Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda hastane yatağında olduğunu anladım.Kafamı çevirdiğimde kafası koltuğa düşmüş Hoseok'u görmemle duraksadım.
Gözlerini açtığında bakışlarımız birbirini buldu.Kafasını kaldırıp koltuğu yatağın yanına yaklaştırarak elimi tuttu.
"Sana inanamıyorum.Nasıl dikişlerini açabildin?"
"Hoseok-"
"Neden kendine dikkat etmiyorsun?Beni hiç mi düşünmüyorsun?"
Kızgın bir şekilde söylendiğinde elini daha sıkı tuttum.Baş parmağımla okşamaya başladığımda bakışlarını oraya çevirdi.Birkaç saniye sonra derin bir nefes verdi.
"Korkuyorum tamam mı?Sana bir şey olacak diye ödüm kopuyor.O adam-"
"O adam bir daha sana bir şey yapamayacak."
"Kendimi düşündüğümü de nereden çıkardın?Ya sana yaparsa?"
Diğer elimi hemen önümdeki yüzüne koydum.
"Bana da yapamayacak."
"Seni hiç yalnız bırakmayacağım."
"Şikayet etmem."
Kafasını yastığa koyarken elim hala yüzündeydi.Dudaklarına yaklaştım ve kısa bir öpücük kondurup geri çekildim.
"Endişelendirdiğim için özür dilerim."
"Nasıl hissediyorsun?"
"Karnım biraz ağrıyor."
"Jungkook her an gelip sana kızabilir.Buna hazır ol."
"Hazırım."
Gülerek yanıma daha çok sokuldu.Gözlerimi ondan alamıyordum.Koyu kahveleri hayatım boyunca gördüğüm kahvenin en güzel tonuydu.Saatlerce,günlerce,aylarca bakabilirdim.
Düzgün ve muhteşem burnu güzel yüzünü tamamlar nitelikteydi.Kalp şekilli dudakları bile sevginin en çok ona yakıştığının göstergesiydi.
Dudağının üzerindeki çikolata rengi beni...Elimi uzatıp dokundum.Her biri özenle yerleştirilmiş kirpiklerini kırpıştırdı.
"Ne yapıyorsun?"
"Bu dünyadaki en güzel şeysin Hoseok.Sesin,yüzün,gülüşün,koyu kahvelerin...Nasıl bu kadar güzelsin?"
Yanakları kızarırken elini yüzüme koydu.Bir süre baktıktan sonra dudaklarını yalayıp konuşmaya başladı.
"Güldüğünde kaybolan kedi gözlerin,ortaya çıkan sevimli diş etlerin,minik burnun,beyaz tenin,yakışıklı yüzün ve güzel sesin...Peki senin güzelliğin?"
"Beni utandırma."
"O zaman sen de yapma."
Gülümseyerek kafamı salladığımda Doktor Lim içeri girdi.Hoseok kafasını yastıktan kaldırıp koltukta doğrulduğunda doktor yatağın önünde durdu.
"Yoongi nasıl hissediyorsun?"
"İyiyim Doktor Lim.Biraz ağrım var sadece."
"Dikişlerini yeniledik.Nasıl açmayı başardın?"
"Sıkılmıştım ve odadan çıkıp biraz yürümek istedim."
Birkaç saniye duraksadım.
"Komiser Seonghwa'yı gördüğümü hatırlıyorum."
"Evet,onu gördükten sonra bayılmışsın.Seninle konuşmak istiyor.İyi durumda mısın?"
"İyiyim,konuşabilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wake me up | Sope
أدب الهواة"Beni uyandır." "Anlamadım?" "Eğer uyursam,beni uyandır."