Sürpriz Yumurta

Aksilikler

Kendimizi tekrar maceraya adayacağımız zaman geldiğinde Nova'yı durdurup elinden listeyi almış "Sadece bu günlüğüne sıradan bir tatil geçirmeliyiz," demiştim.

O da "Biraz bronzlaşmak iyi gelebilir sanki," deyip hazırlanmak için odasına gitmişti.

Canımın bu kadar yanacağından hiç ama hiç haberim yoktu.

Okul varken birazcık (!) kilo almış olmalıydım ki giydiğim bikini mükemmel göbeğimi sergiliyordu. Herkesin göbeği olabilir halledilemeyecek bir şey değildi. Mayomu giymeye karar vermiştim. Dolabımı karıştırmıştım fakat onu bulamamıştım. Canımı yakan buydu.

Valizimi annemin hazırladığı zamanlar her şey çok daha güzeldi.

Aptal bikinimin üstümde ne kadar kötü durduğuna aynada bakarken odaya Nova daldı. Göz göze geldiğimizde beni incelemeye başladı.

Ve o yüzünü gördüm.

Gülmemeye çalışırken yüzünün girdiği o aptal ifadeyi.

"Gül hiç durma," dediğimde yüzündeki ifadeyi silip konuştu.

"Bana söyleyebilirdin böyle öğrenmem daha kötü oldu biraz incindim İlkem."

"Sen neden bahsediyorsun Nova?" deyip suratımı astım. Elime geçen ilk elbiseyi üstüme geçirdim.

"Kanka hamile misin?"

Ters bakışlarımı Nova'ya fırlattım.

"Kanka bir şey soracağım ama kızma. Annen biliyor mu?"

Kendini komik sanan arkadaşım öyle bir güldü ki faylar üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden boşalıp yer değiştirme hareketi yaptığını sandım. Siz orta zekaya sahip insanların anlayacağı dilde anlatırsam; Nova anırdı ve evi öyle salladı ki deprem oldu sandım.

"Kes sesini delirtme beni," diye atarımı yapmayı ihmal etmedim.

Sen benim en yakın arkadaşımsın senin bana destek çıkman lazım köstek değil!

"Kışın ben diyet yaparken karşımda çikolata yerken iyiydi değil mi? Şimdi gülen kim bil bakalım!" Nova'nın aptal kahkahası duyuldu.

Plaj çantamı kaptığım gibi orta parmağımı kaldırarak odadan çıktım. Daha fazla Nova ile uğraşacak durumda değildim. Plaj çantamı giyinmeden önce hazırladığım için şanslı sayılırdım.

Merdivenlerden adımlarımın gürültü çıkarmasını sağlayarak inmiştim. Bu benim "Sinirliyim bulaşmayın," deme şeklimdi. Salona girdiğimde herkes bana bakmaya başladı. Onlara sahte gülücüğümü gönderdim. Onlar ise onaylamayan bakışlarla beni incelemeye devam ediyorlardı. 'Cık cık' sesleri yükselirken annem birden bire karşımda belirip "Sen ne ara bu kadar terbiyesiz oldun," diye çığırdı.

Tam o sırada hala orta parmak çektiğimin farkına vardım. "Pardon annecim Simge'ye parmakların adlarını öğretiyordum da."

Nereden çıktığına dair hiçbir fikrim olmadığım küçük kardeşim "Yalan," dedi.

Sen daha üç yaşındasın velet senin neyine yalanmış gerçekmiş gidip süt içsene sen!

"Her neyse," dedim.

Tüm sülalenin karşısında orta parmak çektiysem ne olacak ki?

Annem sadece benim duyabileceğim bir sesle konuştu. "Ah İlkem ah sen evimize döndüğünde neler olacağını bekle,"

"Ama anne," diye başlayıp olayı kurtarma çabasındayken Bayan Çok Komik salona girdi. Tek kaşını kaldırıp "Neler oluyor?" diye sordu.