--
"Wooyoung, çok teşekkürler seni de böyle aceleyle çağırdık"
Wooyoung, ikizlerin kafesinin üstünde ki dairede oturan yakın arkadaşlarıydı. Hastaneye giderken de kafeyi ona emanet etmişlerdi.
Şimdi ise kafede kimse yoktu ve kafeyi kapatmış içinde oturuyorlardı.
"Önemli değil Felix. Siz geldiğinizde göre ben artık gideyim"
Felix ona gülümseyerek onayladı. Wooyoungda kafeden çıkmıştı.
"İkizim, iyi misin?"
Jisung hiçbirşey söylemeden öylece oturuyordu ve boş boş duvara bakıyordu.
Düşünüyordu...
Bir aylık hamileliğini düşünüyordu. Bunu Minhoya söyleyip söylememeyi düşünüyordu. Söylese nasıl söyleyeceğini düşünüyordu.
Derin bir iç çekti ve tekrardan ağlamaya başladı. Düşündükçe ağlıyordu.
Felix, ikizine sarıldı. "Jisung, yapma böyle lütfen. Bak ben yanındayım. Hep de olacağım. Sizi yanlız bırakmayacağım."
Jisung geri çekilerek burnunu çekti. "Felix, o kadar değişik duygular içindeyim ki anlayamazsın. Ben hamileyim. Karnımda bir bebek var. Minho.. Ona nasıl söyleyeceğim?"
Felix derin bir nefes aldı. "Jisung bak.. Şimdi bunları düşünerek kendini strese sokma. Doktorunda söylediği gibi, stres bebeğin için çok zararlı. Hem bak bebek sağlıklıymış. Bebeğine zarar vermek istemezsin değil mi?"
Jisung yavaşça kafasını sağa sola salladığında Felix gülümsedi. "O yüzden güzel kardeşim, bunları düşünme bebeğin için ne iyi olursa onu yap. Şimdilik Minho olayını da bir kenara bırakalım ve ne zaman kendini iyi hisseder ve Minhoya açıklayabilecek güçte olursan o zaman gideriz Minhoya anlaştık mı?"
Jisung iç çekti. "Peki ya kabul etmezse?"
Felix umursamaz bir tavır ile omuz silkti. "Etmesin. Ona ihtiyacımız mı var? Bak amcası olarak ben varım burada. Seungmin var. En önemlisi babası olarak sen varsın. Minhoya ihtiyacımız yok"
"Seungmin.. Öğrenirse bana kızar mı?"
Jisungun küçük bir çocuk gibi endişeli bakışları ve konuşmasına Felix gülümsedi. "Seungmin sence bir bebeğe hamile olduğun için sana kızar mı? Asla kızmaz. Aksine deli gibi sevinir. Sanki tanımıyorsun Seungmini"
Jisung da sonunda gülümsemişti. "Peki ya sen? Sen kızdın mı?"
Felix dudağını ısırdı. "Aslında ilk duyduğumda şaşkınlıkla karışık bir kızgınlık vardı. Ama sonra o ultrasonda gördüğüm minicik nokta kızgınlığımı aldı götürdü. Jisung, sen çok güzel bir baba olacaksın. O bebeği çok güzel bir aile bekliyor"
Tam o anda kafenin kapısı da açılmış, Seungmin sırıtarak içeri girmişti.
"Felix, attığın mesaj da neydi öyle? Jisung, sen hamile misin?"
Jisung, arkadaşının heyecanlı haline gülerek kafasını aşağı yukarı salladı. Seungmin resmen çığlık atarak Jisunga sarıldı.
"Kimden yaptığını şimdilik umursamıyorum. Tanrım, yeğenim olacak. Amca mı oluyorum ben şimdi?"
Felix, arkadaşını kardeşinden ayırdı. "Evet Seungmin, amca oluyoruz"
Jisung ikilinin heyecanlı halini izlerken aklının bir köşesinde dolanıp duran Minhoya nasıl söyleyeceğim sorusu da onu rahatsız ediyordu.
Minhodan bunu saklayamazdı. Söyleyecekti fakat biraz zamana ihtiyacı vardı. Biraz zaman..
--------------------------------------------------
Bu bölümden emin değilim ama bir sonraki bölüm çok hoş olacak kafamda kurdum şimdiden
Öptüm sizi çookk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Policeman | Minsung ✓
Fanfic"Pardon acaba numaranızı verebilir misiniz yakışıklı polis bey?" "Yaz, 155" |Mpreg| [ChanJeong - HyunMin - ChangLix]