Ben geldim. Evet şaşırtıcı bekletmedim bu sefer. Uzatmadan bölüme geçiyorum umarm aklınızdaki Sefer ile ilgili soruları gideren mantıklı bir bölüm olur.
Keyifli okumalar🦋Tam şu an dünya yok olsaydı keşke. Tam şu an Sefer karşı karşıya geçerken araba çarpsaydı. Keşke tam şu an Sefer'i bıçaklasalardı. Böylece parka gidip Sefer ile konuşmak zorunda kalmazdım.
Altıma siyah eşofmanımı üstüme ise beyaz tişörtümü geçirdim. Cüzdanımı, kulaklığımı ve telefonumu aldım yanıma. Havalar biraz ısınmaya başlamıştı. Üstüme siyah kahverengi ceketimi giydim. Anahtarımı da cebime koyup evden ayrıldım.
Sefer beni kaçırıp böbreğimi çalsa kimsenin haberi olmazdı. Çünkü kimseye söylememiştim. Şu Türk dizilerindeki enayi başroller gibiydim tam olarak.
Telefonu çıkarıp Arel'i aradım. Üç çalış sonrası açıldı.
"Ne oluyor lan?" sesi uykulu geliyordu.
"Saat ikiye geliyor uyan artık."
"Uyandırdın zaten az önce Barın. Ne oldu?"
"Okulun oradaki parka gidiyorum. Sefer çağırdı."
Bir şeyin düştüğünü duydum.
"İyi misin lan?"
"Ne demek Sefer'le buluşmaya gidiyorum buna ne zaman karar verdiniz?"
" Aslında dün yazdı ben de şimdi çıktım."
"Kafanı sikiyim ben senin! Bekle geliyorum."
"Bekleyemem 2ye az kaldı. Arkamdan gel gerçi niye giriyorsun ki? Ben konuşup eve gidicem o kadar."
"Çocukla her an kavga etme potansiyeliniz olduğu için olabilir mi? Git önden tamam ama bir şey olursa mesaj at ben arkanda olucam."
"Tamam görüşürüz parkta."
Telefonu kapattım ve gelen minibüse el kaldırdım. Minibüse parayı verip boş tekli koltuğa oturup kulaklığı taktım ve müzik açtım.
İnmem gereken yere gelene kadar minibüs tıklım tıklım olduğu için zar zor indim. En son kapının önünü komple kaplayan adama sövmüştüm.
Parka biraz yürüyecektim. Gidene kadar bütün sinirlerim iyice gerilmişti. Arel gelene kadar bir tur dövse miydim?Parka vardığımda saat tam ikiydi ve Sefer kaydırağın merdivenlerinde oturuyordu. Beni gördüğünde eliyle gel işareti yaptı. Kafa göz dalasım vardı bu çocuğa nasıl sabretmiştim bunca zaman? İyilik borcum olmasa aslında ortamdan çıkardım. Sefer'le üçüncü sene tanışmıştım ve iyi anlaşıp ortamına girmiştim. Ama ortamı başımı belaya sokmama neden olmuştu.
Bir keresinde sarhoşlarla kavga etmişlerdi ve adamlardan biri sırf onlarlayım diye köşede şokla izlememe rağmen beni dövmeye başlamıştı. Adam iki katımdı ve yumruklarım benim canımı daha çok acıtmıştı. O gün hastanelik olmuştum annemler şehir dışına çıkmamış olsalardı şakasız başım çok ağırırdı.
Düşünceleri kenara bırakıp yanına yürüdüm."Tek gelmezsin diye düşünüyordum."
"Ne oldu üzüldün mü Arel'e bir yumruk çakamayacaksın diye?" alayla konuştum.
"Ne düşünürsen düşün kavga etmek için çağırmadım. Sadece konuşmak istiyorum." dedikten sonra ayağa kalktı.
"Konuşacak ne var onu anlamış değilim."
Derin bir nefes alıp gözlerini gözlerime dikti.
"Arel ile fazla yakınlaştınız. Nesiniz bilmiyorum ama o seni bizden uzaklaştırdı. Eskiden-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anamız Babamız Yok Deriz - BxB-
Teen FictionGeçmiş gözümde canlandı. Beni sinir ettiği için onu kovaladığım günler, onunla dövüştüğümüz günler, üstüne yürüdüğüm günler ve ona bağıra çağıra küfür ettiğim günler. Sonra görüntüler değişti ve beni öptüğü anlar, saçlarımı okşayıp gözlerime baktığ...