•Son Bölüm•

460 40 49
                                    

•REMZİ•

"Abi ben-"

"Remzi neden orda duruyorsun? Gelsene."

Elini bana doğru uzattığında kolunu kavrayıp kanepeye doğru ilerlettim.

"Abi gel oturalım."

Kanepeye oturduğumuzda bir müddet konuşamadım. Ne yapmam gerektiğini düşünerek içimde çatışırken zorlukla dudaklarımı araladım.

"A-abi onları göremiyorum ben."

Yüzüme boş boş baktı. İfadesini çözememiştim.

"Karım, Hayat... Barış..."

Kaşlarını çatıp dişlerini sıktı. Başını bir hışım ellerinin arasına aldığında ürkmüş, kanepede ondan uzağa kaymıştım. Bağırdı.

"Af dile!"

Karşısına odaklanmış hâlde duruyordu. "Af dile!"

Nefessiz kalmışçasına sert nefesler alıp verdi. "Af dile!"

•MUHAFIZ•

"Bebeğimiz olacak inşallah Muhafız'ım."

"Yaşasın dayı oluyorum!"

"Muhafız... Barış son zamanlar hırçın. Odasına kapanıyor. Kardeşimi anlayamıyorum."

"Bırak abla beni!"

"Barış ablan senin için endişeleniyor."

"Bizim de arabamız olsun abi. Bisikletle okula gittiğimde benimle dalga geçiyorlar."

"Muhafız'ım..."

"Hayat... Lütfen bu gözyaşların son bulsun. Bakmaya doyamadığım gözlerini öptüğümde dudaklarımın ıslanması yüreğimi yakıyor."

"Canım acıyor, Muhafız'ım. Barış eskisi gibi gülümsemiyor. Ben kardeşimi biliyorum."

"Barış kardeşim..."

"Abi bana para ver."

"Muhafız'ım kızımız olacak!"

"Işıl..."

"Bana para verin! Nefret ediyorum sizden!"

"Meleğim... Ağlamana dayanamıyorum."

"Canım acıyor, Muhafız."

"Senin muhafızın olamıyorum artık. Barış bataklığa saptı, ne yapsam ne etsem tutamıyorum elimde. Canım kardeşim ellerimden kayıp gidiyor. Sen... Sen-"

"Şş... Sen benim muhafızımsın. Her şey çok güzel olacak. Barış... Bebeğimiz..."

"Kendine gel Barış!"

"Hasta falan değilim ben!"

"Barış..."

"Abla para ver!"

"O bataklığa daha fazla saplanmana izin vermeyeceğim!"

"B-ben katilim! A-abla..."

"Hayat! Meleğim..."

"Barış öldü. Aldığı o son uyuşturucuyla..."

Vücudumdaki yara izlerim şiddetle ağrımaya başladı. Başım ağrıyor ve ben kendimi kaybediyordum. Koruyamadım karımı, bebeğimizi. Barış'ı...

"Koruyamadım! Muhafızın olamadım!"

Kulağımda çınlayan son ses hayatımı hayat yapan meleğimindi...

"Sen benim muhafızımsın..."

İki Yıl Sonra

•RUKİYE•

"Remzi çabuk ol, geç kalıyoruz!"

Yerdeki poşetleri iki elimle toplayıp kapıya doğru ilerledim.

"Geldim abla işte ya!"

Yanağımdan sulu sulu öpüp kapıyı açtı. Sinir kat sayım artarken kapıyı açıp kapının önünde dikilmeye başlamıştı bile.

"Sulu sulu öpme demedim mi sana Remzi!"

"Seni seviyorum, abla." dedi gülümseyerek. Yanaklarım kasılırken dişlerimle yanaklarımı içten ısırmaya başladım. Ciddi olmayı becerememiş, Remzi'nin sevimli hâline dayanamayıp kahkaha atmıştım.

"Bana kıyamıyorsun kabul et."

"Hı hı aynen ondan Remzi."

...

"Abla yardım etmek gibisi yok. Gerçekten insan iyilik yapınca huzurlu hissediyor kendini. Bir de bizim verdiğimizi bilmiyorlar ya, öyle ayrı bi tatlı oluyor valla." dedi heyecanı mutluluğuna yansırken.

Yüzümdeki gülümseme eşliğinde önüme döndüm. Hava kararmaya başlamıştı. Eve doğru ilerlerken gözlerimin alışık olduğu evle adımlarım benden habersiz yavaşladı. Onun varlığında yüreğim yanarken onun yokluğu...

"Abla... Muhafız abi için her gece dua ediyorum. Ailesiyle cennette kavuşması için."

Yanaklarımdan süzülen yaşlarla burnumu çekip sertçe yutkundum. Sert esen rüzgar tenimi üşütürken hızlı hareketlerle düzensizce yanaklarımı sildim. Böyle düşünmemeliyim...

Dudaklarımda beliren gülümsememle başımı sallayıp yürümeye devam ettim. "İnşallah..."

Köşeden döndüğümüzde mahallenin karanlık bölgelerinden birine girmiştik. Etrafta çekilmiş poşetler vardı. Sertçe yutkundum. Sokakta temkinli bir şekilde ilerlerken gözüme ilişen silüetle duraksadım. Sırtını duvara yaslamış, bacaklarını karnına çekmişti. Başını saklamak ister gibi içine gömmüştü. Yerinde kıpırdandı. Gözlerimi Remzi'ye çevirdiğimde poşetten bir ekmek çıkarttı ve yanına doğru ilerledi.

"Kardeşim..."

Başını yavaşça kaldırdı. Yüzü uzun süredir sokakta kaldığını anlatan izlere misafirlik yaparken gözlerinin altı mosmordu. Gözleri kızarmış, gerçek özgürlüğü için can çekişiyordu.

Elini ürkekçe ekmeğe uzattı. Gözlerini bana çevirdiğinde istemsizce yerimde kıpırdandım. Gözleri ağlıyordu. Boğazımın düğümlenmesiyle yutkunamadım. Sözleri üzerine umudu koydum heybeme.

"Abla... Yalvarırım Allah için kurtar beni..."

Son

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Son...

Oysaki eller uzanmıştı...

En güzele emanetsiniz ❤️

Seni seviyorum

MUHAFIZCIK•TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin