"Hop hayırdır siz gençler böyle" "Ne diyon Jisung geçti mi aşk acın" diye tersledi Minho bunun üzerine Jisung tekrardan ağlamaya başladı. "Niye üzüyorsun çocuğu" "Boş yapıcaktı susturdum diyelim biz ona" gülmüşlerdi. "Eee okulu ektiğimize göre ne yapılım istersiniz?" diye sordu Hyunjin "Bilemiyorum canım bir şey istemiyor uyumak istiyorum sadece." "İstersen bana gidelim Jisung hem ben tekim zaten " Jisung olur anlamında kafa sallamıştı. Hyunjin bir şeyler yapmak istiyordu aslında ama Jisung'un yorgun olduğunun farkındaydı sessizce kafasını eğdi ve davet edilmeyi bekledi. "Sen de gelsene Hyunjin " "Olur" "Bunu bekliyordun dimi?" "Evet" Hyunjin'in dürüst cevapları Jisung ve Minho ikilisini güldürmüştü.
Minho'nun evine gelmişlerdi. Jisung kaç defa geldiğini bilmediği evin her köşesini ezbere biliyordu ve yabancılık çekmiyordu içeri girer gitmez banyoya girmiş ardından da Minho'nun odasına geçmişti "Dinleneceğim rahatsız etmeyin beni" "Yemeği hazırlayınca uyandırırım Jisung ona göre dalma çok" Hyunjin koltuğun köşesine oturmuş gerçekten yabancı hissediyordu. "Ben yemek hazırlayacağım istersen otur burda takıl oyun falan oynayabilirsin" "Senin yanında dursam böyle tuhaf hissediyorum." "Çekinmene gerek yok kendi evinmiş gibi takılabilirsin. Benimle de durabilirsin." İkili beraber mutfağa geçmişlerdi. Minho tek yaşadığı için yemek yapmayı biliyordu ve yemek yapmak onun için resim çizmek,dans etmek kadar sevdiği bir şeydi. Evet Minho dans etmeyi çok seviyordu tabikii de bunu kendisi dışından bilen bir Seonghwa'ydı. Minho önlüğü taktıktan sonra işe koyulmuştu Hyunjin de yardım etmek istiyordu. "Salata yapayım mı ben de ?" "Yapabilir misin?" "Saçmalama Minho annemle yaşıyorum diye yemek yapmayı bilmiyorum değil." Minho biliyor musun der gibi baktığında Hyunjin "Tamam belki bilmiyor olabilirim ama salata yapabilirim." "İyi malzemeler dolapta yap bakalım." İkili hiç konuşmadan sessizce işlerine devam ederken sessizliği bozan Minho oldu "Saçma sapan sorularını kestin birden ne oldu?" "Bir şey olmadı. Bak gerçekten amacım seni rahatsız etmek değildi,sadece ben seni daha çok tanımak istiyorum Minho bu isteğimi yeni farketmişken birden yanına yapışan biri çıktı ve çok görüşemedik." "İyi de Hyunjin sana ısrarla arkadaşım dememe rağmen neyse beni tanımak istemen şaşırtıcı arkadaş olmaya adım mı bu?" "Evet sonuçta ben arkadaşlarımı yakından tanıyan bir insanım seni de tanımak istemem çok normal şimdi bence konuşabiliriz tabii sen de istersen." "Olur, ailem yurt dışında işlerinden dolayı orda yaşıyorlar. Ben tek yaşıyorum ortaokuldan beri ailem beni burda bırakmaya korkmadı çünkü bak " dedi ve durdu Minho ,Hyunjin'i salona götürdü ve karşıda ki binayı gösterdi camların arasında sadece bir adım vardı." Bak o ev Seonghwa'ların, annesi ile annem çok yakın Seonghwa ise camı açık bulduğu an damlar buraya nerdeyse her gün beraberiz bazen ben onlarda kalırım böyle yaşıyoruz. Ortaokulda da bu kadar çalışkandım ben her zaman harikaydım yani, neyse resim çizmeyi seviyorum şu karşıda gördüğün o da resim odam vaktimin çoğu orda geçiyor. Bir de- neyse böyle işte çokta ilginç bir şey yok yani sen anlat." "Seonghwa'yı hâlâ sevmiyorum öyle bakma bir kere gıcık oldum napabilirim yani anladık