TWO BABIES TAEJIN/VJIN

Duygu değişimleri

Not : ONEMLI

arkadaşlar ben-i sınır koymak zorunda bırakmayın lütfen.. bolca OY VE YORUM yapın tamam mi? Çünkü başladık. Aşk yaşamaya...

Oy veriyorsunuz ama yorum neden yok 😪😪😭😭

Neyse canınız sağ olsun bea

Kim Seokjin, karşısına çıkacak eşini sonuna kadar bekleyebilirdi. Önemli olan doğru zamanda doğru kısının gelmeseydi. Birileriyle yanlış başlangıç yapmaktan korkuyor, kırılmak istemiyordu. Bu yüzden  evliliğe diğer omegalar kadar sıcak bakmıyordu. Kızgınlıklarını başka evde geçiriyor, bastırıcılar ile kendini kontrol etmeye çalışsa da her zaman rayında gitmiyordu işler. Yaşı büyüdükçe bu daha zor hale geliyordu. Birileriyle yatmak istemiyordu. Tabii kızgınlık dışında. Mühürlenecek alfasıyla- böyle düşünüyordu- ilkini yaşamak ona daha romantik geliyordu. 
Ancak Taehyung ile yaşadığı  şey kurdunun bu konuda daha istekli olmasını sağlamıştı. Kurdu bir an önce birisi tarafından mühürlenmek istiyordu.  Kim Taehyung onun bastırılmış duygularını canlandırmıştı.

"Ah! Yeter." Seokjin saçlarını çekiştirmeyi bıraktı. Ona korkuyla bakarken  çocuğa baktı.

"Pardon Dae. Pardon. Kötü kurtlar beni ele geçirecekti ki onlara direndim. Bana yardım et."  Çocuk bunu anlıyormuş gibi ayağa kalkıp yavaşça ona doğru yürüdü. Açtığı küçücük kollarıyla Jin'e sarıldı. Jin buna gülerek ona sımsıkı sarıldı. 

"Baba! Jin. Baba. Nerede?" Jin onun yanağına öpücük kondurdu.

"Özledin mi babanı? Arayalım mı? Merak etme birkaç gün sonra geri gelecek. "

Çocuk kafasını salladı. Seokjin telefonu bulup Taehyungu aradı. Dae'yi kucağına aldı ve koltuğa oturdu. Birkaç çalışkan sonra açtı.

"Merhaba bebeğim! Daehyun-ah iyi misin oğlum?" Jin ona bakmıyordu. O olayın üstünden üç gün geçmişti. Bu üç günde onu yaklaşık on kez aramıştı. Taehyung onu görmezden geldiğinde o da böyle yapmaya karar vermişti.  Çocuk onun kucağında babasına öpücükler atıyordu. Taehyung onunla konuşuyordu. Jin yapacağından pişman olacağını bilseydi  eğer o telefona, ona  bakmazdı. Seokjin ekrana baktı. Önce onu gördü. Çıplak omuzları, dalgalı saçları,  yorgun gözleri. Yastığa yatmış oğluna gülücükler atıyordu. Seokjin ona döndüğünde gözü ona kaymıştı. Jin de ona baktı. Kızgınlığı zor geçiriyor olmalıydı. Yorgun olduğunu görüyordu. Jin onun gozlerine bakmak istemediğinden gözleri başka yerlere kaydı. Telefonu dik tuttuğundan  kaldığı oranın komodinini görüyordu. Köşede duran abajuru da fark etmişti. Otelde miydi? Ve gözleri birden Yastığının gerisinde kalan, yatak başlığına öylece koyulmuş kırmızı bir geceliğe gitti. Jin yutkundu. Bir kadına mı  aitti yoksa bir erkeğe mi? Kırmızı danteller belli oluyordu. Jin Taehyung ile gözgöze gelince telefonu Daenin yüzüne yaklaştırdı.

"Seokjin-ah onu düzgün göremiyorum." Jin yavaşça telefonu geri çekti. Şimdi daha iyi gördüğünü  düşündü. Dae'nin kafasının arkasından çıktığını fark etmemişti bile. Taehyung onun boynu ve dudaklarında gezdirdi gözlerini.

" Seokjin,  Dae üzmüyor değil mi seni?"  Jin ona baktı. Gözü arkaya kaysa da kafasını salladı.

"Yormuyor. "  Tae kafasını salladı.

"Birkaç güne geleceğim Dae. Jin'i üzme olur mu? Seni seviyorum bebeğim." Taehyung el  salladıktan sonra kapattı telefonu. Jin telefonu bırakıp çocuğu yere koydu. Onu kafasından öptü.