Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
--
Minho, Jisung'u kolundan tutarak balkona getirdi. Burada yalnızlardı.
"Herhangi bir şey içtin mi?"
Minho'nun sorusuna Jisung 'hayır' anlamında kafasını salladı. "Daha yeni geldim. Arkadaşım benim için bir şey getirmeye gitmişti sizi gördüm yanınıza geldim"
Minho rahat bir nefes verdi. "Güzel. Şimdi evine dön. Tahmin ettiğin gibi gizli bir görevdeyiz."
Jisung heyecanla yerinde zıpladı. Küçük bir çocuk gibiydi. "Bende size yardım edeyim. Lütfen.. Konu ne? Kimi tutuklayacaksınız?"
Minho bu çocuktan kurtulamayacağını bildiğinden iç çekti. "Konu senin arkadaşının böyle sahte partiler düzenleyip davet ettiği kişilerin içeceklerine uyuşturucu madde katıp onları dolandırması. Onu suç üstü yapıp tutuklayacağız"
Jisung heyecanla açılan ağzını eli ile kapattı. "Çok iyi! Of aynen dizilerdeki gibi. Yardım edeyim lütfen yakışıklı polisim hem bakın ben çok güzel rol yaparım. O bana içeceği verirken siz pat basar alırsınız onu hm?"
"Olmaz Jisung, seni tehlikeye atamayız. Evine dönmelisin"
Jisung omuz silkti ve Minhonun koluna girdi. "Hadi gidip tutuklayalım o şerefsizi"
Minho ne kadar red edecek olsa da Jisung onu hiç dinlemiyor sadece kendi bildiğini yaparak Minhoyla birlikte salona girdi.
"Jisung? Neredeydin?"
Jisung yanına gelen arkadaşına sahte bir gülüş sergiledi. "Sevgilimi almaya gittim."
Minho kaşlarını çatarken Jisung kafasını onun omzuna koydu. "Jeno, bu sevgilim Minho.." Minhonun gözlerine baktı. "Aşkım, bu da partinin sahibi arkadaşım jeno"
Minho oldukça sahte bir gülümseme ile Jenoya döndü ve elini uzattı. "Memnun oldum. Jisung'un ısrarı ile geldim. Umarım bir rahatsızlık vermiyorumdur."
Jeno gülerek kafasını sağa sola salladı. "Sorun yok. Jisung içeceğini getirdim." Jeno elinde tuttuğu bardağı Jisunga uzattığında Jisung alarak teşekkür etti.
"Minho, sana da bir tane hazırlayayım hemen"
Minho hızla kafasını aşağı yukarı salladı. "Çok isterim. Lütfen"
Jeno gülümseyerek mutfağa gittiğinde Minho etrafta gözlerini gezdirip istediği kişiyi bularak yanına gitti. Koluna yapışan Jisung da onunla birlikte tabi...
"Hyunjin hemen şimdi mutfağa gidiyorsun. Şuanda bana içecek hazırlıyor. Sakince onu suç üstü yakalayıp kelepçele bahçe kapısından çıkar. Fazla dikkat çekme kimse ne olduğunu anlamasın ben burayı hallederim"
"Tamam komiserim"
Hyunjin yanlarından ayrıldığında Minho Jisunga baktı "Teşekkürler. Gerisini ben hallederim. Şimdi evine dönebilirsin"
"Banane. Kalacağım. Hatta tüm gece?"
Jisung gizli bir şekilde Minho'nun belinde ki kelepçeyi alarak bir bileğine takmış diğer tarafınıda Minho'nun bileğine geçirdi.
"Ne yapıyorsu-"
"Bu gecelik sevgilimsin"
Jisung elinde tuttuğu küçük anahtarı gösterdi. "Bunu kaybedelim önce"
Jisung zorla da olsa anahtarı yuttup ağzını açtı. "Kayboldu"
Minho oflayarak elini saçından geçirdi. "Ne yaptığını sanıyorsun sen? Aptal mısın? Seni sevmediğimi istemediğimi söyledim"
Jisung umursamaz bir tavır ile omzu silkti. "Bende senden bir şans istiyorum. Bu gecelik sevgilim ol. Benimle sevgili olursan neler kazanabileceğini sana göstereyim. Ama hala benimle sevgili olmak istemezsen bu sefer gerçekten peşini bırakacağım"
Minho bu durumu saçma bulmuştu ama elinden gelen şuanlık bir şey yoktu. Eğer gerçekten Jisungdan kurtulacaksa bir gecelik ona katlanabilirdi.
