•Altıncı Bölüm•

430 40 44
                                    

05*********/ Muhafız abi

05*********/ Bugün kötü görünüyordun

05*********/ Hemen gittin de

Siz/ Kardeşim ben sana bir daha mesaj atma demedim mi

Siz/ Kötü falan da değilim

05*********/ Aynı mahallede yaşıyoruz

05*********/ Mesaj atamaz mıyım

05*********/ Yaptığım gayet normal

05*********/ Senin için endişeleniyorum

05*********/ İnsan bir teşekkür eder nezaketen

05*********/ Muhafız abi deyip adam yerine koyuyoruz seni

Siz/ İçten abi demediğini biliyorum Rukiye

Siz/ Bir daha bana mesaj atma

Siz/ Son kez uyarıyorum

Siz/ Sen benim kardeşim olarak kalacaksın

05*********/ Senden nefret ediyorum

05*********/ O korumacı hâllerini başkalarına oyna

05*********/ Yakında da evlenirsin zaten

05*********/ Yalancısın sen

05*********/ Kim bilir kaç kızın canını yaktın

05*********/ YALANCISIN!!

Telefonu fırlatıp derin nefes alıp verdim. Başımı ellerimin arasına alıp sıktım. Başım ağrımaya başlamıştı bile. Sırtım kanepe başlığına değdiğinde gözlerimi sımsıkı yumdum.

"Muhafız..."

Burnuma dolan kokuyla gözlerimi aralamaya başladım. Ellerimi başımdan çektiğimde kollarını belime sarmıştı sıkıca. Başı göğsüme yaslı dururken kollarımı ona sardım hemen. Burun çekişi ile yanaklarımdan süzülen yaşları hissettim.

"Sevgilim..."

Parmaklarımı saç tellerinde gezdirip kokusunu içime çekerek öptüm. Seni çok özledim...

"Canın çok acıyor mu?"

Parmakları sırtımda gezinirken kollarımı gevşettim. Eli düşmüştü. Gözlerimi yaşlı gözlerine çevirdim. Güzel çehresinde bir müddet takılı kaldı gözlerim. Güzelliğinin her bir zerresine... Gözlerimin derinliklerine endişeyle bakıyordu. "Acımıyor..." dedim.

Başını eğdi ve başını göğsüme yasladı. Gözlerim üzerindeki elbiseye kaydığında gülümsemem büyümüştü. Kurumuş dudaklarımı ıslatıp yutkundum.

"Beyaz sana çok yakışıyor."

Kıkırdadı. Sabırsızca yerinde kıpırdanıp gözlerindeki masumlukla bana bakmaya başladı. Başını hafifçe eğip bana bakmayı sürdürdüğünde güldüm. Gözlerimi masum bakışlarından ayıramazken güzel çehresine yaklaştım. Gözlerini usulca kapattı. Kızarmış burnundan öptüğümde kalbimin ritmini değiştiren gözlerini araladı. Yanaklarına uzanan uzun kirpiklerinin gölgeliği onu öptüğüm ilk günü anımsattı bana. Ondan usulca ayrılırken fısıldadım.

"Düğünümüz için aldığım elbise..."

Yanağıma hızla öpücük bırakıp yerinden kalktı. Gözlerimle onu takip ediyordum. Etrafında dönerek şarkı söylemeye başladı. Çenemi ellerime yaslayıp kollarımın dirseklerini dizlerime yasladım. Kuğu gibi süzülüyordu. Her zamanki gibi ben... Ben gülümsüyordum.

 Ben gülümsüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm nasıldı?

Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

En güzele emanetsiniz ❤️

MUHAFIZCIK•TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin