Kabus

829 112 453
                                        

"Y-yapma."

İkinci kadını bıçaklamadan önce son sözü buydu.Suratımdaki kendinden emin ve öfke dolu gülüşümle bıçağı karnına sapladım.Yerde yatan kardeşinin yanına düştü.

Öfkem bir türlü geçmiyordu.Birkaç kere daha karnını hedef aldım.Kan gölünün ortasında yatan iki kadının görüntüsü fazlasıyla hoşuma gitmişti.

"Hayır."

"Evet Yoongi,bu sensin."

"Hayır,hayır,hayır..."

Kahkaha attığında kafamı tutup sesini bastırırcasına bağırdım.

"Hayır!"

Gözlerimi açıp yatakta doğruldum.Nefes nefeseyken ellerime baktım.Hoseok odaya girip yanıma adımladı.

"Sevgilim."

Yatağın kenarına oturduğunda ona sıkıca sarıldım.Bir eli sırtımı sararken diğer eli nemli saçlarımı buldu.

"Geçti,ben buradayım."

Olay yerine gittiğimden beri kabuslar peşimi bırakmıyordu.O gün anlattıklarımdan sonra ifade verip mahkemeye bile çıkmıştım.Hakim meşru müdafaa kararı verdi,ceza almadım.

Delillerde dna çıkmaması,başka tanık olmaması ve Sungho'yla bir bağlantımın bulunmaması işimi fazlasıyla kolaylaştırmıştı.

Komiser Seonghwa,olay yerindeki çantanın bende de olduğunu görmek istemişti ve dolabımdan bir tane daha çıkmıştı.Ne zaman aldığımı hatırlamıyordum ama beni kurtarmak için kesinlikle işe yaramıştı.

Bu işten sıyrılmıştım çünkü anlattıklarımdan dolayı var olmayan bir katilin peşindelerdi.Tabii bunu benden başka kimse bilmiyordu.

1 hafta geçmesine rağmen hala olanların etkisindeydim.Adliye,savcı,Taehyung'un avukatı,polisler,hakim...

Sungho'nun annesinin bana saldırmasını da unutamıyordum.Hem eşini hem de oğlunu kaybetmişti ama hatırlamadığım bir cinayet için hayatımı mahvetmek istemiyordum.

Bundan sonra tedavi olup kötü kişiliğimi kontrol altına alacak ve daha fazla cinayet işlemeyecektim.Bunu kesinlikle başarabilirdim.

Hoseok'un kolları arasında bir süre nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım.Saçlarımı okşayıp yanımda olması beni sakinleştirmişti.Kafamı kaldırdığımda yüzümdeki terleri sildi.

"Kabus mu gördün?"

Kafamı salladığımda yüzüme yaklaştı.

"Yanlış anlama ama bunun için yardım-"

"Alacağım.Randevum var,gidip doktorla konuşacağım."

"Neden söylemedin?"

"Beni düşünerek yeterince yoruluyorsun.Bir de bunlarla uğraşmanı istemedim."

"Uğraşmak ne demek?Ben sadece iyi olmanı istiyorum.Seni götürmemi ister misin?"

"Gerek yok sevgilim.Sen dans okuluna git,derslerini daha fazla kaçırma."

Ayağa kalktığımda o da kalkarak ellerimi tuttu.

"Dersler senden önemli değil."

Yüzüne yaklaşıp dudaklarına bir öpücük kondurdum.

"Gösterinize az kaldı.Geride kaldığın için de çalışman gerek.San eve ders notlarını getirecek,beraber çalışacağız.Yalnız kalmayacağım merak etme."

Wake me up | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin