--
Jisung gülümsedi ve elinde tuttuğu kurabiye dolu tabağı bekleyen müşterilerin masasına bırakarak kasanın başına geçip oturdu.
Yorgun hissediyordu ve mide bulantısı başlamıştı. Bugün küçük kafeleri fazla kalabalıktı.
Kafenin kapısı açıldığında Jisung daha dinlenmeden ayağa kalktı. İki tane polis memuru girmişti.
Bu Jisunga bir ay öncesini hatırlatmıştı ve yüzünde acı bir gülümseme oluştu. Bir ay önce aynı bu şekilde yakışıklı polisi girmişti bu kafeye..
Bir aydır görmüyordu Jisung yakışıklı polisini.. Ne Jisung karakola gitti ne de Minho bu kafeye geldi...
Tam da anlaştıkları gibi eski hayatlarına geri dönmüşlerdi.
"Merhaba?"
Jisung dalıp gittiğinden polislerin yanına geldiğinden haberi bile yoktu. Polisin sesini duyar duymaz uykudan uyanmış gibi sersemledi ve kendini toparlayarak boğazını temizledi.
"Buyurun, ne istemiştiniz?"
Polis memuru gülümsedi. "Bize iki dilim cheesecake verebilir misiniz? Paket olursa sevinirim"
Jisung hızlıca kafasını aşağı yukarı salladı. "Tabi ki"
Polisler ayakta öylece beklerken Jisung hızlıca istedikleri paketi hazırlayıp uzattı ve ücretini aldı.
Polisler kafeden ayrıldığında Jisung üzerine çöken hüzün ile mutfağa ilerledi.
İkizinin güler yüzünü görürse belki mutlu olurdu fakat mutfağa girdiği gibi burnuna dolan yoğun kokular midesini harekete geçirmişti ve bu öğürmesine sebep olmuştu.
Jisung hızlı bir şekilde lavaboya koştuğunda Felix de unlu ellerini belinde ki havlusuna silerek İkizinin arkasından koşarak lavaboya girdi.
Jisung kusuyordu. Felix, kardeşinin arkasına geçerek sırtını sıvazlıyordu.
Bu anlarda elinde gelen sadece buydu..
Jisung kusmayı bıraktığında su ile ağzını çalkaladı ve arkasını dönerek ikizine baktı ve ağlamaya başladı.
Kusmak acı vericiydi ve Jisung acısını hafifletmek için İkizinin sıcaklığına ihtiyacı vardı.
"Jisung, yine başladı. Hastaneye gitmeliyiz"
Jisung oldukça yorgun hissediyordu ve kusmanın da verdiği rahatsızlık onu daha da yormuştu.
"Kafeyi kapattıktan sonra uğrarız"
Felix kafasını iki yana salladı. "Olmaz öyle, şu suratına bak. Kansızlığın mı başladı yine? Off Jisung ne yapacağım seninle?"
Jisung yutkundu. Diyecek bir şeyi yoktu.
Felix cebinden telefonunu çıkararak arkadaşını aradı. Ona kafeye gelmesini ve 2 saatliğine idare etmesini söyledi ve kapattı.
Jisungu da aldığı gibi arabasına yerleştirdi. Kafenin üstündeki dairede oturan arkadaşının da hızlıca gelmesi ile kafeyi ona emanet ederek en yakın hastaneye sürmeye başladı.
Dünden beri kardeşinin sürekli kusmasına daha fazla tahammül edemiyordu.
-
"Han Jisung?"
Felix oturduğu koltuktan hızla kalkarak kardeşini de kaldırdı ve doktorun odasına girdi.
Doktor, Jisungun verdiği testlerin sonuçları olan kağıtları incelerken değişen mimikleri Jisung ve Felixi meraklandırıyordu.
En sonunda doktor derin bir nefes aldı ve kağıtları masasının üzerine bırakarak oturmaları için önünde koltuğu işaret ettiğinde ikizler sakince oturdu.
"Doktor bey? Kötü bir şey mi?"
Doktor ne diyeceğini bilemedi. "Kötü desem kötü değil, iyi desem.. Bu size kalmış bir şey"
Felix anlayamayarak kaşlarını çattı. "Nesi var ikizimin?"
Doktor derin bir nefes aldı. "Şöyle ki Felix bey.. Aslında daha önce hiç karşılaşmadığım ama böyle bir durumun nadir de olsa var olduğunu biliyordum."
Jisung da endişelenmeye başlamıştı. "Doktor bey, hiçbir şey anlayamıyorum. Daha açıklayıcı olur musunuz?"
Doktor gülümsedi. "Jisung bey, siz hamilesiniz"
"NE!?"
Felix şokla ayağa kalkarken Jisung hiçbir tepki vermiyordu. Öylece donmuş bir şekilde doktora bakmaya devam ediyordu.
Nasıl hamile olabilirdi ki?
"Doktor bey, nasıl?"
Felix hala şaşkınlığını üzerinden atamamıştı. Doktor gülümseyerek Felixe baktı. "Felix bey, ikiziniz bir rahime sahip ve bir erkekle olan korunmasız ilişkisinden dolayı hamile kalmış. Bakın, bu mucizevi bir olay bu yüzden hızlı karar vermenizi önermiyorum. Önce sakin bir kafayla düşünün ve ne yapacağınıza öyle karar verin.."
Doktor hala cıt çıkarmayan gözleri dolu Jisunga baktı. "Böyle bir şansı bir daha kazanabilir misiniz garanti değil. O yüzden güzelce düşünmenizi istiyorum. Şimdi sizi doğum uzmanı olan arkadaşıma yönlendireyim. O size daha detaylı bilgiler verir"
Doktor, masasının üzerinde ki telefonu alarak doğum uzmanını ararken Felix derin nefesler alan İkizinin yanına oturup elini omzuna koydu.
Jisung dolu gözleri ile ikizine döndü. "Felix.. Hamile diyor"
Felix alt dudağını ısırdı ve o da dolu gözleri ile kafasını aşağı yukarı salladı. "Öyle diyor Jisung.."
Jisung resmen ağlamaya başlamıştı. "Felix, ben hamileyim. Ne yapacağım şimdi?"
---------------------------------------------------
Bebek işini erken bulan varsa onlara şimdiden bir cevap vereyim
Ben bu fici bebeklere karşı olan ilgimden dolayı yazıyorum
Yani bu fic tamamen bebek için yazmaya karar verdiğim bir fic o yüzden geç bile kaldı
Şimdi bundan sonrası daha zevkli geçecek o yüzden bırakmanızı istemem..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Policeman | Minsung ✓
Fanfikce"Pardon acaba numaranızı verebilir misiniz yakışıklı polis bey?" "Yaz, 155" |Mpreg| [ChanJeong - HyunMin - ChangLix]