8

115 12 0
                                    

Saatler olmuştu gençler bir araya toplanalı. Hiç kimse bir şey bilmiyordu. Herkes bir şeyler söylüyordu , Hyunjin ise sadece susuyordu. En sonunda dayanamayıp evine gitti. Saatlerdir tuttuğu gözyaşları anında boşaldı. O güzel yüzünden teker teker akıyordu damlalar. Gözleri hemen kızarmıştı. Öylece kapının önünde ağladı , sabaha kadar orada kalmıştı.

  İki gün önce

 Hyunjin evden gittikten sonra Minho'nun günlerdir susmayan telefonu tekrar çalmıştı. Minho'nun ailesi varlıklı bir aileydi. Fakat babası bir kaç aydır yanlış işler yüzünden fazlaca borç biriktirmişti. Ödeyemediği için sıkıştırılıyordu tek çare kaçmak diye düşünmüşlerdi. Ailesi zaten Amerika'da yaşıyordu Minho'nun şimdi bambaşka bir şehirde Minho ile beraber yeni bir hayat kurmak zorundalardı. Peşlerinde ki adamlar tehlikeli insanlardı ve babasının onlarla çalışması en başından yanlıştı fakat artık çok geçti. Minho acilen toplanması gerektiğini öğrendiği gibi evi boşalttı. Kimseye bir haber bile veremedi. Onlarında başı derde girsin istemedi. Adamların ailesi dışında tek tanıdığı Minho'ydu bu yüzden arkadaşlarını ve sevgilisini unutmak zorundaydı. Onlara zarar gelsin istemiyordu. Belki bir gün eline ulaşır diye sevgilisine bir mektup yazmıştı ve gitmeyi en sevdikleri yere gitmişti son gününde ve orda beraber yaptıkları camdan minik geminin içine sokmuştu. Daha sonra da ülkeyi terk etmişti.

  Günümüzden iki hafta sonra

  Çocuklar Hyunjin için endişeleniyorlardı. İki haftadır dışarı çıkmıyor,antremanlara gelmiyordu. Ne yaptığından bir haberdi hepsi. Sınav günü gelmişti ertesi gün sınav vardı ve Hyunjin ortada yoktu. Oysa hepsi bir gün önce beraber olacaklarına söz vermişlerdi...

  Sınav çıkışı gençler yine buluşmuşlardı artık bitmişti bu eziyet tabii üç kişi hariç onlara yeni başlıyordu ama yine de onlarda diğerleri için mutlulardı. Eski gittikleri yere gitmeyi bırakmışlardı Minho'dan sonra o yüzden başka bir sahil kenarında buluşmuşlardı. Uzaktan gelen Hyunjin'i görünce hepsi çok mutlu olmuşlardı. Gence sıkı sıkı sarıldılar. "Bu kadar özlediğinizi bilsem daha erken dönerdim " diyip gülmüştü Hyunjin. "İyi misin?" diye sordu Chan. " Yalan söylemeyeceğim hayır ama artık yok. Geri gelir mi bilmiyorum, ona kızgın mıyım evet, onu seviyor muyum çok , onu affeder miyim -" derince yutkunduktan sonra devam etti Hyunjin "Hayır ama yine de vazgeçemeyeceğim sanırım ondan bekleyeceğim  onu." Hyunjin'in sözlerinden sonra gençler ağlamamaya çalıştılar bazıları beceremese de .

 Hâlâ onun yokluğu çok belliydi. Jeongin gelirken 8 içecek 8 de kek almıştı ve kekin biri sadece onun sevdiğiydi. Hepsi birden o içecek ve keke bakınca eskisi gibi olamayacağını farkettiler.

 Hepsi birden o içecek ve keke bakınca eskisi gibi olamayacağını farkettiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Yine çok kısa bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz ❣

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

. Yine çok kısa bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz ❣

Passion Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin