Okulun girişinde şahit oldukları o katliamdan sonra ilk şoku atlatan Melike oldu.
"Bu gerçek mi?"Onun sesiyle kendilerine gelen İlknur, Sevgi ve Ece birbirlerine baktı. Gördükleri bu durum oyun olamayacak kadar gerçekti. Sesini bulduğunda konuştu İlknur.
"Gidiyoruz."
Diğer kızlar da transtan çıkarken elleri ayaklarına dolanmıştı bile. Hala kapı önündeki cesetler ile uğraşan zombinin dikkatini çekmemeyi umarak geriye adımlamaya başladılar. Ancak birileri hala olduğu yerde duruyordu: Perihan ve Vildan.
"Ne yapıyorsunuz, yürüsenize?!" Sevgi hiddetle fısıldadı. "Bizi de kendinizle birlikte öldürmek mi istiyorsunuz?!"
Ece yutkunurken ellerini Sevgi'nin önünde tuttu. "Sakin olmalıyız." Sonrasında İlknur'a bir bakış attı. Onun bu durumda en korkusuz kişi olmasını umuyordu.
İşareti alan İlknur, bir adım ileri gitti. Ses çıkarmamaya özen gösteriyordu.
Melike onun hareketlendiğini görünce kolunu yakalamak için uzandı ancak yetişemedi. "Kendinde misin? Ne yapıyorsun?"
İlknur ona cevaben işaret parmağını dudaklarına götürdü. "Şşşhh... "
Bir adım daha atarken hafifçe arkasına dönüp göz ucuyla kızlara baktı. "Ece, Sevgi siz ikiniz diğerlerini de alıp gidin. Kaçan öğrenciler çoktan okulu ayağa kaldırmıştır zaten. Bu yüzden direkt sınıfa. Sessiz ve dikkatli olun. Emin olmadığınız kişileri de sınıfa almayın."
İkili kısa süre önlerindeki kıza baktı. "Siz?"
"Biz güvende olacağız. Arkanızdan geleceğiz merak etmeyin."
İkili birbirine bakıp aynı anda kafa sallarken çoktan gözlerinde kararlılık ateşi yanmaya başlamıştı. Kesinlikle hayatta kalacaklardı.
Bir kaç dakika içinde sınıfa gitmek için yola çıkmışlardı. Şimdi sadece Perihan, Vildan ve İlknur kalmıştı. Bir de hala cesetlerle uğraşan zombi.
"Kızlar bana bakın."
Vildan onun sesiyle titreyerek kafasını çevirdi. Hareket etmekten korkuyordu. "Şimdi sakin kalmaya çalışın. Size yaklaşacağım ve birlikte buradan çıkacağız tamam mı?" Hızla kafasını sallayan Vildan ile güven vermek istercesine hafifçe gülümsedi genç kız ancak Perihan hala tepkisizdi.
İlknur dediği gibi iki kıza yaklaştı. İkisinin de kollarını tutarken hafifçe çekiştirdi. "Kendinize gelin. Yoksa üçümüz de öleceğiz."
Vildan korkarak geriye adımladı. Perihan ise hala kıpırdamıyordu. "Peri." Hafifçe kızı sarstı İlknur. "Peri, kendine gel."Transtan çıkar gibi sarsıldı Perihan. Şimdi de gözleri dolmuş bir vaziyetteydi. "O... O şeyin yediği... Büşra mı?"
O an gözleri zombinin paramparça etmekle uğraştığı kurbana kaydı. Çok belli olmasa da o yüzü tanımıştı. Sınıf arkadaşlarıydı bu. Yutkundu.
"Tamam. Bak sakin ol. Yavaşça geriye adımla. Buradan kurtulduğumuzda... bunu uzun uzun konuşabiliriz."
Tekrardan hafifçe çekti arkadaşını ve bu sefer iki kız da sorun çıkarmadan onu takip etti. Merdiven tarafına adımlarken iki kızı arkasına çekti genç kız. "Hadi sınıfa."
Vildan ve Perihan yukarı çıkmak için hareketlenirken geride kalarak hala görünen okul girişine baktı. Yerde kıvranan bir kaç beden ile sertçe yutkundu. Eskiden böyle olaylar yaşamak istediğini söylediğini hatırlıyordu. Gerçekten kendisine küfretmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ YOLUNDA
Ficção AdolescenteBir kaç dakika önce her şey normal iken bir an sonra sonunuzun geldiğini düşünmek, nasıl hissettirir? Büyük bir deney, Büyük bir hata, İnsanlığın sonu... Bir an şehrin en büyük okulunda arkadaşlarıyla eğlenen sıradan bir grup öğrenci ike...