2 gün sonra
Bakışlarımı önümdeki çerçeveden çekemiyordum.Taehyung'un fotoğrafına bakabilme cesaretini nasıl gösterebildiğimi bilmiyordum.
İki elimi yumruk yapıp sıktığımda bir elimde hissettiğim sıcaklığa baktım.Jimin elimi açıp tuttuğunda akan gözyaşlarıyla karşı karşıya kaldım.
Sessizce ağlıyordu benim gibi.Arkasında bizim çocukları gördüğümde ağlamam daha fazla arttı.Herkes çok perişandı.
Hoseok o kadar kötü görünüyordu ki Jimin'in elini bırakıp yanına adımladım.Elimi yüzüne koyup gözlerine baktım.
"Hoseok."
Sesim acıyla titriyordu.Koyu kahvelerinden süzülen yaşlarla zorlukla konuştu.
"Taehyung..."
Ağlaması şiddetlendiğinde kollarını bana sardı.Sıkı sıkı tuttum onu.Bugün küslük ya da kavga yoktu,olamazdı da.
Acı vardı sadece,bolca acı.
Kafamı kaldırıp gözyaşlarını silerek elini tuttum.Hep beraber fotoğrafının önünde durduk.Herkes birbirinin elini tuttuğunda solumda Jimin,sağımda Hoseok vardı.İkisinin de elleri titriyordu.
Onlardan aldığım güçle zorlukla ayakta duruyordum.
Hoseok sabah eve gelip cesedi bulduğunda aklına kapıdaki polisler gelmiş.Peşinden de ambulansı aradıktan sonra evden çıkıp ağlayarak beklemeye başlamış.
Kafamı arkaya çevirdiğimde annemle göz göze geldim.Cenaze için bu sabah ailelerimiz gelmişti.Onlar olmasaydı çoktan kendimi öldürmüştüm.Olanları hatırladığımda denemiştim ama o tabii ki buna izin vermemişti.
Seokjin yavaşça yaklaştı fotoğrafına.
"Taehyung..."
Titriyordu sesi.Zorlukla yutkundu.Namjoon yanına adımlayıp elini tuttu.
"Sevgilim."
"O artık yok Namjoon."
Namjoon ona sarıldığında tekrar ağlamaya başladı.Jungkook ikisine de sarıldı.O da gözyaşlarını tutamamıştı.Kafasını başka yere çevirip ağlamaya devam etti.
Jimin'e baktım.Tuttuğu elimi çekiştirerek beni peşinde sürüklerken ben de Hoseok'u yanıma çektim.Hıçkırıklarıyla beraber sarılmaya katıldı.
Gözlerimi sıkı sıkı kapattım her şeyin kabus olmasını dilercesine ama değildi.Kafamın içinde son cümlesi yankılanıyordu günlerdir.
Zar zor çıktık odadan.Komiseri ve Mingi'yi gördüğümüzde Taehyung'un ailesiyle konuşup selam verdiler.İkisi de bize doğru yürürken çocukların yanından ayrılıp hızlı adımlarla komisere yöneldim.
Kollarımı açıp sarıldığımda bana karşılık verdi.Son günlerde onunla çok yakınlaşmıştık.Sohbet ettiğimiz o geceden sonra beraber vakit geçirmeye başlamıştık.
Omzunda ağladığımda kulağıma yaklaştı.
"Katilini bulacağım.Sana söz veriyorum."
Ona sarıldığını bilseydin yine de yapar mıydın?
Kafamı kaldırdığımda bizimkilere döndü.
"Üzgünüm çocuklar."
Mingi bakışlarını yere çevirdi.
"Bir gelişme-"
"Olursa sizinle paylaşacağız."
Kısa bir süre daha bizimle durduktan sonra vedalaşıp emniyete gideceğini söyleyerek yanımızdan ayrıldı.Herkes arabasına ilerlemeden önce Hoseok'u durdurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wake me up | Sope
Fanfiction"Beni uyandır." "Anlamadım?" "Eğer uyursam,beni uyandır."