Polis aracındaydım ve Hoseok yanımda oturuyordu.Zilin sesine uyanıp benimle gelmek istemişti.Yüzündeki ifadeden ayağının ağrıdığını anlayıp ona yaklaştım.
"Neden geldin ki?"
"Seni yalnız bırakamazdım."
Yüzündeki ifade endişeliydi.
"Ne cinayetinden bahsediyorlar?"
Bakışlarımı önüme çevirdim.
"Bilmiyorum."
Biliyordum ve korkuyordum.Olabildiğince sakin olmaya çalışırken bir yandan gergince polislere bakıyordum.
---
Departmanda yürüyüp bir kapının önünde durduğumuzda beni içeriye aldılar.Kapı kapanacakken Hoseok tuttu.
"Ben de gelebilir miyim?"
"Olmaz."
"Lütfen."
Polis memuru Mingi komisere baktığında başıyla onayladı.Hoseok da içeri girerek yanıma oturdu.Polis memuru Mingi ayaktayken komiser oturup konuşmaya başladı.
"Bugün bir olay yerine yakın yerde kameralara yakalanmışsınız.Olay yerindeki kameralar aylardır arızalıymış ama o yöne gittiğiniz gözüküyor."
Siktir.
"Marketin kamerası bu sabaha kadar arızalıydı.Yapıldıktan sonra sizi yakalamış.Orada ne yapıyordunuz?"
Kalp atışlarımı duyuyor olabilirlerdi.Kendimi sakinleştirmeye çalışarak nefes aldım.
"Arkadaşım bileğini burktuğu için bende kalıyor.Bugün onun evine eşyalarını almak için gittim."
"Evet" dedi Hoseok.
"Sadece benim evime gitmek için evden çıktı."
Komiser bilgisayarından bir görüntü açıp ekranı bana çevirdi.Bunlar apartmanın etrafında gezindiğim görüntülerdi.Kafamı salladım.
"Haberlerde görmüştük."
"Neden gittiniz?"
Komiser koltuğunda geriye yaslanıp başka bir görüntü açtı.
"Arabadan indiğinizde kapüşonunuz takılı değil ama tekrar binerken kafanızda.Kameralara yakalanmaktan mı korktunuz?"
Gittikçe sıkışıyordum artık bir şeyler söylemem gerekliydi.
"Peki,anlatacağım."
Kuruyan dudaklarımı yaladım.
"Hoseok'un evine giderken oradan geçiyordum,her zaman kullandığım bir güzergah.O apartmanı haberlerde gördüğümü hatırladım ve durup bakmak istedim."
Polisler ilgiyle dinlediklerinde devam ettim.
"Biliyorum garip ama merak ettim işte.Apartmana gittikten sonra bu fikri çok saçma buldum.Başım ağrımaya başladı çünkü evden duş alıp çıkmıştım.Üşütmemek için kapüşonumu örtüp oradan ayrıldım."
"Neden ilk başta anlatmadınız?"
"Söylediğim gibi garipti,siz de öyle düşünecektiniz.Sonuçta her gün emniyete gelip ifade vermiyorum.Biraz gerildim."
Kafasını salladı.
"Elinizde poşet var.İçindeki neydi?"
Cebimi yoklayıp fişi çıkararak uzattım.
"Hoseok'un sevdiği atıştırmalıklar o markette vardı.Gitmişken almak istedim,hepsi bu."
Komiser fişi alıp inceledi.Birkaç saniye sonra tekrar bana uzattı.Alıp cebime koyduğumda kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wake me up | Sope
أدب الهواة"Beni uyandır." "Anlamadım?" "Eğer uyursam,beni uyandır."