WHAT A SHAME

238 12 22
                                    

AMANIN SEVGİLİ OKUYUCULARIM.SİZE BU BÖLÜMÜ İNCİNMİŞ BİR EL İLE YAZIYORUM.BİLİYORSUNUZ ÜNİVERSİTEYE HAZIRLANIYORUM SÜREKLİ YAZAMIYORUM.SİZDEN TEK RİCAM OYLARIMIZIN BİRAZ DAHA ARTMASI.OKUDUKTAN SONRA KÜÇÜK YILDIZA BASMAK ÇOK ZOR OLMAMALI DEĞİL Mİ? SİZLERİ SEVİYORUM!

Dün akşam gördüğüm rüyadan sonra hala tam anlamıyla kendime gelememiştim.Louis ve ben çok tuhaf şeyler yaşamıştık.Bazen şizofren olduğumu düşünüyordum.Önceden o sadece benim gördüğüm,sürekli etrafımda beliren ve bütün sırlarımı bilen bir hayaletti.Oysa şimdi herkes onu görebiliyordu.Kafamda canlandırdığım bir adam nasıl olabilirde gerçek dünyada var olabilirdi?Belki de daha önce bir şekilde on rastlamıştım ve aklıma kazınmıştı.Gerçekten aklımı yitirmiş olmalıydım.

Ders zilinin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve çantamı toparlayıp dolabıma gittim.Kitaplarımı bırakıp kilitledim ve ceketimi üzerime geçirdim.İçeride kalan saçları büyük bir uğraş sonucu çıkardım ve ardından hızlı adımlarla çıkışa yürüdüm.Okuldan sonra eve gitmek bana her zaman itici geliyordu.Evdeyken okula gitmek istemiyordum,sanırım ben ne istediğimi bilmiyordum.Eve yürümeye karar verdim ve kulaklığımı takıp esen rüzgarla bir klipteymişim edası ile yürümeye başladım.Louis benden oldukça büyüktü.Soğuk bir adamdı.Ne düşündüğünü asla bilemiyordum,ondan emin olmak çok zor oluyordu.Ancak beni en çok inciten ne olursa olsun,ne kadar yakın olursak olalım her zaman araya koyduğu o duvardı.Sanki her zaman benden uzaktı.Onun için önemli biri olduğumu hissetmek benim için imkansızdı.Ne varki o benim aklımı okuyabiliyordu sanki.Ne düşündüğümü ne hissettiğimi biliyordu.Keşke beni incittiği zamanlarıda hissedebilseydi.Eve gitmeden önce bir kaçboya almak için mağazaya uğramaya karar verdim.İçeri girdim ve septe kalemleri,çizim kağıtlarını ve yağlı boyaları doldurmaya başladım.

''Siyah her zaman güzeldir Brooklyn''

Gelen ses ile arkama döndüğümde psikoloğumla karşılaşmayı beklemiyordum açıkcası.

''Bay Malik'' dedim şaşkınlıkla.

Bana şevkat dolu olduğu kadar suratına yapışmış olan ayartıcı ifade ile gülümsedi.

''Zayn.Bana Zayn de lütfen.Resim yapmayı sevdiğinden bahsetmemiştin.''

Utanarak gülümsedim.

''Mükemmel sayılmam.Sadece eğleniyorum.'' Elindeki sprey boyalara baktım.

''Sende bana bir serseri olduğunu söylememiştin'' dedim gülerek.''Bunlarla duvarları veya sinir olduğun insanların arabalarını mı boyuyorsun?''

Konuşurken kasaya doğru ortak bir karar almış gibi ilerledik.

''Buna grafiti diyorlar hayatım.'' dedi gülümseyerek.

''Ama serseri olduuğunu inkar etmiyorsun?''

Cevap vermek yerine omuz silkti ve boyaları kasadan geçirdi.Bende alışverişimi tamamladıktan sonra mağazadan çıktık.

''Yürüyerek mi gidiyorsun? '' diye sordu.

Hafifçe başımı salladım.

''Seni ben bırakayım.Bu poşetlerle o kadar yolu yürümene gönlüm razı olmaz.''

''Sorun değil zayn'' dedim elimde ki poşetleri kaldırarak.''Çiroz bir kız sayılmam.''

''Hayır hayır '' dedi gülerek ''Dal gibisin hayatım uçma ihtimalinden korkuyorum''

Küçük bir kahkaha attım ''Benimle alay etme!''

''Pekala.Yani geliyorsun?''

Tek kaşını soru sorarcasına kaldırdı.

LOST MY GHOSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin