On Yedinci Bölüm

212 22 11
                                    

Selaam. Bölüm yazarken içime sinmesine önem veriyorum o yüzden genelde ilham geldiğinde veya yazmak istediğimde yazıyorum diğer türlü asla güzel bulmuyorum ve dşkkatim dağılıyor sonra bölüm güzel olmuyor. Ama arayı açmamak için çabalıyorum.
Neyse uzatmadan geçeyim ben hadi görüşürüz.

Bölüm Şarkısı: Duman- Elleri Ellerime

Gözlerimi açmam dakikalar sürmüştü. Ne zaman uyanmaya çalışsam yorgunluk üstüme çökmüş ve geri uykuya dönmeme sebep olmuştu. Tabi bunda Arel'in omzunun rahatlığının da payı olabilirdi... Sonunda gözlerimi açtığımda pozisyonum değişmişti ve kafam artık koltuktaki yastıktaydı. Arel ise salonda değildi.

Ayağa kalkıp kollarımı yukarıda birleştirip bedenimi iyice esnettim. Uyumak bir yandan dinlendirmiş diğer yandan zihnimi iyice bulandırmıştı. Fısır fısır konuşma sesleri gelen mutfağa yöneldim. Arel mutfak masasının yanında durmuş telefonla konuşuyordu. Her kimle konuşuyorsa kaşlarını çatmıştı. Tartışıyor gibi bir havası vardı.

Ağzımdaki kuruluktan kurtulmak için su bardağına yöneldim. Daha doğrusu yönelmek için mutfağa girerken kapı kenarına çarptım. Kafamı tutarak küfür savurdum. Arel çıkan sesle bana döndü. Kafamı tuta tuta bardağı alıp su doldurdum ve kafama diktim. Arel konuşmasını bitirmiş telefonunu kapatmıştı.

"Kafan iyi mi? Kötü vurdun, gel bakayım moraracak gibiyse krem süreriz." diyerek yanıma yürüdü.

Elimi çekip anlımı inceledi. Daha yeni uyanmıştım ve beynim resmen çalışmayı unutmuş gibiydi. O anlımı inceliyorken ben aval aval suratını izliyordum. Bakışları gözlerime düştü ve gülümsedi. Gülümsemesi hoşuma gidiyordu. Güldüğü zaman değişik hissediyordum. Bana güldüğü zaman ise özel hissediyordum. Kaşlarımı kaldırıp bakışlarımı yere indirdim.

Geriye doğru gidip ellerinden kurtuldum. Ciğerlerime temiz hava doldurdum..

"Kötü durmuyor alnın. İstersen git bir yüzünü falan yıka, atılmış olursun."

Ellerimle yüzümü ovaladım.

"Salak gibi oldum ya. Kaç saat uyudum ben? Kusur bakma çağırdım eve sonra uyudum öküz gibi."

Yine güldü. Sanki ondan geriye kaçmamışım gibi yine dibime girdi ve alnıma düşen saçlarımı geriye itti.

"Üç saat uyudun ben de oyunda rekor kırdım alt tarafı. Sıkıntı yok hem ben de kestirdim biraz. Hadi yüzünü yıka gel. Canım pizza çekiyor benim. Omzumu senin için feda ettim sen de bir pizza ısmarlarsın artık."

Salak salak kafa sallayıp koşar adımlarla mutfaktan çıktım. Yüzüme buz gibi su çarptım. İyice ayılmam iki dakikamı almıştı. Ayrıldığım an kafama bir şey dank etmişti. Salona girip Arel'e baktım.

" Senin pizza fiyatlarından haberin var mı lan? Omzunda üç saat uyudum diye o kadar para mı vercem?! Teklif eden sendin benden niye o kadar para çıkıyor?" azarlayarak konuştum.

Dudaklarını büzüp kaşlarını çattı. Kafasını koltukta geriye attı ve tavanı izlemeye başladı.

" Kırıcı konuşuyorsun ama. Canım bir pizza çekmiş çok mu? Hem üç saatlik uyku diyip geçme omzum yok oldu resmen. Seni yastığa yatırcam diye ayrı cebelleştim. Hakkımı yiyorsun."

Anamız Babamız Yok Deriz - BxB-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin