(2. KİTAP ) -1- Yeni Hayat

6.5K 336 70
                                    

Selamlar,

Devam bölümlerine hoş geldiniz. Astasya'nın ilk kitabı DREAME uygulamasına bağlandığı için önceki bölümlerinden sadece ilk birkaçını burada tutabildim ama önceki bölümleri okumak isteyenler DREAME uygulamasından bunu yapabilirler. İkinci kitap da diyebileceğimiz devam bölümlerimizi ''ASTASYA / ATEŞ ÇİÇEĞİ'' başlığıyla devam ettiriyoruz buradan. Hadi başlayalım :)



ASTASYA / ATEŞ ÇİÇEĞİ


''Sanisha Lenikov! Ah seni kızıl sincap!'' Orta yaşlarını geçmek üzere olan düzgün giyimli kadın, sabırsız ve asabi vücut diliyle altında durduğu ağacın tepesine bakarken yeniden bağırdı, ''Astasya! İn o ağaçtan çabuk!'' Halasının sabırsız ve onaylamaz sesi genç kızın kıkırdamasına sebep oldu. Dağılmış uzun kızıl saçları yaprakların arasından sızan güneş ışıklarıyla parıldıyordu. Yüzünde artık erişkin bir genç kız olmanın çekici hoşluğu vardı ama gözleri yaramaz bir kız çocuğunun pırıltılarını yansıtıyordu. Asla büyümeyecek çocuk ruhu sanki bakışlarından meydan okuyordu dünyaya.

''Bir de gülüyor musun genç bayan? Geleceğin çariçe adayısın ve ağaç dallarından sincap gibi sarkıp durmaktan daha iyi yaptığın ne var?'' Astasya bir daldan diğerine sıçradı ve tepesindeki daldan tutunup halasına sırıtırken,

''Henüz çariçe olmaya karar vermediğimi söylemiştim sevgili halacığım. Üstelik sadece ağaçlara tırmanmak da değil, hayvanlarla anlaşmakta da iyiyim biliyorsunuz.''

''Acaba sarayda bu meziyetlerinin ne gibi faydalarını göreceksin genç bayan?'' Astasya kısa bir an düşünür gibi yaptı ve,

''Ağaçlarına tırmanamayacağım bir sarayda yaşamak mı? Ne sıkıcı!''

''Prens Aleksimov seni resmen müstakbel eşi olarak belirledi ve yaza merhaba balosuna katılmana sadece bir buçuk ay var genç bayan! Adap ve saray kurallarına çalışman gerekirken bunun yerine seni ağaç tepelerinde buluyorum. Ve hatırlatırım, hiçbir prens ki kendisi geleceğin çarı aynı zamanda, ağaçtan düşmüş sakat bir eş istemez. İn çabuk oradan!'' Genç kız bu azardan etkilenmiş gibi değildi. Dallardan tutarak ustalıkla en alt dala indi ve ardından ağacın dibine atlayıp sert ifadeli kadının tam önünde ayakta durup onu saraylı kadınlara has şekilde abartıyla selamladı. Doğrulduğunda halasının göz devirdiğini görüp gülmemek için kendisini zor tuttu.

''Baloya katılmak istediğimden emin değilim. Tıpkı geleceğin çariçesi olmaktan emin olmadığım gibi.'' Astasya'nın çillerle kaplı kibirli burnu havaya dikilmişti. Sabrı azalan diğer kadın,

''Prensin balo davetini, daha da ziyadesiyle evlenme teklifini ret mi edeceksin? Peki bunun yerine sürdürmeyi düşündüğün hayat nasıl olacak genç bayan?'' Astasya umursamaz bir tavırla omuz silkerken etrafına boş boş baktı. Malum olaydan beri annesi ve Liyatta ile birlikte babasının konağında yaşıyordu. Tabii arada ormana dönüp kaldığı da oluyordu çünkü Danil de Aleksimov'un davetiyle subay olmak için başkente gittiğinden beri yalnız yaşayan Vitoli ve Anuşka konağa yerleşmeyi kabul etmemişlerdi. Astasya onlara hala çok düşkündü ve konakta geçirdiği günlerde Vitoli'yle Anuşka'yı çok özlüyordu. Bazen konağın çevresindeki ağaçlık alana dalıyor ve saatlerce ortadan kaybolduktan sonra saçı başı dağılmış halde çıkıp geliyordu. Desa onun nereye gittiğini ve kimlerle vakit geçirdiğini tahmin ettiği için sesini çıkarmasa da konakta çalışanlar için kesinlikle tuhaf biriydi küçük hanımları. Hoş, Astasya çalışanlara karşı da nazik ve sevecendi. Liyatta'nın aksine araya soğuk bir resmiyet koymadan konuşuyordu hepsiyle ve bu yönünü de çok seviyordu tüm çalışanlar.

ASTASYA 2  / ATEŞ ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin