|Yazar
Her ismin hikayesi farklıdır...
Kimisi güç için yaşar, kimisi aşk için, kimisi intikam için. Kimisi de ölmek için...
Hikayeleri farklı olan isimlerin amaçları da farklıdır. Aynı yolda olan isimlerin bile attığı adımlar farklıdır... Bu yüzden insanlar yanlış anlaşılmalara gebedir...
Kimisi görünüşüyle ön yargıyı doğurur, kimisi yüreğiyle. Bu sebeple insanları anlamak zordur. Amaçlarını ve ne için yaşadıklarını bilmek zordur.
Çünkü her hikayenin dışı tenha görünse de içi öyle bir araftır ki insanı ölüme sürükler...
Doğrular için yaşayan insanlar yanlışa karşı açtır. Çünkü bir insan kendini neyden uzak tutmaya çalışırsa ona daha çok yaklaşır, ona karşı daha bir açlık besler...
Bu sebeple sessiz insanların çığlığı daha tizdir...
Ve yine bu sebeple, güçsüz sanılanın yumruğu daha serttir.
"Oturmak istemez misiniz?"
Köşkün kapısı kapanırken geniş toplantı salonun içini turlayan ve sert bakışlarıyla dikkatle etrafını inceleyen alfaya yönelik sordu Chan.
Changbin ona bakmadan cevapladı soruyu...
"Oturmaya gelmedim." Sesi net ve bakışları gibi sertti. Pencere kenarına doğru yürüyüp köşkün dışındaki manzaraya baktı.. Elleri sırtından bağlıydı ve göğsünü kabartarak varlığını odada baskıyla göstermeye çalışıyordu..
Chan aldığı cevapla tek kaşını kaldırdı ve ağır adımlarını pencere kenarında duran adama doğru yöneltip konuştu;
"O halde gün henüz ağarırken buraya sizi ne getirdi Bay Seo? Neden buradasınız?"
Chan nedenini gayet iyi biliyordu. Hatta Changbin'de onun bildiğinden emindi fakat Chan karşısındaki alfanın dikkatini üzerine çekmeye çalışıyordu. Başarmıştı da..
Changbin hafifçe sola dönerek pencere dışında dolanan gözlerini tam karşısında dikilen adama dokundurdu ve hafif bir nefes verip sesinin gayet net olmasına dikkat ederek konuştu;
"Benim olanı geri almaya geldim!"
Bir an olsun bakışlarını Chan'ın gözlerinden çekmedi ve yüzündeki sert ve istediğini bilen ifadesini düşürmedi. Karşısındaki alfanın istediğini alacağını belirten tehditvari bakışlarıyla Chan gülümseyerek gözlerini ondan çekti ve çenesini sıkıp yüzüne alaycıl bir ifade yerleştirdi.
"Yanılıyor olmalısınız... Klanımda size ait hiçbir şey yok." Gözlerini tekrar Changbin'in gözleriyle birleştirip kendinden emin bir şekilde konuştu. Göğsü kabarık ve elleri arkadan bağlıydı..
İki lider alfa bir odaya fazla geliyor, kurtları kendi üstünlüklerini göstermeye çalışıyordu..
Görünendense görünmeyenin savaşı daha tehlikeliydi.
Changbin liderin alaycı sözleriyle kıkırdayıp gözüne kestirdiği odanın tam ortasında bulunan toplantı masalarına doğru adımlamaya başladı ve liderin onu izleyen meraklı bakışları arasında onun koltuğuna otururken konuştu;
"Burada bana ait çok şey var Bay Bang..."
Kendini tamamen Chan'ın koltuğuna yayarak ellerini koltuğun iki yanındaki desteklerine koyarken daha sert bir ifadeyle devam etti;
"Senin benden çaldığın çok şey var..." Daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. Chan kendi yerine oturan alfanın yaptığı saygısızlıkla sinirlenirken Changbin'in aradaki saygı ekini atması öfkesini daha da kabartıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI KLAN • CHANLİX
Fanfiction'Kardelen ölürse güneşi bir daha doğmamak üzere batırırım. Bu yüzden hikâyenin sonunu ikimiz için değiştireceğim.' ~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~• Erkek bir omega olduğu için kendi babası tarafından ölüme mahkum edilmiş soylu genç bir...