Yağmurlu gece

1K 146 311
                                    

Hoseok'un elindeki çantayı hızla çekip aldım.

"Neden dolabımı karıştırıyorsun?"

"Karıştırmadım."

Banyodan çıkıp odama yürüdüm.İçeri girdiğimde peşimden gelerek kapıyı kapattı.

"O kapüşonlu neden kanlı?"

Dolabın kapağını açıp çantayı içine koydum.Hoseok kolumu tutup ona bakmamı sağladı.

"Yoongi."

Elim çantadayken duraksadım.Yavaşça yüzüme yaklaştı.

"Ne oldu?Sen iyi misin?"

Dolabın kapağını kapatıp ayağa kalktım.Kafamı sallayıp odamdan çıkarak mutfağa girdim.Kahve makinesine kahve koyduğumda ayağına basmamaya çalışarak yanımda durdu.

"Bir şey demeyecek misin?"

"Otur Hoseok,ayağın ağrıyacak."

Sandalyelerden birine oturduğunda hızlı ve kolay şeyler pişirmeye başladım.Kısa sürede hepsi hazır olduğunda mutfaktan çıkıp salona girdim.Jimin yeni uyanmıştı,elini kafasına götürüp zorlukla ayağa kalktı.

"Başım çatlıyor."

Jungkook'un ayağına takılıp düştüğünde bir çığlık attı.

"Aaaa!"

Jungkook anında uyanıp karışmış saçlarıyla sağa sola bakındı.Jimin'i görünce onu yerden kaldırdı.

"Bebeğim iyi misin?"

Elini kafasına götürdü.

"Ayağına takılıp düştüm."

Jungkook alnına bakıp geri çekildi.

"Bir şey olmamış.Neden öyle bağırıyorsun güzelim ya,aklım çıktı."

"Yaa Jungkook.Güzelin miyim gerçekten?"

"Hem de en güzelimsin."

Dudağına bir öpücük kondurup kulağına yaklaştı.

"Ayrıca yatakta attığın çığlıkların favorim."

Kanepedeki yastığı alıp fırlattığımda ikisi de bana baktı.

"Özel hayatınızı bu kadar bilmeme gerek yok."

Taehyung'un bacaklarından çekip yere düşmesini sağladım.

"Sen de uyan artık."

Namjoon'la Seokjin'in üzerine diğer yastıkları fırlattım.Onlar da uyandığında mutfağa dönüp masayı hazırlamaya başladım.

Herkes yarı uykulu gözleri ve geceden kalma tipiyle masaya oturduğunda kahvelerini verdim.Yerime oturduğumda Hoseok'un karşısında olduğumu fark ettim.

Kahvesini içerken ağrıyan başından şikayet edip yüzünü buruşturdu.Acaba dün gece öpüştüğümüzü hatırlıyor muydu?

Bakışları beni bulduğunda gözlerimi kaçırdım.Kanlı kıyafetin açıklamasını duymadan beni rahat bırakmayacaktı.Jimin telefonunda gördüğü şeyle elindeki kahve bardağını masaya koydu.

"Çocuklar."

Hepimiz ona döndüğümüzde bize baktı.

"Geçen haberlerde gördüğümüz iki kadın vardı ya."

"Kız kardeşler mi?"

"Evet."

"Eee?"

"Onların öldürülme şekline benzeyen bir ceset,bu sabah ormanda bulunmuş."

Wake me up | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin