SAKLI KLAN • CHANLİX

~ Karar ~

|Felix

"Klanıma hoşgeldiniz Bay Lee!"

Kalın sesi beni kendime getirirken elini masadan çekip kendini dikleştirdi ve sözlerine daha yumuşak bir tonda devam etti;

"İsmim Bang Chan, saklı klanın lider alfasıyım!"

Tam ona cevap verecektim ki gözleri birden ellerime düşmüştü.

"Neden onu kelepçeledin Hyunjin? Kendisi hala yaralı!"

Sert ve azarlar şekilde çıkan sözleri içimde tuhaf bir his uyandırırken gerilen ortam bakışlarımın Hyunjin'e dönmesine sebep olmuştu.

Başını hafifçe eğerek "Üzgünüm efendim, bu Bay Choi'nin emriydi." deyip başını kaldırdı. Gözlerim ne diyeceğini merak ettiğim lidere dönerken masada duran betalardan birine ki muhtemelen Bay Choi dedikleri kişi oydu, kısa bir bakış atıp-o bakışın bana atılmasını ister miydim sorusunun cevabı her daim hayır olacak- kaşlarını çatarak tekrar Hyunjin'e döndü.

"Çöz onu!"

Emriyle Hyunjin başını olumlu anlamda sallayıp elini cebine sokarak anahtarı çıkarırken az önce liderin sertçe baktığı betanın sesi kulaklarımda çınladı.

"Efendim o klanımıza izinsiz girmiş bir kaçak! Ne olduğu belirsiz birinin klanı tehlikeye atmaması için kelepçelenmesi daha uygun!"

Lider onun sözleriyle bir anda betaya dönüp kaşlarını çatarak gözlerini ondan çekmeden sert bir şekilde baktı. Ne yalan söyleyeyim bakışları tüylerimi diken diken etmişti. Dişlerinin arasında kelimelerin üstüne tek tek basarak konuştu;

"Çöz onu Hyunjin!"

Hyunjin gelen emirle hızla elimdeki kelepçeyi çözdüğünde serbest kalmış bileğimi ovalayarak ortamdaki tuhaf gerilimi gözlerimle takip etmeye çalıştım. Beta ve lider arasında oluşan bu durum salonu gittikçe daha fazla soğuturken bu yutkunmama bile sebep olmuştu.

Bu ilk kez gördüğüm bir durumdu. Bizim klanda bir beta değil lider alfadan habersiz emir verecek onunla konuşamazdı bile. Oysa bunlar meclis adı altında toplanmış fikir yürütüyorlardı. Bu durum saklı klana olan merakımı daha da arttırmıştı..

Alfanın bakışları tekrar beni bulduğunda kendimi toparladım fakat daha ben bir şey diyemeden o sakince konuştu.

"Bu hoş olmayan durum için üzgünüm Bay Lee.."

Sert bir yapısı vardı ama oldukça düşünceli biri gibi duruyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse ilk başta onun bakışlarından oldukça korkmuştum. Ama bu tavrı içimin biraz rahatlamasına sebep olmuştu..

Ayrıca lider alfaydı o, kim olduğunu bilmediği birinden bu şekilde özür dileyecek kadar alçak gönüllü olması beni etkilemişti. Kesinlikle düşündüğümden daha farklı biriydi. Daha karmaşık ve merak uyandırıcıydı.

Onun bu tutumu cesarete gelmeme sebep olmuştu;

"Önemli değil Bay Bang, fakat izin verirseniz size kendimi açıklamak isterim.."

Sözlerimle birlikte herkes bana döndüğünde lider alfa kaşlarını çatarak az önceki gibi sert ve kendinden emin bir tavırla "Sizi dinliyorum.." dedi.

Beni onaylamasıyla duruşumu dikleştirdim ve durgun bakışlarımla elimden geldiğince net bir tonla konuşmaya başladım.

"Amacım sizin klanınızı bulmak ya da buraya gelmek falan değildi Bay Bang. Bu tamamen kaza eseri düştüğüm bir durumdu. Bir sürüden kaçıyordum, ki o sırada fark etmeden sizin klanınıza girmişim. Buraya geldiğimi Bayan Hwang söylemese asla bilemezdim bile. Korkarım buraya inanan kimselerden değildim." Herkes dikkatle beni dinlerken derin bir nefes alıp kendimden emin bir şekilde devam ettim.