-Sevgi'nin Bulunduğu Sınıfta-
"Onu yiyemezsin dedim!"
Sevgi sinirle önündeki koca çocuğun elinden atıştırmalığı alırken ona bakanları pek umursamıyordu.
"Anlamıyor musunuz yiyecek az şeyimiz var. Hepsini şimdi yersek sonra ne yiyeceğiz."
Onun bu tepkisine elinden atıştırmalığı alınan koca cüsseli çocuk yavaşça ayağa kalktı. Aralatında ki boy farkı artarken çocuktan karanlık bir aura yayıyordu. Ancak Sevgi dikbaşlılıkla onun karşısında durmaya devam etti.
"Bana bak bücür. O benim yiyeceğim. İster yerim ister yemem sana ne?"
Kaşlarını çattı Sevgi. "Kusura bakma ama burada tek değilsin. Dolayısıyla yiyecekler senin değil. Hiç bir şey senin değil!"
İri cüsseli genç bıkmışçasına göz devirdi. "Güçlü olan liderdir." Gözlerini küçümseyerek sınıftaki öğrencilerin üzerinde gezdirdi. "Ve burada benden daha güçlü birini göremiyorum."
"Hah!" diye tepki verdi Sevgi. Şimdi sinirlenmişti işte!
"Güçlü olan liderdir saçmalığını yapmadan önce o kapasiteye sahip olup olmadığını söyle sen! Liderlik vasıf gerektirir, vasıf. Zeki olursan lidersindir. Ama kusura bakma! Sende o zekayı göremedim! Yazık!"
Çocuk sinirle bir adım atacaktı ki Sevgi onu görmezden gelerek arkalarında kalan arkadaşlarına döndü. "Arkadaşlar kaynaklarımız sınırlı..." Gerisinde kalmış iri çocuğa ufak bir bakışatıp devam etti. "Aç bir hayvan gibi her şeye saldırırsak eninde sonunda açlıktan öleceğiz. Anlamıyor musunuz! Bir yardım gelene dek hayatta kalmalıyız."
Sınıftaki on öğrenci onun haklı olduğunu bilerek utançla kafalarını eğdiler. Ona karşı çıkamıyorlardı. Çünkü hep haklıydı. Ve bu kız kendi arkadaşlarını, tehlikede olmamaları için geride bırakmıştı...
"Ne yapacağız Sevgi? Ne kadar idareli olursak olalım... Çok fazla kişiyiz. Kaynaklar bizi idare etmez." Merven üzüntüyle söze girdi. Arkadaşına destek olmak istiyor ama endişeden yapamıyordu.
"Haklı olabilirsin ama inancımızı kaybetmeyelim." Söze giren kızın ismi Zeynep'ti. Kısa boylu, uzun saçlı, esmer bir kızdı. Korkuyor ama bir şekilde kendini kontrol altında tutmayı başarıyordu.
"Bu durumda ne kadar idare edebiliriz ki?" Uzun boylu Tuğba ismindeki kız tereddütle lafa girdiğinde gözler bu sefer de ona dönmüştü.
"Ö-ölmeyiz d-değil mi?"
Kapıdan uzak bir köşede duvar kenarına oturmuş, ter içinde kalmış, kalın gözlüklü bir kızdı bu. "Gönül iyi misin?"
Sevgi ve Zeynep hızla Gönül'ün yanına çöktü. Baygın gözler ikisinin yüzünde de dolanırken genç kız olumsuz anlamda kafasını salladı. "İyiyim..."
Onu oturduğu yerden kaldırırken sıralardan birine oturttular. "Panik." Diyebildi bu sırada Gönül. "Panik atağım var."
Zeynep onunla ilgilenirken Sevgi doğrulup sınıftakilere döndü. "Yardım gelecektir, mutlaka."
"Ya gelmezse?" Pencere kenarında ki peteğe yaslanmış, uzun saçlı, mor kazaklı kız kollarını birbirine bağlayıp kaşlarını kaldırdı. İsmi Hayrunnisa idi. Ama herkes ona Nisa derdi.
"Gelecektir."
Sevgi'nin dediklerine karşın sert bir sesle üstüne bastırarak az önce dediklerini tekrar etti Nisa. "Ya gelmezse?"
Kaşlarını çattı Sevgi. Kısa süreliğine kafasını yere eğdi. Gözleri tekrar havaya kalktığında gözleri kararlılıkla patlıyordu.
"O zaman okulu fethederiz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTULUŞ YOLUNDA
Teen FictionBir kaç dakika önce her şey normal iken bir an sonra sonunuzun geldiğini düşünmek, nasıl hissettirir? Büyük bir deney, Büyük bir hata, İnsanlığın sonu... Bir an şehrin en büyük okulunda arkadaşlarıyla eğlenen sıradan bir grup öğrenci ike...