Çöken temeller

1.6K 162 22
                                    

Eski okuluma geri dönüyordum ve zerre rahatsız değildim. Aldığım yeni kararlar benim için yeni bir başlangıç demekti...
Bende kalbimi artık bırakmaya karar verdim.. kalbim bana hep fazlalık olmuştu.
Çantamı tek koluma takmış stresle okulun bahçesine girdiğimde direk sınıfa gitmeyi planlıyordum ama öyle olmadı.
" tuana!!" Esatın bağırma sesinden sonra kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Çağan, yağız Ülkü Leya Mete esat ve yağmur bana doğru geldiler. Çağan tam karşımda duruyordu ama ona bakmadan esata baktım. Gülümsedim. Daha fazlasını yapamazdım zaten...

Yağız bana aniden sarıldığında bende ona sarıldım. Kendimi rahat hissetmiştim.
" senin sesin olacağım." Kulağıma fısıldadığı şeyle daha sıkı sarıldım. Öncede işaret dili bilmem iyi bir şanstı.
Ayrıldığımızda Ülkü ve çağan hariç herkese baktım. Leyanın gözleri dolmuştu. Bana gelip sarıldı. Bende sarıldım. Sorun olmadığını anlamalarını istiyordum.
Onunla da ayrıldık...
" tuana nasıl oldun?" Çağana baktım. Umrunda mıydı? Tepki vermeden bakışlarımı çektim.
"Tuana?" Bana diyordu... çantamın ön kısmından kağıt kalem çıkarıp yazmaya başladım
" beni unutan sevgilimin sevdiği kızı kurtarmak için sesimi verdim. Çok iyiyim herşey yolunda." Yazıp ona gösterdim.

İçim acıyla kaplıydı...
" tuana.." ülkünün kısık sesini duysamda ona bakmadım.
" benden önce kimi sevdiğin önemli değil aa bu kişinin Ülkü olması... herkesin bilip bunu saklaması. Sevgili de olmuş muydunuz? Yada flört falan."
Kağıdı diğerlerine çevirdiğimde herkes bi kaç saniye okumaya çalıştı. Yüzlerine şaşkınlık yayılınca okuduklarını anladım. İfadesizce yüzlerine baktım. Kalbimin ağırlığı içimi çürütüyor gibi hissediyordum.
" çok öfkeliydim, çok fazla... sen aşk bile denmeyecek kadar özel olan o aramızdaki şeyi unuttuğun için.. sen beni sildin." Son yazdığımdan sonra gözümden yaşlar kağıda aktı ama yazmaya devam ettim.
" son konuşma bu. Ben sende nasıl bittiysem sende bende öyle bittin. Artık beni görmeyeceksin... gerçek ben, seni seven bendim ama artık gerçek ben yok... hatırlarsan bile sakın kendini hatırlatacak bişey yapma.  Benden sakladıkları için, ne ülküyü ne de  diğerlerini  affetmeyeceğim  ama en çok beni bu kadar kolay silebildiğin için seni affetmeyeceğim."

    Ben yazarken onlar sessizce beni bekliyorlardı.  Defterdeki sayfayı yırtıp avuç içime koyup esata döndüm. Sonra yağmura baktım. Yağmurun elini çağanın elinin altına koydunuz avuç içleri birbirine değiyordu.
"tuana tahmin ettiğim şey ise bu ona zarar verebilir." Dedi Mete. Hayır veremezdi çünkü çağan herşeyi biliyordu ama yine de beni hatırlamıyordu.
Tekrar kağıt parçası çıkardım ama avucumdaki kağıt parçasını hiç bırakmadım.
" göster ona yağmur, onu öldü sandığımızda sürekli yanımda olduğunu söylemiştin. Ne gördüysen, ne hissettiysen herşeyi göster.." yazıp kağıdı yağmura çevirdim. Bi kaç saniye emin olamadan baktı ama bakışlarımı görünce yutkunup gözlerini kapattı. Çağan bana bakıyordu karşısına geçip bende ona baktım. Yağmura ikisi yan yana karşımdaydı yağmurun eli onun elinin altındaydı. Önce kaşları çatıldı. Duygu değişimlerine şahit oldum. Sonra şaşkınlıkla baktı, gözleri doldu... ben zaten ağlıyordum. Elim yine kalbime gitti. Dakikalar sonra yağmur elini çağanın elinden çekti. Elimdeki kağıda baktım. Buruşturmuş olsam da çağana uzattım. Sağ gözünden yaş aktı.. sarılmak istedim yapamazdım.. herkes lal olmuş gibi sadece izliyordu.  Kağıdı açıp okudu.kafasını kaldırıp bana baktığında elimi kalbimden çekip tanından geçip okula ilerledim. Bu gerçek bir vedaydı. Arkada bıraktığım çağan gibi görünüyordu ama kalbimdii , yürürken suratıma çarpan esinti rüzgar değil, yüzleşmem gereken gerçeklerdi ve ben geçte olsa yüzleşmiştim.

Dokunuş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin