardeşim topların arasında boğuluyor! Onu kurtarmam lazım!"

İşte şimdi top havuzuna girmek için hiçbir engeliniz kalmadı.

Peki ya, nerede kalmıştık?

Ben, bir top havuzu delisi ve bu maddeyi yazan kişi olarak karşılaştığım manzaraya cevap olarak sevinçten ağlamak istemiştim. Fakat bunun yerine isteklerimin bile karşısına geçerek etkiye tepki verip haykırdım.

"Yabadabadu!!!!"

Can, kendini beğenmişçesine bir gülümsemeyle konuştu.

"Bunu beğeneceğinizi biliyordum"

İkinci kez haykırdım. "Yabadabu!!!!!"

Tam bir kez daha haykıracakken Nova eliyle ağzımı kapattı ve sözü aldı. "Oraya gitmemeliyiz. Kötü bir şeyler hissediyorum."

Nova'nın elini dudağımdan çektikten sonra gülmeye başladım.

Acımasız olabilirdim. Gerçekten. Bazen sadece acımasız olurdum. Acımasız.

"Ne hissediyorsun prenses. Cadı gelip seni yiyecek mi?"

Can tüm garipliğiyle bana baktı. "Cadı neden yesin ki?" diye sordu.

Ofladım. Oflamak. Oflardım. Bazen sadece oflardım.

"Can senin sorunların mı var? Ne yesin başka ne yesin?!"

"Benim bildiğim kurt yer, canavar yer, yaratık yer. Cadı hiçbir zaman yemez. Yani çok masal bil-" diye açıklamasını yapacaktı ki günümü batırmasına engel oldum.

"Lütfen sus Can," deyip onun hiç konuşmayacak kadar sakin olmasını nasıl sağlayacağımı düşündüm. Sonra bir diziden gördüklerim aklıma geldi ve Can'ın burnunu okşamaya başladım.

"İlkem, ne yapıyorsun?"

Prenses Nova, şoka girmişti. "Oha İlkem! Burun fetişi miydin lan sen!"

"Lan demesene be sokak ağızlı mı oldun başımıza!" diye bağırdım.

Can'a döndüm. "Sakinleşmen için yapmıştım."

Ona bakarak bir cevap bekledim, gelmeyince de başarılı olduğumu anladım.

Konuşamayacak kadar sakinleşmişti.

Saçlarımı savurdum. Bunu yapmayalı çok olmuştu. "İstikamet, top havuzu!"

Nova, kolumu tutarak adım atmamı engelledi. Kafamı ona çevirdiğimde gözlerinden ciddiyetin belirtilerini kapmıştım.

Nova'nın ciddi olduğu anlar kısıtlıydı ve ben şuan onlardan birinin içindeydim.

"İlkem, en son böyle bir şey hissettiğimde okulda çorabım yırtılmıştı."

"Bir çorap yırtığı sorun olmaz, ha?" güven verircesine gülümsedim. "Top havuzlarını sevdiğimi biliyorsun."

"Her neyse," diyerek omzunu silkti ve hevessiz bir şekilde "Haydi top havuzuna!" diye bağırdı.

Sürpriz YumurtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin