"Ama önce, işemeliyim."

312 40 2
                                    

Gözlerinizi kapatıp hayal etmeye başlayın.

Ufak bir kız çocuğu Jamie Dornan'ın Türkiye şubesi olan Can'ın kucağında oturuyor. Sonra da bu ufak kız çocuğu 17 yaşında bir genç kıza dönüşüyor.

Ne yapardınız?

Kahvehanedeki amcalar çığlık basmayı tercih etti. Ancak ben bunu sizlere tavsiye etmiyorum.

Nova, "Kaçalım!" diye bağırdığında Can'ın kucağından atlayarak kendimi sert zeminde buldum.

Ah, popom!

Yaşlı bir amcanın tiz çığlığından daha kötü bir şey varsa bu popomun fena halde acımasıydı.

Rezillik üstüne rezillik, İlkem'in dünyasına hoş geldiniz!

Nova beni kaldırdı. "Kaç, kaç, kaç!"

Amcalar henüz şoktan çıkamamıştı. Kaçmak için tam zamanıydı. Koşmak için arkamı dönecekken Can ile göz göze geldim.

Başını iki yana olumsuzca salladı ve yavaşça ayağa kaldı.Peşimizden gelecekti.

Hay bin köfte!

Arkamı hızla dönüp kahvehanenin kapısını açtım. Koşmaya başlayıp yola çıktım. Yokuştan yardıran Nova'yı görünce ona yaklaşmak için hızımı arttırdım.

Can peşimizden geliyordu ve bu aklıma çok kötü şeylerin gelmesine sebep oluyordu.

Bu çocuk Taş Çocuklar Çetesi'nden biri olabilir, aynı zamanda hem çakma Sam ve Dean Winchester'ın yandaşı hem de Davulcu Vampir Amcanın çocuğu olabilirdi.

Can, Taş Çocuklar Çetesi'nden Jamie Dornan'ın şekline giren bir şekil değiştiren ve bir vampir olabilirdi.

Nova'ya yaklaştığımda bir anlık durdun. Nova da bana katılıp duraksadı.

Nefes nefese kalmıştım. "Peşimizden geliyor," diyerek yokuşun başında gözüken Can'ı işaret ettim.

Haince gülümsedi. "O tek kişi ve biz iki." Evet, bunu bilmiyordum(!)

Pantolonumun cebine elini soktu ve maket bıçağını buldu.

Vay canına!

Beni eski halime dönüştüren şu Türkiye Tavşan Kanı Çaycıları Derneği maket bıçağımı unutmamışlardı.

Nova, maket bıçağını bana uzattı. "İkimizde maket bıçağıyla ona doğru koşup  yakalıyoruz."

Koşmaya başladık.

 "Ona her şeyi anlattık, bizim için bir tehdit olabilir. Cesedin yerini bile söyledik! Onu yakalamalıyız," diye bağırdım.

Can da bize doğru koşuyordu.

Hadi ama! Senin şimdi ters yöne doğru koşman gerekirdi.

 Ancak üzgünüm ki bu senin aptallığın oluyor. Ve evet Jamie Dornan kılıklı herif, kucağına atlasam da bu seni haklamayacağım anlamına gelmiyor.

*

"Bizim buralarda senin gibileri pek sevmezler dostum," deyip gariban Can'a baktım.

Can'ı korkutmak için maket bıçağıyla yanağına bir çizik atmıştım. Onu da ne yazık ki kan tutuyormuş ve bayıldı. Böylece işimiz kolaylaşmış olmuş, Davulcu Vampir Amcayı gömdüğümüz yere rahatça gitmiştik.

"Siz buralı değilsiniz."

Nova, maket bıçağını bilmem kaçıncı kez ona doğrulttu. "ARE YOU FUCKING KIDDING ME!"

Maket bıçağı doğrultmak, silah doğrultmak, doğrultmak; Nova'nın en büyük hobilerindendi.

Can, "Yes i am," diye cevaplayıp kahkaha attı.

Mahmut ile yarışacak derece zekaya sahip olduğundan şüphelenmiştim.

Komik miydi bu şimdi Can! Neden gülüyorsun?

"Her neyse seninle muhatap olamayacağım," dedi Nova.Derin bir nefes alıp konuştu. "Sen Taş Çocuklar Çetesi'nden Jamie Dornan'ın şekline giren bir şekil değiştiren olabilir, aynı zamanda hem çakma Sam ve Dean Winchester'ın yandaşı hem de Davulcu Vampir Amcanın çocuğu olabilirsin."

Benim düşündüklerimi o da düşünmüştü!

Ah, en yakın arkadaşım diye demiyorum adeta içine bir tane İlkem yerleştirmişler.

"Yani bu durumda seni öldürmemiz gerekebilir," diye ekledim.

O ise mantığıyla ufkumuzu açacak bir konuşma yaptı."Taş Çocuklar Çetesi'nden değilim, onlar benim düşmanım. Jamie Dornan kim? Ve beni kan tutuyor, ne vampiri!"

Nova ile aynı anda "Jamie Dornan kim mi!" diye tepki verdik.

Can sırıtmıştı. "Heee, kim?"

Nova'nın Jamie Dornan'ı dillendire dillendire anlatacağını fark ettiğimde elimle ağzını kapattım. "Taş Çocuklar Çetesi'yle ne yaşadın?"

Can'ın yüzündeki ifade tamamen değişti. "13 yaşımdan beri her yaz annemin zoruyla bu kasabaya gelir, dayımın kahvehanesinde çalışırım."

Ciddiyete büründü ve içli içli baktı.

"15 yaşıma girdiğim yaz, kahvehaneden kaçıp alem yapmak için sahile inmiştim. Her yer moruklarla doluydu. Tek bir genç grubu vardı ve onlarda lanet olasıca Mahmut'un çetesiydi. Onların yanına gittim, konuştum.

Bana 'Sen taş değilsin, seni aramıza alamayız' dediler. Sinirlenmiştim. Yerden bir taş alarak onlara attım. Mahmut ise sadece güldü ve 'Bu tipsizle uğraşmayın' dedi. Hiçbir şey demeyip sahili terk ettim. Ancak içim ağlıyordu. Ondan sonraki yaz evrime geçirdim fakat onlar benden daha güçlüydüler. Onlardan intikam alacak gücü bulamamıştım.

Can'a merakla baktım. "Peki ya sonra onlardan intikamını aldın mı?"

"Hayır," dedi Can. "Henüz değil."

Nova, diktatör ses tonunu kullanarak "Sana inanmamız için bir sebep ver," dedi.

"Bu konuşma ne kadar uzayacak bilmiyorum ama benim çişim var."

Nova ile bakıştık.

Bakışmamız 'Ona güvendin mi?' konuluydu ve sonuca varılmıştı.

Ona güvenmiştik.

Ve ileride öğrenecektim ki Can gerçekten iyi bir dost olacaktı. Kaybımın, kaybımızın acısını yaşarken bana destek olacaktı ve en doğru şekilde intikamımızı alacaktık.

Nova gülümseyip "İntikamını almanda yardımcı olmamızı ister misin?" dedi.

İkimize de kıskanılası inci dişlerini göstererek gülümsedi. "Bayılırım."Duraksadı ve devam etti. "Ama önce, işemeliyim!"

Birkaç sorum var.

Can'ı sevdiniz mi? Taş Çocuklar Çetesi hakkında ne düşünüyorsunuz? İlkem, Nova ve Can sizce nasıl bir intikam alabilir?

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Sorularımı cevaplandırmadan geçmezseniz hoş olur.

Görüşmek üzere!

enteresanleydi

Sürpriz YumurtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin