o gecenin üstünden neredeyse iki hafta geçmişti. hwang hyunjin'den köşe bucak kaçıyor ve attığı birkaç mesaja da cevap vermiyordum. garip bir şekilde bu kaçtığım süreçte abimi hiç rahatsız etmemiş hatta mahalleye bile uğramamıştı.
şimdilik rahat nefes alsam da elbet bir yerde karşıma çıkacağını bilerek kendimi hazırlamaya çalışıyordum. savunmasızdım, içime düşen şüphe tüm duvarlarımı yıkmış ve beni yalnız başıma bir avcının karşısında bırakmıştı.
ne avcımı parçalayacak kadar dişlerim keskin ne de can havliyle kaçacak kadar yaşam doluydum.
şimdi ise okuldaydım, onun bir üst katımda olduğunu bildiğimden sınıftan çıkmıyordum, hâlâ birazcık köşe kapmaca oynayacak enerjim vardı. çıkış zili çaldığında çantamı toplamış ve kalabalık koridora karışmıştım fakat bir el beni ikinci katın merdivenlerinde yakalayıp peşinden çektiğinde tökezleyerek öne savruldum.
hyunjin çarptığımız öğrencileri umursamadan sıkıca tuttuğu kolumla beni peşinden sürüklüyordu.
koridorun ucunu dönüp sırtımı sertçe kimya laboratuvarının kapısına çarptığında kör noktada olduğumuzu ve konumumu saniyeler sonra kavrayabilmiştim. nefesim kesilmiş ve benden uzun olan çocuğa alttan iri iri bakmaya başlamıştım.
korkum boğazıma çöreklenmişti, hyunjin' in bakışları da rahatlamam için hiçbir olanak sağlamıyordu.
"yakaladım seni!" dedi kısık sesiyle tüylerimi ürpertip sırtımı gererken.
omzuma bastıran elini gevşetti ama bırakmadı, o bana cehennem zebanileri gibi bakarken sesim çıkmıyordu.
"lee felix-" dedi onaylamaz bir tınıyla başını sallarken. " beni hiç şaşırtmadın biliyor musun?"
gözlerimi kaçırdım ve kuruyan dudaklarımın üstünde dilimi gezdirip "neden bahsediyorsun?" dedim zorlukla.
omzumu saran parmakları hafifçe kayıp boynuma sürtündü, tüylerim ürpermişti. dokunuşu yakıcı ve tamamen yıkıcıydı.
ufacık bir temasla bu hale geldiğim için kendimden nefret ettim.
"o gece-" dedi çenemi dürtüp ona bakmam için baskılarken. "tüm şüphelerimi doğruladın, ve kaçman bana ne kadar haklı olduğumu gösterdi."
neyi nasıl çözdüğünü anlayamadım, ona ne gibi bir açık vermiştim ki bu hale gelebilmiştik anlamıyordum!
kendime olan kızgınlığımla dişlerimi sıkıp çenemi tutan elini ittim ve hırsla "bırak!" diye yükseldim.
"kendi kafanda ne kurup yaşıyorsun bilmiyorum ama benden uzak dur hwang!"
bedeni bir adım gerilemişti, üstten bakışlarıyla ellerini gevşekçe deri ceketinin ceplerine koyup sırıttı.
sinirlenince dolan gözlerimden nefret ederek baktım ona.
"ben kuruyorum değil mi?" dedi alayla.
daha fazla duramayacağımın bilinciyle yanından geçip gitmeye çalıştım fakat iki adım atmıştım ki hyunjin sıkıca kolumu tutmuş ve kulağıma eğilerek "bana aşıksın." diye fısıldamıştı.
ayaklarıma betonlar döküldü sanki, geri çekilemedim. onun sinsi nefesi boynuma çarpıp çekilirken çantamın kulpunu sıkmaktan başka bir şey yapamamıştım.
"saçmalama-" dedim titrek bir nefesle. inkar edecek kelimeleri peş peşe sıralayamıyordum, ki o da inanmadı zaten.
ensemdeki saçlarımı kavrayıp kafamı geri çektiğinde gözlerim onun koyu çukurlarını bulmuştu.
"bu bakışları çok iyi tanıyorum lixie," dedi tokça. "tıpkı abine baktığım gibi bana bakıyorsun."
titreyen çenemi bastıramadım, gözlerimi sıkıca yumup ondan kaçındığımda saçlarımı bırakmış ve geri çekilmişti.
"vazgeç," dedi uzaklaşmadan önce. "ne ben abini sevmeyi bırakırım ne de sana o gözle bakarım."
kelimeleri bıçak gibi tenime saplanırken gözlerimi açamadım. acımasız bakışlarını görmeye dayanamazdım.
canım çok acıyordu.
"o yüzden sen vazgeç!" dedi son kez.
adım seslerini duyduğumda titrekçe gözlerimi araladım, hwang hyunjin arkasında nasıl bir ben bıraktığını bilmeden uzaklaşıyordu.
tüm yollarım kesilmişti.
sakladığım kelimeler okunmadan çözülmüştü.
pelteleşen dizlerim daha fazla dayanamazken yere çöktüm ve hiç başlamamış hatıralarım için ağladım.
yarına bambaşka döneceğimi bilerek son kez bitik ruhumu susturmak için döktüm yaşları.
çünkü yarın olduğunda ruhum üzerine binalar yıkılmış hiç bulunamayacak enkazların altında kalacak ve ben kendim olacaktım.
insanların incittiği ruhumdan sıyrılmış bir şekilde saf ve saf lee felix olarak yaşama dönecektim.
🌙
yn: yeni başlıyoruz 👻
ümitsiz felix offline
hırçın felix online
hrrrr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
l'enfer. hyunlix✔️
Fanfictionfelix'in tek görevi abisini, saplantılı aşığı hyunjin'den kurtarmaktı.