~ Öpücükle değişen hikayeler ~

6.2K 671 3.2K
                                    

|Yazar

"Yalvarırım.. Sana yalvarırım hyung.. Senden vazgeçmemi isteme benden. Kendimden vazgeçerim, yine de sana sığınırım ben. Sana öyle aşığım ki.. elimde olsa senin sesine sarılırım... Öyle seviyorum ki seni yüzlerce kez senden vazgeçmeyi denedim ama her seferinde yine seni düşünürken buldum kendimi... Bazen kırgınca sevdim seni, bazen kızgınca... Bazen kırıldım sana, bazen gücendim ama yine sevdim seni.. Dün de sevdim, bugün de seviyorum ve olur da yarın ölürsem yine seveceğim seni... Çünkü lanet olsun ki ruhum aşık sana..."

Bu son olmuştu Hyunjin için.. Kendini daha fazla tutamadı.. Hızla küçüğünün yanına adımlayıp ellerini onun nemli yanaklarına koydu ve kendine çekip yıllardır özlemini duyduğu ve tatmayı hep merak ettiği dudaklarına sertçe dokundurdu dudaklarını...

Ve ruhunu öptü betasının...
.................

Aşk terimi herkes için bambaşka anlamlara gelir..

Kimisi için tan yeri ağarırken sessiz odanın camlarına vuran küçük yağmur tanelerinin çıkardığı ses kadar huzur verici, ya da çıplak ayakla üzerine gün ışığının vurduğu uzamaya yüz tutmuş çimlerin üzerinde yürümek kadar dinlendiriciyken, kimisi için saatlerce o şiddetli yağmurun altında kafanı dinlemek için yürüyüp sonunda daha dolu bir zihinle evine dönmek kadar düş kırıklığı dolu, ya da bir uçurumun kenarında son adımlarını atarken içten içe birinin seni kendinden kurtarması için atılan acı bir çığlık kadar yürek dağlayıcıydı...

Dudaklarıyla birbirlerine bütünleşmiş bu iki beden için ise birbirinden ayrı iki anlamı vardı aşkın...

Birbirine tamamen zıt iki anlam...

Jeongin için aşk, küçük bir serçenin sonunda yuvasından çıkıp hep hayalini kurduğu gökyüzüne kavuşmak ümidiyle ilk kez kanatlarını açmak için duyduğu heyecan ve büyük bir sabırdı..

Hyunjin içinse güzeller güzeli bir kelebeğin sonunda kavrularak öleceğini bile bile içinde kalan son ümitle ateşe doğru gitmesi gibi kahredici ve o ateşi hisseder hissetmez bütün bedenin cayır cayır yanması kadar acı vericiydi...

Bu zıt iki anlam bir araya gelinceyse ikisininde canı epeyce yanacaktı..

Jeongin donaklamıştı.. Hissettiği dudaklar bütün bedenini olduğu yere çivilemişti.. Benliğini hissetmiyordu..

Şimdiye kadar karşısındaki alfanın hep gözlerini kalbinde hissetmişti... Gülüşünü kalbinde hissetmişti.. Sesini kalbinde hissetmişti ama ilk kez... İlk kez dudakları sayesinde kalbini kalbinde hissediyordu...

Bu yüzden kapattı ıslak gözlerini... Onun varlığını daha iyi hissetmek için. Yıllarca ilk kanat çırpışını gerçekleştirmek için bekleyen küçük kalbi bu hissi onun dudaklarında bulmuş gibi heyecanla atıyordu... Beklediği aşka kavuşmuş muydu artık?

Haklıydı. Hyunjin'in hem onu yaralayan, hem de iyileştiren kişi olduğunu söylerken haklıydı. Çünkü daha bir kaç dakika önce Hyunjin onu paramparça etmiş, şimdiyse her şeyi unutturmuştu. Paramparça ettiği yüreğinin her bir kırık parçasını toparlayıp eskisinden daha iyi bir hale getirmişti. Az önceki düşüncelerinin her biri toz tanesi olup havaya karışmıştı çoktan.

Kırık kalbinden öpüyordu onu.. Telafisi olmayan bütün kırgınlıklarını tek bir öpücükle telafi etmişti.

Hyunjin ise kendi kurduğu duvarı yine kendi yıkmıştı.. Rüyadaymış gibi hissediyordu.. Bu yüzden bir milim bile oynatmıyordu dudaklarını..

SAKLI KLAN • CHANLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin