Bad Reputation

14 - Fotoğraf kabini ve yeni imaj

Medya; Chasing Cars - Snow Patrol

uzun bir bölüm oldu???
UMARIM BEĞENİRSİNİZ🫶🏻

iyi okumalar💗💕💘💝💕💘💞💗

BAD REPUTATION

14. bölüm

Fotoğraf kabini ve yeni imaj

Taehyung

"Yumurta sever misin Jungkook'cuğum?" Annem elindeki spatulayla bize dönüp konuştuğunda Jungkook kafasını hızlıca iki yana salladı.

"Yumurtanın sarısını yiyemiyorum Bayan Kim." Jungkook utangaç ses tonuyla konuştu ve bu annemi hızlıca arkasında duran tezgaha dönmesine sebep oldu.

Mia, Jungkook ve ben masada oturmuş annem ile babamı bekliyorduk. İkisi de daha biz kalkmadan uyanmış ve kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı. Onlara yardım etmeyi teklif etsek de kabul etmemişlerdi.

Sabah uyandığımda Jungkook'u yatağımda görmek beni ilk afallatsada sonradan aklıma dün gece yaşananlar gelmişti. Ona hala bu konu üzerinde soru sormamıştım. Rahatsız olacağından korkuyordum ve zamanı geldiğinde isterse bana anlatacağını düşünüyordum.

Önümdeki tabağımdan bakışlarımı çekip yan gözle Jungkook'a baktım. Yanağında bir iz kalmamıştı. Bu içime su serpse de içindeki yaranın derin olduğunu düşündükçe sinirleniyordum.

O evde ne yaşadığını bilmiyordum. Hayır, onun hakkında çoğu şeyi bilmiyordum.

Meraklı bakışlarımla onu izlediğim sırada tam karşımda oturan Mia ayağıyla dizime vurdu. Ağzımdan inleme kaçmaması için dudaklarımı birbirime bastırdım ve sinirli bir şekilde Mia'ya baktım.

Derdi neydi bunun?

Kafamı ne var? dercesine salladığımda bana eğlenir bir şekilde bakıyordu. Sonrasındaysa dudaklarını oynatıp "Abayı yakmışsın." demişti.

Sesli söylemek yerine dudaklarını oynattığı için şükrederken bir yandan sinirleniyor bir yandan da utançtan kızarıyordum.

Önümdeki çatalı kaldırıp ona fırlatacak gibi yaptım. O ise hala hınzırca gülüyordu. En sonunda dayanamayıp yerimden kalkacağım an Jungkook'un varlığını hatırlamamla sakinleşmeye çalıştım.

Bakışlarımı Mia'dan çekip yeniden yanımda oturan Jungkook'a çevirdiğimde utangaç bir şekilde etrafı incelediğini gördüm. Kısa süre sonraysa ona baktığımı hissetmiş olacak ki kafasını bana çevirdi.

Kısa bir süre bakıştığımız o an ikimiz de bakışlarımızı çekmekte ısrarcı gibiydik. Ta ki Mia'nın "Havadaki kokuyu alıyor musunuz?" sorusuna dek.

Hemen arkasında duran babam bize döndü ve "Ne kokusu?" diye sordu. Küçük sıçanın yaptığı imayı sadece ben anladığım için kafamı duvarlara vurmak istiyordum.

"Bilmiyorum, sanki böyle..." Mia cümlesini yarım kesip havayı tekrar koklayıp düşünür gibi yaptı. Bakışları kısa bir süre benim üzerimde durdu ve bıyık altı gülümseyip "Yanık kokusu gibi." diyerek cümlesini tamamladı.