--
"Ya siz benim yapabileceğime inanabiliyor musunuz yakışıklı polis beyim?"Minho gözlerini kapatıp iç çektikten sonra gözlerini açarak karşısında ki çocuk adama dikti sert bakışlarını. "Senin yaptığını söylüyor. Adamı dövmüşsün!"
Jisung dilini damağında şıklattı. "Sizce benim gibi ufacık tefecik minnoş suratlı bir insan o dev adamı dövebilir mi? Tanrı aşkına şu tipime bakın.."
Jisung sorgu odasında ayağa kalkıp etrafında tam tur döndü "Sizce ben o 2 metre adamı dövmüş olabilir miyim?"
Minho elini çenesine atıp elleri kelepçeli gencin vücudunu dikkatle izledi. Haklıydı, bu sıskalıkla o adamı dövmesinin imkan yoktu. Minho oflayarak önünde ki bilgisayara Jisungun ifadesini yazarken kapı tıktıklanmıştı.
Genç bir polis içeri girerek eğilip Minhoya selam verdi. "Han Jisung beyin avukatı geldi komiserim"
"Teşekkürler Renjun, içeri gelsin"
Renjun tekrardan bir baş selamıyla sorgu odasından ayrıldığında içeri takım elbiseli, saçları alnında, tatlı suratlı zarif bir adam girerek elini Minhoya uzattı.
"Merhaba, Han Jisung'un Avukatı Kim Seungmin"
Minho da ayağa kalkarak uzatılan eli sıktı. "Komiser Lee Minho"
Jisung sessizce ikiliyi izlerken Minho ellerini ayırarak yerine oturduğunda avukat Seungmin de Jisungun yanına oturarak kendine masum masum bakan gence en korkutucu olduğunu düşündüğü bakışlarını attı.
Bu ufak canavar yine başını belaya sokmuştu...
"Jisungun ikizi bana olanları anlattı. Jisung normalde böyle bir insan değildir. Kardeşine yapılan saldırıdan dolayı kardeşini korumak için yaptığı bir hata. İzniniz olursa mağdur ile görüşüp ortak bir karara varmak isterim. Bu konunun uzamasına gerek olmadığını düşünüyorum çünkü tek taraflı bir saldırı değil"
Seungmin sakince konuştuğunda Jisung gülümsedi. Minho da sakin bir şekilde kafasını aşağı yukarı salladı. "Peki."
Jisung kelepçeli elleriyle yanında oturan Seungmin'in ceketini tutup çekiştirdi. Seungmin ona baktı ve Jisung'un bakışlarından kulağına bir şey söylemek istediğini anlayarak kafasını Jisunga eğdi.
Jisung, avukatının kulağına birşey fısıldadığında Minho sadece onları izliyordu. Seungmin kaşlarını çatarak çekilip Jisunga baktı.
"Bunun davayla bir alakası yok?"
Jisung, Seungmin'in kolunu dürttü. "Sadece sor"
Seungmin derin bir nefes alıp vererek Minhoya döndü. Eliyle Jisungu gösterdi ve bıkkın bir ses tonuyla konuştu. "Onun tatlı olduğunu düşünüyor musunuz?"
Minho kaşlarını hafifçe çatarak bir Seungmine bir Jisunga baktı ve kafasını 'hayır' anlamında salladı.
"Buyrun çıkalım, mağdur ile görüşün avukat bey"
Minho bilgisayarı alarak hızlıca kendini sorgu odasından dışarı attığında Seungmin hemen Jisunga baktı.
"Aptalsın Han Jisung Aptal. Götünde kurt var değil mi senin? Ya bir gün bak bir gün diyorum lütfen sadece bir gün olsun rahat dur."
Jisung, Seungmini hiç dinlemedi ve ayağa kalktı. "Çok yakışıklı değil miydi yaa"
Seungminde ayağa kalkarak Jisungun kafasına hafifçe vurdu. "O okulun ilk günü yanına gelip seninle konuştuğum deli gibi pişmanım. Yürü hadi Aptal şey"
Seungmin sorgu odasından çıktığında Jisung da arkadaşını peşinden çıktı. Hemen yanına gelen genç bir polisle gözlerini devirdi. Sanki elinde kelepçeyle polis kaynayan karakoldan kaçacaktı.
Hele ki bu karakolda yakışıklı polisi vardı. Sabah akşam burada yatabilirdi.
Felix, ikizini gördüğü gibi yanına koştu. Minho da Seungmini mağdurun yanına götürdü ve konuşması için onları birkaç adım geri de bekledi.
Şimdi Seungmin arkadaşının kıçını bir kez daha kurtaracaktı...
-----------------------------------------------------
Avukatımıza selam verin bebişlerimm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Policeman | Minsung ✓
Fanfic"Pardon acaba numaranızı verebilir misiniz yakışıklı polis bey?" "Yaz, 155" |Mpreg| [ChanJeong - HyunMin - ChangLix]