Söz verip de 1 aydır yazamadığım bölümü yazmaya geldim.
Annemle kavga etmiştik. Kediyi görüp yaygara çıkarmıştı. Ben de evden çıkmadan önce kediyi maması ve suyuyla beraber odama kilitleyip anahtarımı almıştım. Akıllı adamım. Telefonumu da kapatmıştım ki annem bağırıp çağırmak için beni arayamasın.
Bankta oturmaktan sırtım ağrımış ve bacaklarım uyuşmuştu ama kalkmak için fazla üşengeçtim. Gelen geçen salakmışım gibi bakıyordu. Hiç Bi bankta oturan insan görmedi bu millet. Gerçi banklar full yaşlılarla dolu olduğu için genç birini görmek onları şaşırtmış olabilirdi. Çok şaşırmak istiyorlarsa götümü de açardım. Yeter ki sebepsiz yere mal mal bakmasınlar gıcık oluyorum. Sanki uyuşturucu madde satıyorum anasını satayım.
Gözlerimle yerdeki karıncaları incelerken önümden biri geçti. Hayvanları ezdi lan pezevenk! Sinirle yerimden doğruldum. Arel şaşkın şaşkın bana bakıyordu.
"Ulan köpek! Kör müsün karıncaları ezdin!"
Arel ayağını kaldırıp ölen hayvanlara baktı. Sonra bana baktı.
"Görmedim. Yere bakarak yürümüyordum. Kusura bakma. Senin ne işin var burada?"
Gözlerimi devirip banka geri oturdum. Arel bir süre tepemde dikilmiş ardından yanıma oturmuştu.
"Kedi yüzünden kavga çıktı ben de evden çıktım."
Kafasını sallamakla yetindi. Boş boş bankta oturup ölü karıncaları izliyorduk.
"Sen nereye gidiyordun?"
Bakışları bana döndü.
"Arkadaşla buluşacaktım."
"Hangisi?" diye sordum.
"Sen tanımazsın."
Kaşlarımı çatıp önüme döndüm. Sinir oluyorum şu tanımazsın diyenlere.
"Hadi git o zaman bekletme çocuğu veya kızı her ne boksa."
Bakışları geri bana döndü.
"Erkekti."
"Sormadım."
Kaşlarını kaldırıp güldü. Komik bir şey mi vardı? Sinirlerimi bozuyor bu çocuk, dövücem şimdi.
"Gideyim o zaman ben."
Elimde git işareti yaptım.
"Gidiyom."
"Bir gidemedin! Bekletme çocuğu dedik ya!"
"Aç mısın sen?" ya sabır ya sabır!
"Açım birader ne yapıcan?"
"Gel çiğ köfte yiyelim. Ekerim çocuğu."
Çiğ köfte güzel teklifti. Neyse yazık oldu çocuğa.
"Sen ısmarlarsan neden olmasın?"
Güldü.
"Gel hadi ben ısmarlıyorum."
Ayağa kalkıp peşine takıldım. Otobüs durağına gidip beklemeye başladık. Otobüs geldiğinde hem kendisi için hem de benim için akbil bastı. Arkada iki kişilik boş yer görünce ceketinin köşesinden tutup peşimden sürükledim. Cam kenarını ona kaptırmak gibi bir planım yoktu tabii ki. Ben cam kenarına otururken o yanıma oturdu. Sessizlik anlaşması imzalamış gibi susuyorduk ikimiz de.
Arel oturduğu yerde hafifçe öne doğru kayıp başını omzuma yaladı.
"İneceğimiz yerde uyandırırsın. İki saatlik uyku ile duruyorum." diyerek gözlerini kapattı. Sessiz kalıp uyumasına izin verdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/247116837-288-k793676.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anamız Babamız Yok Deriz - BxB-
Ficção AdolescenteGeçmiş gözümde canlandı. Beni sinir ettiği için onu kovaladığım günler, onunla dövüştüğümüz günler, üstüne yürüdüğüm günler ve ona bağıra çağıra küfür ettiğim günler. Sonra görüntüler değişti ve beni öptüğü anlar, saçlarımı okşayıp gözlerime baktığ...