Minho Hyunjin'den önce uyanmıştı. Ufak ufak öpmeye başlamıştı. Kokluyordu, öpüyordu uyanması için. Biraz yaramazlıktan bir şey olmaz diye düşünüp Hyunjin'in üstüne uzanmıştı. Hyunjin uyanmıştı fakat bu oyunu sevmişti. Minho ellerini Hyunjin'in tişörtünden içeri soktu. Ufak ufak oynuyordu,göğüs uçlarına geldiğinde orda oyanlandı. Minho'nun karşısındaki manzara, dudaklarını ısıran Hyunjin , çok hoşuna gitmişti. Hyunjin'in kasıklarının üstünde oynarken tişörtünün içine kafasını sokup vüvuduna öpücükler bırakıyordu Minho. Altındaki şişliği hisseden Minho zafer gülümsemesiyle,hiçbir şey olmamış gibi Hyunjin'in üstünden kalkarak "Günaydıın" dedi. "Beni böyle bıraktığın için pişman olucaksın Minho." "Sen de çok çabuk gaza geliyorsun aşkım. Ben kahvaltıyı hazırlıyorum işin uzun sürmesin" diyip dudağından öptüğü genci orda öylece bırakıp aşağı inmişti. Hyunjin Minho'nun kurallarına göre oynuyordu bazen oyun eğlenceli olabilir diye düşündü ama Hyunjin kendi kurallarına göre de oynamak istiyordu ve mutlaka yapıcaktı.
Hyunjin kahvaltı hazırlayan sevgilisin yanına yaklaştı birazda o zorlansın diye düşündü. Sevgilinin beline sarıldı. Minho gülüp "Çabuk bitmiş işin" "Pek bitti sayılmaz. Ben oyunun devamını istiyorum." diyip Minho'yu tezgahın üstüne oturtturdu. Minho'nun bacaklarını aralayıp daha da yakınlaştı. Boyununa dudaklarını değdiriyordu. Öpmüyordu sadece değdiriyordu. Minho'nun kalın bacaklarını sıkıp nefesini boynuna üflüyordu. Bunun Minho'yu delirttiğini biliyordu. Biraz daha öyle durduktan sonra Minho'nun dudaklarına yaklaşıp öpmeden geri çekildi. Minho çıldırmıştı "Demek savaş istiyorsun he. Öyle olsun Hyunjin bey şimdi ufak bir işim var kahvaltıyı hazırla sinir etme beni." diye bağırdı ve tezgahtan indi. "Kolay gelsin aşkım" "Suss!" Hyunjin mutfakta kahvaltıyı hazırlarken çok eğleniyordu.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra güzelce giyinmişlerdi. Mekâna erken gidiceklerdi, çocukların bu konserleri diğerlerinden daha büyüktü ve kalabalıktı önemliydi o yüzden erkenden gitmeleri gerekiyordu. El ele tutuşup yola koyuldular.
"Mekan çok güzell" "Dimi Jeongin bulmuş burayı" "Uff canım sevgilim gel bir öpeyim" "Dur Seungmin ya zaten gerginim" "Valla ben de çok gerildim" "Lan Jisung saçmalama bak mahvedersen sahneyi yollarım valla seni" "Ulan Hyunjin insan bir destek verir" "Manitan versin sana destediği. Lix ne güne duruyo. Ben sevgilimle dans etmek istiyorum güzelce. " "Hyunjin sevgilim diyince ben hâlâ heyecanlanıyorum ya,inanamıyorum" Hyunjin Minho'yu belinden tutup kendine çekip kulağına eğilerek "Sabah hiç utanmıyordun" Minho'nun gözleri kocaman açılmıştı Hyunjin'in karnına dirseğiyle vurdu Hyunjin acıyla bağırdı ama mutluydu.
Akşama doğru herkes sahnede dans ediyordu. Minho biraz fazla içmişti ve dans etmek istiyordu. Hyunjin'i elinden tutup dansa kaldırdı. Hyunjin bir elini Minho'nun beline koyarken, bir eliylede kendi elinden küçük olan eli tutuyordu. Minho yorgun ve biraz sarhoş olduğu için kafasını Hyunjin'in omzuna koydu. Şarkı eşliğinde sallanıyorlardı. Şarkının bittiğini bile farketmemişlerdi. Hâlâ sahnenin ortasında gözlerini kapamışlar öylece sallanıyorlardı. Diğer herkes onların güzelliği karşısında susmuşlardı ve yeni şarkıyı bekliyorlardı. Sonra Jisung konuşmaya başladı. "Off çok heyecanlıyım bugünü bekliyordum uzun zamandır. Lix sevgilim ,güzelim ,en güzel yıllarımı paylaştığım,çillerine aşık olduğum. Evet biliyorum zaten sürekli birbirimizde kalıyoruz ama ben beraber yaşamak iatiyorum bizim Changbin ve Chan'dan ne eksiğimiz var onlar aynı evde beraber yaşayabiliyorlarsa bizde yaşayabiliriz. Bir Kedimiz iki köpeğimiz olur, beraber yemek yaparız falan ben evi toplamıyorum diye sen bana kızarsın. Güzel olmaz mı ne dersin?" Felix ağlayarak kafasını salladı ve Jisung sahneden inip sevgilisine sarıldı. Bir kaç şarkı daha çaldıktan sonra herkes evlerine dağıldı.
Hyunjin Minho'nun üstünü değiştirip yatağa yatırdıktan sonra aşağı inip film açtı. Sonra ayak seslerini duydu Minho uyanmış uykulu gözler dağınık saç kendisine biraz uzun gelen Hyunjin'in tişörtüyle çok tatlı duruyordu. Yürüyerek Hyunjin'in ayaklarının arasına oturup başığını bacaklarının arasından koltuğa yasladı. Hyunjin ise altındaki çocuğun saçlarıyla oynayıp başını ovaladı. Minho Hyunjin'i gerçekten çok istiyordu. En son lisede bir yakınlaşmaları olmuştu ama korkuyordu. Yine de şansını denemek istedi.
Hyunjin'in bacaklarıyla oynamaya başladı. Daha sonra ayağa kalkıp kucağına oturdu. Hyunjin yaramazlık yapmamasına şaşırmıştı. Minho burunlarını değdirdi sonra yanağından öptü tekrar öptü ve son olarak dudağından öptü. Sonra sımsıkı sarıldı. Hyunjin de gencin isteğini anlayıp kalçalarını tutup odasına geçtiler. O gece birbirlerinin oldular.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
.şu fotoğraf o kadar hyunho ki... Bu fici hiç bitiresim gelmiyor uzattıkça uzatıyorum.