Fırtına Öncesi Sessizlik

459 42 0
                                    

Plaj dönüşü Nova'nın parasıyla ilkokul kermeslerinde satılan vampir dişlerinden satın almıştık.Eve geldiğimizde ise kendimizi bir vampir gibi gösterip inandırıcı olmayı amaçlamıştık.Solgun bir surat yaratmak için makyaj yapmış, bir maddeye daha elveda demek için doğru anı bekliyorduk.

Aslına bakarsanız bu doğru an, Simge'nin tuvaletten çıkacağı an olacaktı.

8.Madde, kulağa pek eğlenceli gelmese de ufak çocuklara vampir olduğumuzu inandırmaktı. Bu ufak çocuklar tabii ki de benim kardeşlerimdi -her zamanki gibi. Kardeşlerimi seviyordum fakat sebep ne olursa olsun bir miniğe ihtiyacım olduğunda onlara koşardım.

Zaman gerçekten akıp gidiyor ve sizin ona ayak uydurabilmeniz için iyi değerlendirmeniz, daima en kısa yolu tercih etmeniz gerekiyor ki boş yere kaybetmeyin.

Simge'nin yakınlarda olan anneme "Bitti!" diye seslenişinden sonra gülümsemeden duramadım.

Nova'ya baktığımda onun da güldüğünü gördüm. "Ne o, eski anıların mı canlandı?"

Annemin ayak seslerini duyduğumuzda çömeldiğim yerden ani bir kalkış gerçekleştirdiğimde kafamı kapı koluna çarptım. Kendimi "Ah," diyerek inlemeden alamamıştım ve ses tonum bunun yanlış anlaşılmaya gidecek şekilde olduğunu bana bildirmişti.

Nova benimle dalga geçmeyi seçmeyerek koluma vurdu. "Sessiz ol, gizli işler çeviriyoruz!"

Kapı kolu canımı acıtmıştı! Nasıl bir tepki verebilirdim ki?

Alayla "Bence tuvalette daha gizli işler çevriliyor," dedim. Kahkaha atmamak için yanağımın içini ısırmıştım.

Dediğimin ve kast ettiğimin komik bir yanı olmadığının farkındaydım. Ama çocukluğumda yaşadığım o tuvaletteki anılarım...

Her neyse, bunu duymak için hazır olduğunuzu sanmıyorum.

Simge'yi korkutmak için beklerken tuvaletin karşısındaki odaya saklanmış-saklanmamızın sebebi ev halkının bizi gerçek bir vampir sanabileceğiydi- kapının dibinde doğru anı kollamaya devam ediyorduk.

Annemin tuvaletteki o işi halledip gitmesinden sonra tuvalet kapısını kapandığını ve şu bir milyoncularda satılan çakma topuklu ayakkabıların sesini duydum.

Nova'yı dürttüm ve o an ikimiz de tüm farkında olmayışımızla maket bıçaklarımızı çıkartıp gizlendiğimiz yerden çıktık.

Tuvalet ile odanın arasında kalan koridorda Nova ile elimizdeki maket bıçaklarıyla Simge'yi inceliyorduk. Simge ise bize merakla bakıyordu.

 Yapmamız gereken işe odaklanarak aramızdaki sessizliği bozdum ve Simge'ye doğru sallanarak yürümeye başladım.

"Bi-biz vam-pir-iz"

Arkamda kalan Nova bana bir hatırlatmada bulundu.

"Vampirler, zombi değildir."

Doğru.

Böyle küçük (!) bir detayı nasıl unutabildim?

Simge sırıtarak bana karşılık verdi. "Ben de Anna'yım. İmge, Elsa olur. Siz vampirsiniz."

Sevinçle  "Haydi oynayalım!" diye bağırdı.

Neden normal çocuklar gibi bizim vampir olduğumuzu sanıp korkmamıştı bu velet! Maddemizi tamamlamamıza engel oluyordu.

Nova, Simge'ye yaklaşıp onun boyuna gelmek için eğildi. "Tatlım sen şimdi korkmuş gibi yap ve İmge'yle beraber tekrar buraya gel."

Simge alkış yaptı. "Oyun, oyun, oyun!" Zıplayıp duruyordu.

Sürpriz YumurtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin