9

883 53 7
                                        

🍀

''Bu ne güzel bir tesadüf Ayseri? Bu adam kim?''

E ama çüş! Hem ne ara Ayseri olduk biz?

Boğazımı temizleyip boş bakışlarla Samet'e bakan Ertuğrul'a göz attım. Yüzünden hiçbir şey okunmuyordu. Samet'in kıskançlık dolu bakışları da Ertuğrul'un üzerindeydi. Samet'e sinirlenmiştim. Öküz gibi dalıp bana hesap soracak hakkı kendinde nasıl buluyordu?

''Ben pek hoş bir tesadüf olduğunu sanmıyorum, Samet Bey. Ertuğrul benim-''

''Bu bey kimdir, hatun?''

Ertuğrul sessizliğini bozduğunda nefesimi tuttum. Şu an istediğim en son şey Samet'in Ertuğrul'a yanlış bir şey söylemesiydi. Zaten aramızda oluşmaya yüz tutmuş bağı koparabilirdi. Samet'e fırsat vermeden atıldım.

''Samet Bey'le aynı okulda çalışıyoruz. Bir arkadaşım sadece.''

Ertuğrul'un yüzündeki ifade değişmezken Samet'in açık bir şekilde bozulduğunu gördüm. Gözlerini bana çevirdi.

''Arkadaştan fazlası olduğumuzu sanıyordum.''

Ensemden sırtıma doğru ter aktığını hissettim. Gerginlikten boğazım kurumuştu. Dört çift göz üzerimdeyken yanağımın içini ısırdım.

''Ben sizinle sadece arkadaşım Samet bey, sizin için fazlasıysa bu beni ilgilendirmez.''

Bana doğru bir adım atıp koluma uzanmıştı ki bir anda aramıza bir engel girdi. Görüş açım Ertuğrul'un sırtıyken derin bir nefes çektim ciğerlerime. Kokusu burnuma dolarken kendimi kocaman bir ormanın içindeymiş gibi hissettim. Kokusu bir ormandan yayılan o doğa kokusu gibiydi. Temiz ve ferah ve baş döndürücü.

''Seni istemediğini söyler, anlamaz mısın?''

Gövdesiyle hem beni hem de Samet'i komple kapattığı için Samet'in yüz ifadesini göremiyordum. Yine de bu durumdan rahatsız olduğumu söyleyemezdim. Onun arkasına saklanabilmek iyi hissettirmişti. Acaba sırtına sığınmak istesem izin verir miydi?

''Sen kimsin ki bu şekilde karşıma dikiliyorsun?''

Ne olur bunu yaptığım için bana kızma Ertuğrul.

Dirseğine elimi dolayıp saklandığım yerden çıktım. ''Ertuğrul benim sevgilim.''

İkisi de -hatta dördü de- şok içinde bana bakarken kendini ilk toparlayan Ertuğrul oldu. Kolundaki elime bir bakış atıp önüne döndü, kabul etmek için bir şey yapmadı ama kendini geri de çekmedi. 

Bakışlarımı Samet'e çevirip bozulan yüzüne baktım. Gözlerine hayal kırıklığı oturmuştu. Şu an olmasa bile ileride onu seveceğime çok emindi. Bunu hırsa çevirmemesini umdum. 

''Hayatında kimse yok sanıyordum.''

Omuz silktim. ''Özel hayatımı herkesle paylaşacak halim yok.''

Ağzını birkaç kez açıp kapattı. Her ne söylemek istiyorsa kararsız kalmış gibiydi. Umursamadım.

''İyi akşamlar Samet Bey.''

Yanından geçip koluna girdiğim Ertuğrul'u da çekiştirdim. Bana ayak uydurup adımlarıma yetişti. Birlikte sessizce otoparka yürüdük. Elim hâlâ kolundaydı. Çekmek istemiyordum.

Arabamın yanına ulaştığımızda istemeye istemeye kendimi geri çektim. Armağan çoktan gitmiş olmalıydı, Evren birkaç sıra ötemizde arabasının yanında Ertuğrul'u bekliyordu. Bakışlarımı karşımda duran adama çevirdim. Dikkatli bir şekilde beni izliyordu.

Mutlu Günler SandalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin