Minho'nun yokluğunun üzerinden 6 yıl geçmişti. Chan ve Changbin beraber büyük bir spor salonu açıp orda eğitim veriyorlardı. Jisung Jeongin ve Seungmin televizyonlara çıkıyorlardı artık ülkede daha çok gençler tarafından tanınan bir grup olmuşlardı. Felix veteriner kliniği açmıştı. Hyunjin hâlâ aynı takımdaydı artık takım kaptanıydı ve takımı ülkenin en iyi takımlarından biriydi. Minho ise üniversitenin ardından bir okulda anaokulu öğretmenliği yapmaya başlamıştı.Minho heyecanlıydı çünkü Changbin ve Jisung'a da anlatmıştı olanları ve bugün geri dönüyordu. Evine arkadaşlarına yine tek yaşayacaktı. Havaalanında bekleyen arkadaşlarını görmek için sabırsızlanıyordu. Bir yanı çok korkuyordu. Çünkü Hyunjin ile karşılaşmak onun için çok zordu.
Sonunda gelmişti Minho o kadar özlemişlerdi ki birbirlerini 6 genç beraber hemen Minholara geçmişti. O sırada Changbin'i Chan aramıştı. Changbin Minho'dan hiç bahsetmemişti şimdi söylediğinde Chan şok olmuştu. Chan olayın şokunu atlatamadan Hyunjin'i düşünmeye başlamıştı ona söylemeli miyim diye düşünüyordu. En sonunda yanına gelen Hyunjin'e söylemek zorunda kaldı. "Hyunjin bir şey söyleyeceğim ama ne tepki vereceğini de bilmiyorum bir şey diyemiyorum" "Söyle aşkım ne işkence çekiyorsun" "Hyunjin, Minho gelmiş" Hyunjin duyduğu şeyle elindeki ağırlıkları yavaşça bıraktı. Donup kalmıştı. Nasıl hiçbir şey yokmuş gibi geri dönerdi. Nasıl bir kez bile haber vermezdi."Sen nerden duydun Chan?" "Changbin az önce aradı söyledi. Ben de şok oldum bilmiyorum yani" "Tamam ben bir su alıyım sen devam et" "İyi misin?" "İyiyim "
"Ah be Minho yani şimdi seni üzmek istemiyorum ama keşke anlatsaydın ona da ne hale geldi mala bağladı adam ya" "Korktum Jisung napabilirim çok korktum " "Ulan biz ne kadar korktuk senin haberin var mı?" "Tamam Changbin Hyung gitmeyin üstüne." Minho Lix'e sarılıp "Gerçekten çok özür dilerim. Keşke hiçbiri olmasaydı ben çok özledim hepinizi. Keşke yanımda olsa keşke o da affetse. Neyse bakın bunları hiçbirine anlatmıyorsunuz. Seungmin Jeongin Chan Hongjoong ve Hyunjin hiçbiri bilmeyecek." "Tamam anladık bilmeyecekler."
Minho çocuklarla zaman geçirdikten sonra eve yerleşip. Dışarı çıktı biraz koşu yaptı. Daha sonra dinlenmek için eskiden hep geldikleri sahile geldi. Kumların üstüne uzandı. Yaz akşamları daha güzel oluyordu bu sahil tabi bir de Hyunjin ile ... Minho biraz dinlendikten sonra ayağa kalktı ve kumlarda yürümeye başladı.
Birbirlerini hissettiler 6 sene boyunca hiç konuşmasalar bile birbirlerini hissettiler anladılar. Minho ordayken Hyunjin de ordaydı karşı karşıya duruyorlardı aralarındaki mesafeyi kapatamıyorlardı sadece durup birbirlerine bakıyorlardı. Hyunjin derince bir nefes alıp hiçbir şey yokmuş gibi yürümeye başladı ve Minho'nun tam önünde durdu. "Dönmüşsün." Minho kafa salladı gözleri dolu bir şekilde. Hyunjin de kafasını sallayıp gözlerini karşısındaki çocuğun üzerinden çekerek yürümeye devam etti. Minho o an daha da iyi anladı artık çok yabancılardı birbirlerine. Artık birbirleri için sadece yolda görüp ayıp olmasın diye selam verdiğimiz tanıdıklar gibiydiler. Bir tanıdık.
.umarım beğenirsiniz❣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passion
FanfictionHyunjin: Ne hakla beni çiziyorsun sapık mısın? Hyunho :) (Kitabın başlığını değiştirdim neden bilmiyom)