En son annem İmge'ye hamileyken akrabalarımızla bir araya gelmiştik. Doğayla iç içe olan Polonezköy'deki piknik alanındaydık. Bütün büyüklerim sıraya girmişcesine "Sen abla mı olacaksın," gibi şeyler deyip yanağımdan makas aldıktan sonra anneme bebek ile ilgili sorular yağdırmışlardı. Hadi ama! Birilerinin bana abla olacağımı hatırlatıp acımı katlamasına hiç ama hiç lüzum yoktu.
Onlardan intikam almak istedim.
Böylece bana abla olacağımı birkaç dakika önce hatırlatan mangalın başındaki amcama bakarak dünyanın en doğa düşmanı ve saçma bedduasını ettim. Umarım senin yüzünden bir yangın çıkar!
Bu gerçekleşti.
Tüm orman yanmasa da belli bir kısım yandı ve suç üzerimize kalmasın diye o alandan topukladık.
Bunun konumuzla ne alakası var derseniz şu tatile geldiğimiz muhteşem evimizin mutfağında küçük çaplı bir yangın çıktı. Bunun sebebinin ne olduğunu bulmak için Nova'yla kafa kafaya verdik.
Bam!
Bilmiyoruz!
Aslına bakarsanız yangının sebebi umurumuzda bile değil.
Evi tüm yaz boyunca kiralamıştık, parasıyla değil mi istersek yakarız! Sonuç olarak kafa kafaya vermedik. Sadece şu piknik maceramızı Nova'ya anlattım ve o da "Zaaaaa senin bedduan mı gerçekleşmiş!" diyerek hayvanca güldü. Ben ise tüm sülale birleştiğimizde kötü şeyler olduğu için aklımdan başımıza gelebilecek şeylerin bir listesini yaptım.
Liste oluşturmakta bir dünya markasıyım! Bunu sizinle paylaşmak isterdim ama üzgünüm, aklımdan geçirdiklerimi hemen unutuyorum.
İtfaiye sirenleri duyulduğunda bahçede yan gelip yatıp evdeki yangını umursamayanlar kulübü -ben, Nova, Simge-pencereye doğru koşarak yapıştık. Bizi gören İmge itfaiyenin geldiğini fark edip annemlere haber verdi.
İtfaiyeciler eve dalarak mutfağa yöneldiler. Ayakkabılarını çıkarmamış oldukları için temizlik hastası anneannem bunu görünce delirmişti fakat evdeki telaştan dolayı kimse onun yakarışını takmamıştı.
Sonunda, yangın söndüğünde herkes "oh" çekmişti. Yangını umursamayanlar kulübü olarak da oh çekenlerin içindeydik.
Meğerse yangını umursuyormuşuz! Hemen yeni bir ad bulmalıyım.
İtfaiyeciler giderken tüm itfaiyecilerle helalleşerek itfaiye aracının arkasından su döktük ve listedeki ilk maddeyi gerçekleştirmek üzere odama çıktık.
*
Odama girdiğimizde Nova kendini yatağımın üstüne attı. Ben de çekmeceden dün hazırladığımız listeyi çıkartıp yanına oturdum. Birinci maddemizin büyülü sözcüklerini söyledim.
''Pijamayla dışarı çıkıp taş çocuklara taş atmak.''
Nova işi ciddiye alıp doğruldu. O gereksiz ve saçma şeyleri önemserdi –tıpkı benim gibi. İşte bu yüzden yakın arkadaşlardık zaten.
''Çocukları nereden bulacağız? Yakınlarda hiç görmedim taş çocuk. Sabunlular kısmına denk geldik sanırım biz. ''
Ayağa kalkıp elimi belime koydum ve artistlik taslayarak ''Sahile daha gitmedik kızım. Hem taş var hem çocuk var. Üstelik pijamayla sahilde daha çok dikkat çekeriz.'' dedim.
''E, hadi o zaman ne duruyorsun? Helva yapsana! Helva yapsana"
Nova'ya "Komik misin?" diyerek cevabını beklemediğim bir soru yönelttim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürpriz Yumurta
HumorWatty Awards Keşfedilmemiş Cevherler'15 En İyi Mizah Hikayesi Ana karakterken bile ana karakterliği beceremeyen İlkem, geniş sülalesi, en yakın arkadaşı Nova ve onun çekirdek ailesi. İşte karşınızda tam bir tatil ekibi. Gitmek için pek bilinmeyen bi...