Ertesi sabah Minho Hyunjin'in sıcak öpücükleriyle uyandırılmıştı. Aşağıda bir şeyler oluyordu sesler yükselmişti . İkili bir sıkıntı olmamasını umarak aşağı indi. Tartışan çift Jisung ve Lix idi.
"Felix napmaya çalışıyorsun sıkıldım artık." "Ne demek sıkıldım ya daha iki gün önce aşıktın ne ara vazgeçtin bu mu senin aşkın." "Ne diyorsun Felix sen. Sen beni eski sevgilinle karıştırdın herhalde ne onun kadar kötü ne de onun kadar sakin biri değilim ben kendine gel. Sana sadece bu saçmalıkları kesmeni söyledim. "
Hyunjin dayanamayıp laflarına atladı "Gençler noluyo bir sakin olun doğru düzgün anlatın " "Nolucak Hyunjin ben bu çocuğa olan duygularım her gün bastırmaya çalışırken onun bana saçma sapan umut vermelerinden sıkıldım oynuyor benimle" "Seninle oynayan yok Jisung" "Hyung da demiyorsun artık." "Hyunjin hyung yaptığım tek şey çalan telefonunu açmaktı çok güzel uyuyordu ve uyansın istemedim ama birden napıyorsun diye bağırarak uyandı." "Sen de bana korkma sevgiline bir şey demedim dedin" "Ne bekliyorsun Jisung öyle bir davranıştan bunu anladım ben de " "Anlama sen bir şey Felix korktum da bağırdım " "Niye düzgünce söyle miyorsun o zaman Hyunjin hyungun gelmesini mi bekledin" "Üste çıkmaya çalışma benim sevgimi küçümseyemezsin sen" "Senin sevgini küçümsemedim aptal" diye bağırdı Felix daha sonra sesini kısarak "Sadece ben sana karşı bir şeyler hissederken başkasına gitmeni istemedim."
Herkes duyduğu itirafla şok olmuştu. Jisung Lix'in elinden tutup dışarı çıkarmıştı onu biraz sakinleşip konuşmaları gerekiyordu. İçeride kalanlar ikilinin aptallığını konuşurken Seungmin Jeongin'e doğru adımlıyordu kıskanmıştı onları o da Jeongin'in elini tutarak çıkmak istiyordu ama adımları Hyunjin'in olmaz anlamında kafa sallamasıyla başka yöne çevirildi.Hep beraber kahvaltı yaptıktan sonra içeri el ele giren ikiliyi alkışlamaya başladılar Felix belli ki çok ağlamış burnu kızarmıştı Jisung da onunla ağlamış ama ağzı kulaklarındaydı. Minho onların haline gülerken Hyunjin ise hayran hayran Minho'yu izliyordu.
Haftasonunu güzel bir şekilde geçiren 8 genç tatilin son saatlerinde sahilde yürüyüş yapmaya karar verdiler. Havalar artık iyice ısınmıştı ve büyüklerin okuldaki son seneleriydi. Her ne kadar Hyunjin ve Chan için üniversite bir sıkıntı olmasa da Changbin Jisung ve Minho çok sıkı çalışıyorlardı. Hepsi artık bu sürekli ders çalışma havasından çok bıkmışlardı o yüzden şu iki günlük tatili çok güzel sevdikleriyle beraber geçirmişlerdi. Hyunjin'in mutluluğu gerçekten çok belli oluyordu.
Kumların üstünde oturup sohbet ediyorlardı Minho ayağa kalkıp kuma bir şeyler çizmeye başladı. Hyunjin de bir süre sonra sevgilisinin yanına geldi. Beraber kumla oynamaya başladılar Minho minik bir kalp çizip sevgilisine baktı "senin için bu" dedi. Hyunjin o an daha da iyi anladı karşısında ki çocuğa ne kadar aşık olduğunu heyecanlı heyacanlı ona olan sevgilisini kahkahalarıyla anlatıyordu. Minho ise sevgilisinin gülüşünde kaybolmuşken kendine bir söz verdi 'Onu hep gülümseteceğim.' Daha sonra Chan'ın babasının gelmesiyle gençler evlerine geri döndü. Yorucu ama güzel bir tatilin ardından hepsi güzel bir uyku çekti.
. Kısa bir bölüm oldu. Uzun süre sonra tekrardan bir bölüm... Umarım çocuklarım yaşadıkları her günün ardından ne kadar zorlansalarda yorulsalarda kafalarını yastığa koyduklarında dinlenebilirler ihtiyaçları olan uykuyu dinlenmeyi kendilerine verebilirler. Umarım güzel bir uyku çekerler her zaman ❣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passion
FanfictionHyunjin: Ne hakla beni çiziyorsun sapık mısın? Hyunho :) (Kitabın başlığını değiştirdim neden bilmiyom)