9.Bölüm (Çıkmaz Sokak)

487 42 6
                                    

Selamm... Lütfen köşedeki yıldıza dokunarak oy vermeyi unutmayalım. 🧡

Bende sizin için buraya bir yıldız bırakıyorum. 🌟

Ve keyifli okumalar diliyorum. Birdaha ki bölümde görüşmek üzere.... 


(Nefes'den) 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Nefes'den) 

Can yakıcıydı Hayat... 

Kimi zaman bir damlaya sığdırırdı o acıyı, kimi zaman feryat figan ağlatırdı. Bense zirvedeydim. Acıların zirvesinde. Yada öyle olduğumu sanırdım. En büyük acıyı yaşadım dememeliymiş insan. En ağırını taşıdım dememeliymiş. Çünkü sen ayakta kalmaya çalıştıkça bir çelme daha takarmış hayat. Bir acı daha yaşatır, bir ağırlık daha yüklermiş omuzlarına. 

Karşımda durmuş bana öfkeyle bakan bu ela gözler de acıma acı katıp, bir yük daha yükleyecekti omuzlarıma. Korkuyordum. Deli gibi, arkama bakmadan kaçmayı isteyecek kadar korkuyordum. Ayakta durmakta zorlanan bacaklarım, titreyen ellerim ve dışardan hissedilecek kadar hızlı atan kalbim de bunun kanıtıydı. Vücuduma yayılan  panik dalgası aldığım havanın  kor gibi genzimi yaktığı bir noktadaydı. 

Kaçmalı mıydım? Ardıma bakmadan çıkıp gitmeli miydim bu odadan? Düşüncelerimle bir adım daha geriledim. Gözlerini kırpmadan beni izleyen bu adamın kaşlarını daha çatmasını sağlamıştı bu hareket. Beynim durmuştu sanki, tek kelime edemiyecek kadar tutulmuş haldeydim.Adar da anlamış olcak ki yaşadığım şoku benden önce davrandı konuşmak için. 

'Biz de seni bekliyoduk karıcım. Biraz geciktin' 

Bacak bacak üstüne atmış, rahat bi tavırda sanki suçsuzmuş gibi oturan bu adamın, kendinden emin çıkan sesi, elinde tuttuğu gücünü gözlerime sokmak ister gibiydi. Hiç mi korkmuyordu oysa burası bir karakoldu. Daha bu sabah adam vuran birine göre fazla özgüvenliydi. 

Hızla başımı sağa sola salladım. Kendime gelmeliydim. Şimdi susarsam bir daha konuşmak için hiç fırsatım olmazdı. Konuşmamı engelleyen bu bakışmayı kesip, hemen masanın diyer yanında oturan polis memuruna çevirdim bakışlarımı.

'Ben bu adamın karısı değilim. Yardım edin bana lütfen' 

'Nefesss' diyip ayaklanan adarı umursamadan bi adım yaklaşıp devem ettim konuşmama. 

'Adım Nefes Yılmaz. 4 gün önce bir arkadaşımla ailesini ziyarete geldik.Dün geri dönecektik ama bu adamın zoruyla bir yere kitlenip tehtih edildim.' deyip adara kısa bi bakış attım. 

'Lütfen gerekeni yapın, burdan gitmek istiyorum. Ayrıca şikayetçi de olacağım.' 

Konuşmamı bitirmiş polis memurunun  birşey yapmasını bekliyodum. Ama sanki ben çok normal olan bi durumdan bahsediyormuşum gibi bana tebessüm edip bakışlarını adara çeviren polisin hareketlerinede anlam veremiyordum.Konuşmak için hareketlenen memura verdim tüm dikkatimi. 

Kaderin Bağladığı ZincirlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin