Bad Reputation

08 - Pepper teyze ve onun meşhur akşam yemeği

Medya; Ocean Avenue - Yellowcard

Bölüm geç geldiği için çok özür dilerim ama yazdığım bölümlerin hiçbirini beğenmedim ve birkaç kez baştan yazdım. Bu bölüm de çok içime sinmesede daha fazla bekletmek istemedim 💕

iyi okumalar, umarım beğenirsiniz!!

BAD REPUTATION

8. bölüm

Pepper teyze ve onun meşhur akşam yemeği

Jungkookla ödev için buluşmamızın ardından 3 gün geçmişti. Günlerden salıydı ve okul sonrası annemin zoruyla ailecek Pepper teyzenin evine gelmiştik. Kendisi annemin teyzesiydi ve önceden ayrı şehirlerde yaşadığımızdan pek sık görüşmezdik. Ancak taşınmamız sebebiyle sadece 20 dakikalık bir mesafe yakınımızdaydı.

Açık olmak gerekirse bu berbat bir şeydi. 70'lerinde, gözleri ve kulakları pek iyi çalışmayan, abartı duygulara sahip bir kadındı. Kocası vefat edeli birkaç yıl olmuştu ve bahçeli evinde base türündeki köpeğiyle birlikte yaşıyordu. Ve Tanrı şahit hayatımda yediğim en berbat yemekleri yapıyordu.

Bundan neredeyse 10 yıl önce yemeğini tattığım ilk zaman hayatımın sonunda olduğumu düşünmüş, anneme acilen 911'i aramasını söylemiştim. Eh, abartı gibi durabilirdi belki ama kesinlikle değildi.

Bu yüzden annem bize dün "Yarın akşam Pepper teyzeme gideceğiz." dediğinde babam da dahil hepimiz sızlanmaya başlamıştık.

Bu dünyada kimsenin bunu istediğini sanmıyordum. Bunu açıkça anneme dediğimizde ise dediklerimizin çok ayıp olduğunu ve duysa çok üzüleceğini söylemişti.

Mia ise aniden konuşmasını bölmüş "Asıl bize o karışımı yedirmesi çok ayıp!" diye bağırmıştı. Ona hak verdiğim nadir anlardan biriydi.

Tabii tahmin edebilirsiniz ki karşı çıkışlarımız hiçbir işe yaramamış, tam şu an Pepper teyzenin yeşil sandalyelerinde oturur bir vaziyette kendimizi bulmuştuk.

Eve girdiğimizden bu yana ağır bir yaşlı insan ve bozuk yemek kokusu vardı. Tabii bir de muhtemelen biz geleceğiz diye boşalttığı şekerli parfümü.

Tam sol tarafımda oturan Mia'ya baktığımda nefes almadığını açıkça söyleyebilirdim. Haklı da bulsam haline güldüm. Ardından kafamı diğer tarafa çevirdiğimde suspus bir şekilde oturan babamı gördüm. Normalde konuşkan ve klasik baba şakaları yapan bir adam bile bu hale düşebiliyordu.

"Çocuklar, sizce annenize çaktırmadan evden kaçabilir miyiz?" diyerek fısıldayarak bizimle konuşan babama döndüğümde olumsuz anlamda kafamı salladım. Karşı sandalyede oturan anneme konuştuklarımızın duyulmaması için olabildiğince kısık konuşuyorduk.

"Olasılıkları göz önünde bulundurdum, hesaplamalar yaptım, genel kültürümü kullandım. Ancak baba, hepsinin sonucunda anneme yakalanmamız ve bize ateş püskürten gözleri ile kızmasıyla bitti." Mia ciddi ciddi konuştuğunda kafamı kısaca ona çevirdim. Bugün saçlarını annemin zoruyla örgü yapmıştı. Üstelik zorla giydirdiği gömlek üzeri elbisesiyle de tam bir uslu kız imajı veriyordu.

Ben ise onun aksine annemden kaçabilmiş ve kendi istediklerimi giyebilmiştim. Tabii buraya gelirken yolda birkaç azarını işitmekten kaçamamıştım.