15- acı ve özür

6K 526 107
                                    

felix

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

felix

acının boyutu ne kadar yükselebilirdi, direncimiz hangi raddede biterdi.

bitmiş hissediyordum, onun boynundan süzülen kan damlaları benim canımı yakıyordu. terden ve yaşlardan ıslanan saçları yüzüne yapışmıştı, hyunjin acı çekiyordu ve buna beni de ortak ettiğini bilmeden sızlanıyordu.

hâlâ odadaydık, onu güçlükle yatağa taşımış ve yatırmıştım. yatağın sağ kenarında cenin pozisyonunu alıp küçülürken gözleri kısık bakıyordu. ağlaması dinmiş geriye iç çekişleri kalmış ve kabullenmekle meşguldü.

çatallı sesiyle ürkekçe onu izleyen bedenime karşılık "yanıma gel-" dedi.

nemli kirpiklerimi kırpıştırdım ve başımı sallayıp onun yanına- yatağa çıktım. tıpkı bir yansımaymış gibi bedenimi sol kenarına cenin pozisyonunda bükerken iki uçtan birbirimize baktık.

çok yakın ama bir o kadar da uzaktık.

"özür dilerim-" kesik fısıltısı aramıza döküldüğünde başımı yastığın üzerinde sürüyüp biraz daha ona yaklaştım. gözlerinin içi kıpkırmızıydı, öyle kırılmıştı ki titreyen çenesini durduramıyordu.

kirpiklerine batan saçlarını geriye taradım, ufacık parmaklarım kayboluyordu sarı tutamlar arasında.

"benden değil," dedim tıpkı onun gibi sesimi düşük tutarak. "kendinden dile hyunjin-ah, sana gitme demiştim."

yüzünü acıyla buruşturdu "biliyorum- biliyorum o kadar aptalım ki!" elleri tekrardan boynuna çıkmak üzereydi, kendini kasıyor ve parmaklarını bükerek tişörtünün yakasına çıkarıyordu. hızlıca kollarını tuttum ve elini kavrayıp aramıza indirdim.

"sakin ol, tamam-şş!"

"neden beni sevmeyi denemek yerine böyle kirli oynadı ki, neden bu kadar ucuz hissettirdi!" elimi sıkıp yaşlı gözlerini yüzüme kilitlerken "canım çok acıyor lix, ben onu böyle tanımamıştım."

"sen onu hiç tanıyamadın hyun, hayal ettiğin gibi biri değil o. hiçbir zaman olmadı- abim hep homofobikti. beni nasıl baskılamaya çalıştığını bilemezsin, sen sadece ona kördün."

"o gün," dedi tereddütle, ne diyecekse vereceğim cevaptan korkuyordu. "mesajlaşırken yalan söylememiştin değil mi? jiwon benden kurtulmak için seni zorladı mı gerçekten?"

bir an cevap veremedim. gerçekten daha fazla yıkmak istiyor muydum bu çocuğu emin değildim, benden yana ona acı gelmesini kaldıramazdım ama gözünün açılması gerekiyordu. bir daha onu bu gece bulduğum şekilde görmeye dayanamazdım.

"evet." diye onayladım doğruca. "eşcinsel olan herkesin aynı kafaya sahip olduğunu düşünüyor ve ondan seni kurtarmam için altına girebileceğimi dillendirmişti- böylelikle hedefin değişir ve ona daha fazla takmazmışsın."

dişlerini sıktı, zoruna gidiyordu her şey.

"nasıl görmem!" diye kızdı kendine. "bana yumruk attığında bile sessiz kalmıştım, niye? sırf bir gün o nefretinden kurtulup beni fark edecek diye!"

ellerimizi ayırıp hırsla saçlarına asıldı ve başını yastığa gömerek çığlık attı.

"nefret ediyorum! nefret ediyorum kendimden- nasıl böyle iğrenç bir insanı sevdim!"

yatakta dikleşip "yeter bu kadar," dedim keskince. "kendinde suç bulmaya devam ettikçe onun yaptıklarını yine unutacaksın, neden bu hale geldiğini şaşırtma hwang- kendine gel!"

yastığa gömdüğü yüzünü hafifçe dönüp dudaklarını büzerek ona tepeden bakan gözlerime baktı.

"nasıl bu kadar güçlü durabiliyorsun?" meraklı çıkan bebek gibi sesiyle derin bir nefes alıp sırtımı başlığa yaslayarak oturdum. o ise biraz daha kaymış ve bacağıma yaklaşıp yüzüstü yastığa sarınmıştı.kendi kanıyla dolu olan tırnaklarını çarşafa sürttü, gözleri boşluğa dalarken cevap vermemi beklemeden devam etmişti.

"seni öyle kötüce reddettiğim için özür dilerim, belki o an açılmayacaktın ama korktum. jiwon' un duymasından ve ufacık bir şansım varsa bile kaybetmekten korktum ve o yüzden seni uyarmak istedim."

pişmanlığı sesine yeterince karışmıştı, onu azıcıkta olsa anlamaya çalıştım. ben ne kadar zamanında sırf onun mutluluğu için kendimi uzak tutsam da o yapamamıştı.

hissettiği duygulara sahip çıkmak adına gözünü karartabilen biriydi hyunjin, benim aksime.

"sana hiçbir zaman açılmayacaktım." kelimelerim onun aniden bana dönmesini sağladığında başımı eğip bakışlarına karşılık vermedim.

"seni üzmek gibi bir amacım hiç olmadı hwang, ben seni uzaktan sevmeye alışmıştım. abimin değişmeyeceğini zaten biliyordum ama sana bunu gösteremiyordum. çünkü arsızdın," kaşlarını çattığını tahmin edebiliyordum ama yüzüne baksam daha fazla konuşamazdım o yüzden duvarı izleyen bakışlarımı sabit tutarak devam ettim.

"jiwon seni kapıdan kovsa bacadan giriyordun, birkaç kez canını yaktı ona rağmen ses etmedin. sırf sen daha fazla dayak yeme diye onun evleneceğini söyledim sana, sanki duymamış gibi davrandın."

gözlerimi yumup "ben kendimi hiç düşünmemiştim ki-" dedim. sesim o kadar güçsüz çıkmıştı ki yüzümü buruşturmuştum istemsizce. "sen daha fazla üzülme diye çabaladım hep, kendimi yok saydım ama yine benim canım acıdı. sen ona öyle bakarken, beni kelimelerinle öldürürken ikinizin arasında en çok ezilen yine ben oldum."

o anda belime sıkıca sarılan kollar hissettim, gözlerim şaşkınlıkla aralanırken hyunjin burnunu çekerek belime sarılmış ve yüzünü karnıma bastırmıştı. hâlâ yatakta uzanıyordu ama gövdesi neredeyse benim üzerimdeydi.

burnunu çekerek "özür dilerim, çok özür dilerim lixie~" diye sayıklamaya başladığında kalbim duracak gibiydi.

bana kendi isteğiyle sarılıyordu- kriz anında veya başka bir sebepten değil, acılarım için benden özür dilerken yine bana sığınıyordu.

ona nazaran kısa kollarımı omzuna sarıp saçları üzerine öpücük bıraktım.

"dileme-" dedim saçlarını öpmemin şaşkınlığıyla kafasını kaldırıp bana bakarken. "bana sadece böyle gel hyunjin, gör yeter."

başını salladı, kolları gevşese de sarılmayı bırakmadı ve başını tekrar karnıma yasladı.

o gece saçlarını okşayarak kucağımda uyumuştu hyunjin, hayatımda yaşadığım en güzel uykusuzluktu belki de- daha nicesini diledim, bir yıldızın kaydığını umarak bana gelmesini istedim.

🌙

🌙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
l'enfer. hyunlix✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin