Babamdan tehditlerim sayesinde 100 lira koparmış –büyük ihtimalle sahte para- Nova ile markete gidiyorduk. Market yolunda aklımdan geçirdiğim tek şey, Nova'ya babalarımızın gerçek mesleğini söylemem gerektiğiydi. O benim yoldaşım, ekürim ve yeşil erik kadar sevdiğim insandı. Ondan, onun da ilgilendiren bir sırrı saklamamalıydım!
Dün bir vampiri gömmüş olmamıza rağmen sanki dört film izlemiş rahatlığıyla yürürken "Sana söylemem gereken bir şey var," dedim.
Nova, "Say something i'm giving up on you," diye kargayı andıran sesiyle şarkı söylemeye başladı.
"Hehehehe" tarzından bir gülüş atarak "Babalarımız sahte para basıyormuş, haberin var mı? Yar yar, haberin var mı?" deyip vereceği aşırı tepkiyi bekledim.
O ise beni şaşırttı ve "Ben de bir şey sandım ya biliyordum ben onu," dedi.
Oysa ki ben seni adam sanmıştım be kahpe. Demiştim o benim ciğerim, yeşil eriğim.
"Neden söylemedin kalleş," diye çıkıştım ve kendimi tutamadan Modern Family'deki mükemmel avukat Mitch'in 'Shame!'ini yaptım.
Buna karşılık Nova, "Sır tutamıyorsun kızım! Asıl sen utan," diye bağırdı.
Yolun ortasında sergilediğimiz davranışlar kesinlikle aynı kaldırımdan yürüdüğümüz insanların 'cık,cık'lamasına sebep oluyordu. Fakat umurumuzda mıydı? Hayır! Artık bünyemiz alışmıştı.
Nova'ya cevap vermedim. Kavga edecek halim mi vardı yahu? Dün bir vampir öldürmüş üstüne manyak ailemle yuvarlak masa toplantısına katılmıştım!
Markette Allah ne verdiyse abur cuburlara dalarak üç şişe su almayı ihmal etmedik.
6.Maddeyi gerçekleştirmek için hazırlıklara başlamıştık. Yine bir aksiyona koşuyorduk ve bu sefer çarpılma ihtimalimiz vardı.
Aldıklarımızı doldurduğumuz alışveriş sepetini kasada boşaltırken kasiyer çeşit çeşit çikolataları geçiriyor, 'düt düt' yapıyordu.
"35 lira 65 kuruş," diyen kasiyere babamın verdiği 100lüğü uzattım. Bunlar yaşanırken de Nova aldıklarımızı poşetlere dolduruyordu.
Kasiyer parayı eline alır almaz tabi ben düşünmeye başladım.
Şimdi bu sahte para, bakalım anlayabilecek mi yoksa babamlar bu işte çok mu usta??
Kasiyer parayı ışığa tutup Atatürk gözükecek mi diye aklı sıra çakallık yaptı. Lakin bir halt anlayamadı, para üstümü verdi.
Geç bu numaraları geç. Benim öz babam bize bu paraları yıllardır yediriyor, tek bir kişi bile "Sahte para bu," diye geri çevirmedi.
Öğle ezanına 10 dakika kala gördüğümüz ilk camiye girmiştik. İmanlı abiler, dayılar, amcalar caminin bahçesinde oturmuş sohbet ediyorlardı.
Nova ile her zamanki gibi bakışarak anlaştık. Tıkınmaya başlayacaktık.
Tuttuğum poşeti açıp Milka&Oreo ikilisinden oluşan müthiş çikolatayı çıkardım. Çikolata paketini açtığımda çıkan sesle imanlıların kafası bize doğru döndü.
Oruçlu ve imanlıları aldırmadan bir parça çikolatayı ağzıma atıp çiğnemeye başladım.
Muazzam, harikulade, dehşet derecesinde muhteşem...
Ben gerçek aşkım bellediğim çikolatayı Browni Intense reklamındaki kadıncasına yerken Nova da koca bir paket Ruffles Ketçaplı'yı götürüyor, oruçlular camide zina yapıyormuşuz gibi bizi izliyorlardı. "Çok ayıp çok, günah, cehennemde cayır cayır yanacaklar, her bir saç telleri boğazlarına dolanacak"
Poşetten iki şu şişesini çıkartıp tekini Nova'ya attım. Kapağı hızlıca açıp kafamıza diktik.
Lıkır lıkır içtiğimiz su, imanlı ve oruçluların iftarda içecekleri suyun bardağını taşıran son damlaydı.
70lerindeki aksakallı bir amca ayağa kalkarak "Salih Amel ve Hacı Amel'i çağırıyorum," diye bağırıp hangi dua olduğunu bilmediğim bir duayı-belki de hatim etti valla bizde bir süphaneke var- okudu.
Ardından, camiden sis eşliğinde ülkemizin süper kahramanları Salih ve Hacı ikilisi çıktı.
Ah, hayır. Biz onlarla baş edemeyiz!
Salih Amel nur yüzüyle yanımıza yaklaştı. "Bu mübareklere ne yaptınız kafirler?"
Beyazlara bürünmüş Hacı da Salih'in yanına gelerek "Bir de genç kız olacaksınız," diyerek hoşnut olmadığını belirten bir mimik yaptı.
Hacı'ya tavrımı koydum.
"Sanane benim genç kızlığımdan. Sanane!"
Nova bir şeytanlık peşinde olduğunu belirten sinsice bir gülüş attı ve bunu gören Salih ile Hacı bakıştılar.
Bizim gibi bakışarak anlaşıyorlardı. Şu şartlar altında olmasaydık, çifte randevuya çıkardık ha?
Ne diyorum ben? Çok tövbe!
Oruçlu ve imanlılar bizi yuhalarken müezzin ezanı okuması gerektiğini söyleyip oruçlu ve imanlı grubunun yanından ayrıldı.
Müezzinin kim olduğunu, neden oruçlu ve imanlı grubundan ayrıldığını nasıl anladığımı sorarsanız söyleyeyim; bu Ramazan amcamdan aldığım bir yetenek. Çok şanslıyım değil mi?
Nova, nereden çıkardığını bilmediğim silahı oruçlu ve imanlı grubuna hedef aldı.
Neler oluyor hayatta? Bir de şu rüya gerçek olsa...
Katil olmaya karar vermiş arkadaşım silahı mübareklerden Salih ile Hacı'yı çağıran aksakallıya doğrultup gözlerini kapatarak silahı çekti. İşte adam şimdi öldü dediğim sırada ise bir mucize gerçekleşti.
Salih cebinden çıkardığı taşıyla mermiyi durdurdu.
Yeni bir gün, yeni bir bilgi, gerçek olduğunu öğrendiğimiz bir şey daha.
Baylar, bayanlar size bizim için pek müjdeli olmayan bir haberim var.
Beşinci Boyut bir kurgu değil ve cami halkı ile Beşinci Boyut yıldızları bizi kovalıyor!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürpriz Yumurta
HumorWatty Awards Keşfedilmemiş Cevherler'15 En İyi Mizah Hikayesi Ana karakterken bile ana karakterliği beceremeyen İlkem, geniş sülalesi, en yakın arkadaşı Nova ve onun çekirdek ailesi. İşte karşınızda tam bir tatil ekibi. Gitmek için pek bilinmeyen bi...