arkadaşsınız da bu ne böyle aa beraber uyumalar falan. Ben de gayeet sıradan bir hayat sürüyorum ortaokulda da herkes bana aşıktı hâlâ öyle, ortaokulda da dersleri sevmezdim basketbol oynardım. Annemle yaşıyorum,babam yok olmasında gerek yok. Tek çocuğum falan öyle" "Babanla konuşmuyor musun?" "Hayır konuşmuyorum nefret ediyorum ondan" Hyunjin'in gözleri dolmuştu Minho keşke sormasaydım demişti pişman olmuştu. "Özür dilerim" diyip Hyunjin'in önüne eğilmişti gözlerini silmek için, dokunup dokunmamak arasında kalmıştı. En son karşısındaki çocuk bunu farketmiş gibiydi ve Minho'nun elini alıp kendi gözlerine götürdü. Minho şok olmuştu kalbi birden hızlanmaya başlamıştı Hyunjin'in çok güzel olduğunu biliyordu ama bu kadar kusursuz olduğunu yeni farketmişti. "Ellerimi yıkamadım limonlu hâlâ gözlerimi siler misin Minho?" Minho Hyunjin'in dediğini yapmıştı "Sen ne diye özür diledin benden ,sana tanıyalım birbirimiz diyen bendim durduk yere özür dileme. Hadi kalk sofrayı kurup Jisung'u uyandıralım camış kaçıncı rüyasında acaba" demişti Hyunjin beraber mutfak masasını kuruyorlardı Hyunjin Minho'ya 'sen devam et ben Jisung'u uyandırırım' diyip Minho'nun odasına gitmişti. Oda çok güzeldi. Beyaz duvarlar, gri yatak örtüsü, Minho kadar minik bir çalışma masası üstünde kedi bibloları ve Minho'nun üç tane kediyle fotoğrafı. Hyunjin o kadar tatlı bulmuştu ki fotoğrafını çekmişti çerçevenin. Daha sonra Jisung'un kendi yatağıymış gibi yayıldığı yatağa yaklaştı "Lan camış kalk. Jisung uyan. Öldün mü olum uyansana" en sonunda dayanamayıp Jisung'un poposuna yapıştırmıştı bir tane. Jisung acı çığlıklar eşliğinde uyanıp Hyunjin'i boğmaya kalkmıştı "Ya oğlum mal mısın bir insan böyle mi uyandırılır. Hayvan ölüyordum korkudan" "Kibarca söyledim kalkmadın kim dedi sana ölüm uykusuna yat diye " "Seni hiç sevmezdim Hyunjin hazır elimdeyken öldürsem nolur" Hyunjin Jisung'un elinden kurtulmak adına çığlık atmıştı." Minho koş adam öldürüyorlar. Minho yardım et ölüyorum. Minho'm alıyorlar beni senden imdaat" Minho çığlıkların geldiği odaya doğru gitmeye başladı oda da Hyunjin'in üstünde bir Jisung görmeyi beklemiyordu. İkiliyi ayırmak için oraya gitti Minho Jisung'u Hyunjin'in üstünden almak için çırpınıyordu Minho "Bırak beni Minho bırak dünyadan bir kötü eksilecek bırak" "Minho nolur bırakma ölmek için çok gencim daha aşık olucam" "Jisung bıraksana çocuğu daha aşık bile olmamış hem sen katil olursan Lix'i başkası kapar" Jisung Minho'nun bu dediğini mantıklı bulmuştu bir yandan da Felix'in adını duyduğu için tekrar dudaklarını büzmüştü. Hyunjin yatakta doğrulup Minho'ya dönmüştü. Kollarını Minho'nun beline dolarak kendine çekmişti ve sanki bir daha göremeyecekmiş gibi sarılmıştı. Minho'nun sarılmanın verdiği şokla gözleri kocaman açılmıştı. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı tekrardan, Hyunjin ile olan en ufak temasta ki bu kalp atışlarının anlamı onu feci derece de korkutuyordu. Donup kalmıştı taa ki Jisung'un Hyunjin'in arkasından Minho'ya sessizce , ağız hareketleriyle aşık bu sana demesine kadar Minho Jisung'un dediklerinin üzerine "Hyunjin bıraksana beni fazla temas sevmiyorum demedim mi sana bırak şimdi çarpıcam bir tane"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.