Bad Reputation

20 - Britney Spears ve araba sürüşü

Medya; (You Drive me) Crazy - Britney Spears

BÖLÜM PEK GÜZEL OLAMADI MAALESEF ÇOK ÖZÜR DİLİUPRIM.
bu arada bu bölümde smut sahnesi var! eğer rahatsız olacaksanız filmin başladığı yerden üç noktaya kadar okumayabilirsiniz♡ AMA ÜÇ NOKTADAN SONRA OKUYUN. ÖNEMLİ.

ve unutmadannn 26. bölüm finalmiş✍🏻

umarım beğenirsiniz!
iyi okumalar💗

BAD REPUTATION

20. bölüm

Britney Spears ve araba sürüşü

"İyi sabahlar South Mesa Lisesi sakinleri! Hepiniz bildiği gibi uzun bir okul yılının sonlarına yaklaştık- ve Aman Tanrım o da ne? Mezuniyet balosuna çok ama çok az kaldı! Görünen o ki bu yıl her zamankinden farklı bir yıl olacak. Meleğimiz Jungkook için bir rakip ortaya çıktı. Belki de artık Jungkook'a melek dememeliyiz! Sam, kızım, sana bol şans diliyorum. Eğer benim fikrimi soracak olursanız Jungkook Jeon Melek olma fırsatını kesinlikle başkasına kaptırmayacak. Üstelik millet, Meleğimiz son günlerde fazlasıyla mutlu duruyor. Sanırım yeni bir çifte kumrumuz var, hm? Ben Ian Garner millet ve bu da bugünkü radyo konuşmamın sonu!"

Hoparlörden gelen sesin sonu geldiğinde bakışlarımı birkaç gündür kurulu olan tezgaha çevirdim.

Her zamanki kurabiyeleri, rozetleri oradaydı ve inanın bana o rozetlerin hepsini yakma isteğime engel olamıyordum. Jungkook'un anlattıkları ve Sam'in gözümün önünde yaptıkları hareketlerle ona karşı büyük bir nefret beslemeye başlamıştım.

Üstelik Sam'den hoşlanacak kadar da aptalın teki olmalıydım.

"Dostum şuna bak, Sam'in tezgahında onlarca kişi var." Matthew'un hayret içinde konuşmasıyla daldığım düşüncelerden çıkıp ona baktım

Dediği gibiydi, özellikle Jungkook'u sevmeyen herkes Sam'e oy vermeye can atar gibi her gün tezgahının etrafındalardı

"Daha geçen gün Sam'le konuşurken şimdi nasıl oldu da şu gıcık futbolcularla birlik oldu?" diye sordu Simon.

O an sinirle sırıttım. Aptal olan bizdik, Sam her zaman böyle biriydi.

Sam ile en son yaklaşık 2 hafta önce konuşmuştum. En son konuşmamda ona dediğim son şey Jungkook'tan hoşlandığımı söylememdi. Yüzündeki oluşan ifadeyi unutmak imkansızdı. Bozulmuştu, şaşırmıştı ve sinirlenmişti. Bunların hiçbirini de saklayamamıştı.

Ben de onun bir şey demesine izin vermeden yanından ayrılmıştım zaten. Şimdi de yüzüme bakmıyordu ve bana hava fazlasıyla hoştu.

"Onları boşverin." dedim kaşlarımı çatarak. "Biz kendi işlerimize bakalım. Jungkook'un posterleri hazır mı Simon?"

Simon çantasından sığmadığı için belli olan poster rulolarını gösterdi ve "Tabii ki." diyerek cevap verdi.

Jungkook'la sevgili olduktan birkaç gün sonra tüm cesaretimi toplayıp onlara açılmıştım. Jungkook'u sevdiğimi, onunla sevgili olduğumu ve buna saygı göstermezlerse hiç düşünmeden gruptan çıkacağımı söylediğimde ilk başta üçü de şaşkınlıkla bana bakmıştı.

Fazla kararlı bir halim vardı. Bir süre bu halimi bozmadan onları beklemiştim ve sonunda aldığım geri dönüşte beni memnun etmiş gibiydi. Gerçi biraz beklediğim bir tepkiydi. Üçünün de iki erkeğin ilişki içinde olmasına alışık olmadığının farkındaydım ve bu yüzden ilk başta sadece birbirlerine bakıp ne diyeceklerini bilememiş gibilerdi. Sonrasındaysa Simon ve Freddie'nin zaten anladıklarını söylemeleri bir anda beni şaşırmıştı. Bu kadar belli ettiğimden haberim bile yoktu.