Gözlerimi birkaç kere kırpıştırıp aynaya baktım.Şimdi kendimi olduğum gibi görmeye başladım.Çantayı alıp tekrar dolabın kapağını açtım ve içine koydum.Yatağıma oturup neler olduğunu anlamaya çalıştım.
Dün gece bir yere gitmediğime emindim.Gitseydim zaten bilirdim.Bacaklarımdaki sızıyla pantolonumu çıkarıp ceketin cebinden kremi aldım.Yanan yerlere sürüp ceketimi çıkararak kendimi yatakta geriye attım.
Akşam saatlerine kadar orada öylece durdum.Telefonum çaldığında sessize alıp bir kenara koydum.Kimseyle konuşmak istemiyordum.
"Ben katil miyim?"
Gözyaşlarım akmaya başladığında vücudum yine titredi.Yatağımın içine girip örtüyü kafama kadar çektim.Gözyaşlarımı silip kendimi uykuya teslim ettim.
---
Uykumdan nefes nefese uyandığımda etrafa baktım.Üzerimde pijamalarım vardı.Ne zaman giydiğimi düşünürken elimi saçlarımdan geçirdim.Saçlarım yine nemliydi,terlemiştim.
Gözüm dolaba takıldı.Hızlıca yataktan kalkıp dolabı açtım ve aşağı baktım.İçinde ne çanta,ne maske,ne kanlı kıyafetler ne de bıçak vardı.
"Sikeyim!Neden böyle tuhaf rüyalar görüyorum?"
Saate baktığımda derse geç kalacağımı anladım.Uyku sersemi üzerime siyah kapüşonlumu,ceketimi,pantolonumu geçirip sırt çantamla beraber evden çıktım.
Arabama bindiğimde güneş gözlüğümü taktım.Hemen çalıştırıp okula doğru yol almaya başladım.
---
Fakülteye yürürken her zamanki gibi sinirliydim.Bizim salaklardan hiçbiri bu okulda değildi.
Saate baktığımda yeterince geç kaldığımı anlayarak adımlarımı hızlandırdım.Amfiye girdiğimde Bayan Kim'in derse çoktan başladığını gördüm.Bakışları bana döndüğünde dersi anlatmaya devam ederken bir yandan gözleriyle "geç" işareti yaptı.
Etrafa bakınıp San'ı gördüğümde onun yanına oturdum.Bu okuldaki tek arkadaşımdı,yanına yaklaşıp fısıldadım.
"Çok mu geç kaldım?"
"10 dakika falan oldu."
Çantamdan kitabımı çıkarıp Bayan Kim'e odaklanarak dersi dinlemeye başladım.Hayran olduğum profesörlerden biriydi.Başarısı,zekası ve kariyeri en çok imrendiğim şeylerdi.
O benim rol modelimdi.
---
Öğle saatlerinde San'la beraber kafeteryaya yürümeye başladığımızda peşimizden duyduğumuz sesle durduk.San önce arkasına sonra bana baktı.
"Yoongi,lütfen kurtar beni şundan."
Güldüm.
"Yaptığı tek şey seni sevmek.Neden böyle yapıyorsun?"
Wooyoung kollarını açarak bize doğru koşmaya başladığında San elini omzuma koydu.
"Sonra görüşürüz."
Koşmaya başladı.Wooyoung yanımdan geçerken biraz yavaşladı.
"Merhaba ve güle güle Yoongi."
Koşmaya devam edip San'ın peşinden gitti.Gülerek izliyordum ikisini.San ondan kaçtıkça Wooyoung kollarını açarak gülümsüyordu.
Aklımda birden Hoseok belirdi.Dünyanın en güzel gülümsemesi ona aitti.Aksi kesinlikle düşünülemezdi.
Aklıma gelen şeyle telefonumu cebimden çıkarıp baktım.Bir sürü arama ve mesaj vardı.Grubu mesaja boğdukları yetmezmiş gibi özel olarak da bir sürü mesaj atmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wake me up | Sope
Fanfiction"Beni uyandır." "Anlamadım?" "Eğer uyursam,beni uyandır."