Ufak bir öpücük mevzumuz var

183 14 9
                                    

   Bütün hepsi şoka girmişti hepsi 'ne,nasıl,ne zaman,yalan ya inanmıyorum' diye söylenmeye başlamışlardı. Minho hepsini susturup en baştan anlattı. "İşte ben gidrrken bana rahatsız olmadım kaçma benden dedi" "Ohaa Minho hyung çok şaşırdım hani Hyunjin hyung'dan beklerdim ama şok oldum." "Valla ben de çok şok oldum Lix çocukluk arkadaşım şak diye öpmüş birini." "Ben Chan ile flörtüm ama ben daha öpmedim pislik hain " "Ee Jisung bir sen saydırmadın bana" "Ben şoklardan şoklara girdim bebeğim ama sormak istediğim bir şey var. Öperken ne hissettin? Bunu yaparken içinde ona karşı bir şey var mıydı? Bak eğer bir şey hissetmiyorsan onun sana aşık olmasına neden olma her ne kadar sevmesem de onu canı yanmasın kötü bir şey." "Off Jisung gerçekten bilmiyorum. Ona karşı bir şey hissetmiyorum sanırım sadece her defasında kalbimi hızlandırıyor. Öpünce de titremeye başladım. İlk kez birini öpmüyordum ama tuhaftı ya." Felix,Jisung'dan ayırmıyordu gözlerini Jisung ise bir kez bile bakmıyordu. Jisung,Minho'nun sözlerinden sonra yüzünü kapattı. "Lan ağlıyon mu?" "Jisung Hyung iyi misin?" diye atladı Felix Jisung'un kolonu tutup. Jisung yavaşça yüzünü açıp Felix'in yaptığına olan heyecanını saklayarak. "Yok ağlamıyorum duygulandım biraz bunlar yakında aşık olurlar. Ulan Minho malı aşık olucak başka insan mı yoktu?" "Kes be kes. Yok şuan aşk falan. Ben napıcam ya nasıl çıkıcam sınıftan dışarı off off." "Onu da kendin düşün hayatım hadi sal bizi de. " dedi Changbin ve Seonghwa'yı alıp dışarı çıktı. Jisung'da Felix rahatsız olmasın diye çıkmıştı.

   Minho çıkışa kadar sınıftan çıkmamıştı. Tenefüste bir kaç kez sınıfa Hyunjin gelmişti ama uyuyor taklidi yapmıştı Minho. Zil çalar çalmaz Minho koşarak çıktı okuldan. Tabi Hyunjin'in okul kapısında beklediğinden bihaberdi. Minho koşarken çantasından birinin yakalamasıyla durdu. Dönüp arkasına baktığında sevimli bir şekilde gülümseyen Hyunjin görmüştü. 'İşte şimdi sıçtım' diye geçirdi içinden. "Nereye böyle Minho bey. Uçuyordunuz resmen." "İzin vermedin ki uçayım." "Vermem tabii. Tek gitmek istemiyorum eve. Beraber gidelim." "Kolumdan çıksana Hyunjin." "Çıkıyım da kaç git dimi. Olmaz konuşucaz." "Konuşmasak" "Niye korkuyor musun?" "Yoo niye korkayım senden mi korkucam?" "Tabii benden mi korkucaksın şak diye öptün zaten." Hyunjin'in söylediğiyle kıpkırmızı olmuştu Minho. Hyunjin ise sırıtıyordu ve bu Minho'yu delirtiyordu. "Ee anlatsana biraz Minho nasıl pat diye öptün. Cidden merak ediyorum ne düşündün." "Bir şey düşünmem mi gerekiyordu. Çok güzel görünüyordun ve güzel konuşuyordun öpmek istedim öptüm. Rahatsız olmadım demiştin ne bu sorgu şimdi. " "Emin ol hiç rahatsız olmadım Minho, hatta tekrar öpmeni bile isterim ama asıl merak ettiğim bu değil ben başka bir şey duymak istiyorum. Öpmek istedim öptümden başka bir şey. Daha özel bir şey." "Ne dediğini anlamıyorum Hyunjin ama öpmem bir daha bir kerecikti o zaten." "Hadi ama Minho öpersin bence " "Öpmem Hyunjin hadi evime geldik git artık." "Tamam gidiyorum ama unutma Lee Minho ufak bir öpücük mevzumuz var." diyip göz kırpmıştı Hyunjin.

 Minho eve geldiğinde Hyunjin'ini düşünmeden edemediğini farketti. 'Bu ne ya noluyo kendine gel Minho' diye söylendi. Kendine bir şeyler hazırladıktan sonra telefonu eline aldı ve internette gezinmeye başladı.

Passion Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin