Helllllooooooooğ ben geldiiiim. Nerdeyse 2k tıklanma olmuşuz efenim beni çok berhudar ettiniz ❤️
Keyifli okumalar..
✨✨✨✨✨
Hızla çarpan kalbimi göz ardı etmeye çalışıp evimin kapısını açtım. Ertuğrul arkamda koca bir dağ gibi dikilmiş, titreyen ellerimle kapıyı açmamı bekliyordu. O kadar heyecanlıydım ki canımın acısı bile umrumda değildi. Resmen hayatımın aşkıyla koca bir gece geçirecektim! Rabbim bu kulunun yüzüne gülmüştü sonunda.
Ayakkabılarımı ve ceketimi çıkarıp dolaba yerleştirdikten sonra Ertuğrul'a döndüm. Hâlâ eşikte bekliyordu. Geçmesi için geriye doğru çekilip geçenlerde onun için aldığım terlikleri önüne bıraktım. Ayakkabı numarasını Evren'den öğrenmiştim. O da ayakkabılarını ve ceketini çıkardığında birlikte salona geçtik. İkimiz de tek kelime etmiyorduk. Hadi ben heyecanlıyım da sana ne oldu be adam! Konuşsana!
Üçlü koltuğun iki ucuna oturduğumuzda derin bir nefes aldığını duydum. Şirine yattığı yerden kalkıp paytak adımlarla koltuğa zıplayıp aramıza yayıldı. Bazen yalnızca Şirine olmak istiyordum.
Saate göz attım, neredeyse gece yarısı olmak üzereydi. Bu saçma sessizliğin daha fazla uzamaması için boğazımı temizleyip Ertuğrul'a döndüm. Bakışlarımı üzerinde hissedince televizyona bakmayı bırakıp bana döndü.
“Aç mısın? Bir şeyler hazırlayayım istersen?”
Başını iki yana salladı. “Olur mu hatun? Yara aldın sen. Dinlenmen lazımdır.”
Ay ama ben sana ölürüm adam ya!
Sırıtmamak için büyük bir savaş verdim. Ben de iyice yanmıştım gerçekten. Adam nefes alsa erime potansiyeline erişmiştim.
Terleyen avuç içlerimi dizlerime sürtüp ayağa kalktım. Boynumu kaşırken Ertuğrul'a kaçamak bir bakış attım. Tahmin ettiğimin aksine bakışları televizyonda değil bendeydi.
“Şey... Ben üstümü değiştirip geleyim o zaman. Dışardan yemek söyleriz. Olur mu?”
Başını sadece aşağı doğru eğdiğinde kabul ettiğini düşünerek salondan ayrıldım ve odama girdim. Dolaptan mint yeşili eşofman takımımı alıp üzerime geçirdim.
Bir yandan da bugün yaşananları düşünüyordum. Samet'in benden hoşlandığını hatta bana aşık olduğunu tabiki de biliyordum ama bu kadar ileri gidebileceğini asla tahmin etmezdim. Ne olursa olsun, ne hissediyor olursa olsun yaptığı kabul edilemez bir şeydi. Hakettiği cezayı alması için yapmam gereken bir şey varsa da yapacaktım.
Kıvırcık saçlarıma krem sürdüm ve minik mandal tokalarla önüme gelmemeleri için arkaya tutturdum. Alnım açıldığı için sargı bezi daha çok gözüme çarpmıştı. Neyse ki okullar tatildi de çocuklara bir de bunun açıklamasını yapmak zorunda kalmayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Günler Sandalı
Teen Fiction''Destuuuur! Az edep hatun!'' Hatun dedin ya, işte orada bir yakınlaştık seninle... *Bu kitaptaki tüm kişi, kurum ve kuruluşlar hayal ürünü olup, gerçeklikle hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır. Tamamen mizah amaçlı yazılmıştır.*